Eff translate Turkish
178 parallel translation
Yes, we have to keep These things eff ici ent.
Evet, bu işleri verimli bir şekilde yapmamız gerek.
Hello, Your Holy - Your Holyship?
Alo. Saygıdeğer eff... Saygıdeğer efendim?
'... most important EPH-3,'or as we call it "eff" - 3,'remains inactive'until the electronic sensor is triggered'by trace molecular elements found only in scanner subjects.'
En önemlisi EPH-3,... yada "eff" - 3 dediğimiz madde,... sadece tarayıcı deneklerde bulunan moleküler elementler tarafından elektronik sensor ile tetiklenene kadar pasif kalıyor.
Theref ore, these people felt the need to leave their homelands to flee in an eff ort to escape political and social persecution.
Bu nedenle bu insanlar siyasal ve toplumsal zulümden kaçma çabası içinde kendi topraklarını terk etmek zorunda kaldılar.
Easy, Eff. Easy, buddy.
Yavaş ol, Eff.
Despite her best eff orts to run free... it appeared that Laney Berlin's invisible electric fence... stretched all the way to Manhattan.
Özgürlüğe kaçış için sarfettiği tüm çabalara rağmen görünen o ki Laney Berlin'in görünmez elektrik çitleri Manhattan yolunu tamamen kapatmıştı.
It was then that Samantha realized that even with all her eff ort... he was still just the Turtle in black.
Samantha farketti ki, bütün çabasına rağmen o hala bir kaplumbağaydı.
You know, something that's much more than just a dummy front... such as the EFF.
You know, something that's much more than just a dummy front... such as the EFF.
I'm Agent Eff, Jay's new partner.
Adım Ajan Eff, Ajan Jay'in yeni ortağıyım.
° ° es I'Eff ;.':'1'; Z ; " : ; I.'"a"'e °
Yani biz önceki hayatımızda da mı evliydik?
And I gotta tell you, Nate, if my big sister is calling me, then the situation is pretty eff'd up, you know?
Ve sana söylemeliyim ki, Nate ; eğer ablam beni arıyorsa, durumlar iyice kötü demektir.
don't eff with an effer.
Yeme beni dostum. O bakışı bilirim.
Holding up a sign that says I will eff Esther as a congressman. I'd be careful.
Elinde "Bir milletvekiliyle yatacağım." Yazan bir pankartla hem de.
Eff...
Eff...
Eff... y!
Effy! Effy!
Eff?
Eff?
Dearly beloved, we are gathered here today in the face of this company to watch this man... and this woman... totally eff things up.
Sevgili çift. Bugün, burada, bu birlikteliğe tanıklık etmek için toplandık. Bu adam ve bu kadının birleşmelerini izlemek için.
Shit, bloody, eff-all, boobs.
Siklemek, bok, mala vurmak, ampuller...
Just leave it, Eff.
Uzatma, Eff.
Where we going, Eff?
Nereye gidiyoruz, Eff?
Eff?
Eff mi?
Eff!
Eff!
This is brilliant, Eff!
Çok güzel, Eff!
Got any loo paper, Eff?
Kağıt peçeten var mı, Eff?
Eff.
Eff.
Okay, now all I need is F, Uh, and K.
Tamam. Şimdi sadece "eff," "uh," ve "kuh" a ihtiyacım var
Okay, so either you work with me, people, or you get the eff out of here.
Tamam çocuklar ya benimle birlikte çalışırsınız ya da buradan defolup gidersiniz.
Jules, either help out or get the eff out of the way, okay?
Jules, ya yardım edersin ya da defolup gidersin, tamam mı?
- kitten calendar... - Dude, what the eff?
Neler oluyor?
It's just a matter of looking chaos right in the eye and telling it to eff off.
Kaosun gözünün içine bakıyorum ve canın cehenneme diyorum.
What the eff, Uncle Casper? !
Casper amca, ne yapıyorsun ya?
You know what? Eff... eff this whole Bar Mitzvah thing.
En iyisi bu Bar Mitzvah işini boş verelim gitsin.
Hey, you know what I say? Eff those Internets right in the face.
Bana sorarsan, o internetleri yüzünden becermek lazım.
What the eff, Leslie?
Leslie, oda neyfi?
do you even kn eff the reservation you've gone?
Kurtuluştan ne kadar uzakta olduğunun farkında mısın?
Eff off?
Defolurum.
What's surf and turf, Eff?
- Aşna fişne ne demek, Eff?
We'll have a whizzer time at this college, Eff!
Vay canına! Bu okul epey hareketli geçecek, Eff!
- Who do I hate, Eff?
Kimden nefret ediyorum, Eff?
- What does inexplicable mean, Eff?
Tarif edilemezin anlamı ne, Eff?
Do you think he'd do surf and turf with me, Eff?
Vay anasını! Sence benimle aşna fişne yapar mı Eff?
Eff's a bit out of it.
Eff's bunun biraz dışında
Then what did we do, Eff?
Ondan sonra ne yaptık, Eff?
Which was it, Eff?
Hangisiydi, Eff?
They don't mean to, Eff.
Öyle demek istemediler, Eff.
Bugger it, Eff.
Kahretsin, Eff.
Eff, don't cry.
Eff, ağlama
Um. Four. You, Eff, Emily and Naomi.
Umm Dört, Sen, Eff, Emily ve Naomi
Yeah, you know, Eff, your missionary work.
Bilirsin, Eff sen kendi özel çalışıyor.
P, T, Ooh, Ah, Eh, Oh, Aw, K, A, F.
"ah," "kuh," "ay," "eff"'e ihtiyacım var
Don't you think, Eff?
Öyle değil mi, Eff?
effort 22
effective 69
effect 35
effects 45
effectively 37
effy 125
effective immediately 243
efficiency 41
effie 80
efficient 68
effective 69
effect 35
effects 45
effectively 37
effy 125
effective immediately 243
efficiency 41
effie 80
efficient 68