End of conversation translate Turkish
127 parallel translation
This is a black card situation - end of conversation.
Bu bir siyah kart durumu - tartışma bitmiştir.
End of conversation.
Konu kapandı.
I have my reasons. End of conversation.
Kendime göre nedenlerim var.
What do you mean, "end of conversation"?
Konuşma bitmiştir. "Konuşma bitmiştir" de ne demek?
End of conversation.
Tartışma bitmiştir.
End of conversation.
Hayır, konuşma bitmiştir.
End of conversation.
- Konuşma bitmiştir. Bana para borçlusun.
End of conversation.
Konuşma bitmiştir. İyi.
"I was raped." End of conversation.
Tecavüze uğradım dedi. O kadar.
End of conversation.
Konuşma bitmiştir.
End of conversation
Konuşma bitmiştir.
End of conversation.
Muhabbet orada biter.
- End of conversation. - Fine.
Konuşma bitmiştir.
End of conversation!
Bu konuşma bitmiştir.
End of conversation.
Konuşma bitti.
End of conversation.
Tartışma kapanmıştır.
End of conversation.
Noktayı koydu.
- That's the end of that conversation.
- Bu muhabbet burada biter.
At the end of our conversation... he ordered them to kill me.
Sohbetimiz sona erdiğinde beni öldürmelerini emretti.
If you don't mind, a little less conversation, a little more service at the end of this bar.
Sakıncası yoksa, bu barın sonunda az söz, daha fazla hizmet.
1 ) At the end of this conversation, you will restore power to the entire sector.
1 ) Bu görüşmenin sonunda, giriş bölümündeki elektriği onaracaksın.
End of the conversation.
Konuşma bitmiştir.
I hope this is the last such conversation I'll have with you until the end of the year.
Umarım, kendi iyiliğiniz için, bu sizinle yılsonuna kadar yapacağım böyle son konuşma olur.
That's the end of that conversation.
Bu sohbet de böyle bitti!
We're at the end of the first hour... of exciting and intellectual conversation here on Night Talk.
Heyecan dolu entelektüel sohbetlerimizin ilk bir saatinin sonuna geldik. Ayrılmayın.
If I don't hear the coins, this is the end of the conversation, you got it?
Eğer jeton yoksa artık konuşma da yok.
That's the end of this conversation.
Bu tartışma bitmiştir. Git, karını geri al.
well, End of conversation.
Pekâlâ, o zaman sohbet etmeyi kes.
End of conversation.
- Konuşma bitmiştir.
- Why? Because I have until tomorrow morning, I'd like to think... and that's the end of the conversation.
Yarına kadar zamanım var, düşünmek istiyorum, bu konuyu kapatalım artık.
- Unless the rest of that sentence is : "l have a fully cooked turkey" in the breast pocket of that blazer, I'm afraid our conversation is at an end.
Ceketimin cebinde iyi pişmiş bir hindi var demeyecekseniz konuşmamız bitmiştir.
See, normally, this would be the end of the conversation. This is your lucky day, my friend.
Normalde bu konuşma burada biterdi ama bugün senin şanslı günün.
You cannot come in to the end of a conversation and assume that you know everything.
Konuşmanın sonuna gelip her şeyi bildiğini iddia edemezsin.
- Well, that's the end of this conversation!
Seni deniyordum. - Tamam, konu kapanmıştır!
I will be getting college credit, and this is the end of this conversation.
Üstelik de kredi almış olacağım. Konu kapanmıştır.
Beginning, middle, or end of a conversation?
Konuşmanın başında mı, ortasında mı, sonunda mı?
With such nuance and detail, That to be honest, I had to lay down at the end of the conversation.
O kadar incelikli ve detaylıydı ki, dürüst olmak gerekirse, konuşmanın sonunda önünde eğildim.
What did you think the end result of this conversation would be?
Bu konuşmanın nasıl biteceğini düşünüyordun?
How many shares of stock will it take to end this conversation?
Bu konuşmayı bitirmek için ne kadar hisse senedi istersiniz?
And that's the end of our conversation.
Ve bu iş burada bitmiştir.
I just heard the tail end of that conversation... I assume you haven't changed your name to Richard. Long, long story.
Konuşmanın sadece sonunu duydum ama adını Richard olarak değiştirmediğini varsayıyorum.
For fairness'sake, I've decided to do your end of the conversation.
Fakat adil olmak adına sohbetin senin tarafını da ben yapmaya karar verdim.
Well, I'm just notvery comfortable with uncomfortable silence, and you're not exactly keeping up with your end of the conversation.
- Rahatsız sessizlikte rahat edemiyorum. Senin de pek hoşsohbet olduğun söylenemez.
I just caught the tail end of your conversation with my assistant.
Asistanımla yaptığın görüşmenin sonunu yakaladım da.
Why did I always picture myself on the other end of this conversation?
Neden kendimi hep bu sohbetin karşı tarafında canlandırdım?
Most of them are only a couple sentences long, before the callers end the conversation, only to call back later.
Bunların pek çoğu, arayanların görüşmeyi bitirmeden önce, sadece daha sonra tekrar arayacakları yönünde sarf ettikleri. birkaç cümle uzunluğunda görüşmeler.
- Well, that's the end of this conversation.
Bu konusma burada bitmistir.
Now they can't monitor either end of the conversation.
Tamam, kendi VPN'me geçtim. Artık iki tarafı da gözleyemezler.
The other end of the conversation!
Hattın diğer ucunu!
Gonna make sure Rezian understood his end of our conversation.
Rezian'ın mesajı aldığından emin olayım.
End of the conversation!
Konusma bitmistir!