English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Entertaining

Entertaining translate Turkish

1,412 parallel translation
No, you don't have to be entertaining.
Hayır, insanları eğlendirmene gerek yok.
I feel a lot of pressure to be entertaining, you know?
Eğlenceli olacağım diye üstümde bir baskı hissediyorum, anlarsın ya?
I felt so much pressure from the fact that this guy had paid $ 4,000... and I tried too hard to be entertaining and affable.
Adam 4,000 $ ödediği için kendimi çok baskı altında hissettim ve cana yakın olup onu eğlendirmek için çok uğraştım.
No, the great drunk becomes hysterically entertaining once inebriated.
Hayır, değilim. Harika bir sarhoş bir kaç defa içti mi çok eğlenceli olur.
Watching you twist yourself up in little knots of anxiety. lt's highly entertaining.
Kendini küçük panik atak krizlerine sokmanı izlemek çok eğlenceli.
Because they are much more entertaining.
Çünkü çok daha eğlenceliler.
They may not be as hot as the women you see on TV. Or as entertaining.
Ekrandaki karılar kadar seksi ya da eğlenceli olmayabilirler.
Looks like she was entertaining.
Eğleniyormuş galiba.
I still think the victim was entertaining.
Ben hâlâ kurbanın eğlendiğini düşünüyorum.
Well, maybe she made some extra cash by entertaining men.
Belki erkekleri eğlendirerek fazladan para kazanıyordu.
ENTERTAINING A SENATOR!
Senatörü eğlendirmek!
AND ENTERTAINING A SENATOR.
Senatörü eğlendiriyorsun.
The most entertaining of all phases.
Tüm aşamaların en eğlencelisi.
But at least the boneheads are entertaining.
Ama en azından kemikkafalar eğlendiriyor.
Awkward for them, entertaining for us.
Onlar için garip, bizim için eğlenceli.
- It's very entertaining, Sky Pilot.
Çok eğlenceli Gökyüzü Pilotu.
I'M ENTERTAINING THE GUESTS.
Misafirleri eğlendiriyorum.
I thought you were entertaining the lacrosse team.
Lakrose takımını eğlendirdiğini sanmıştım.
Banning's gonna be at the Lanford Hotel tonight entertaining three of his new partners.
Banning bu gece Landford Oteli'nde üç ortağını ağırlayacak.
We've been entertaining you for a while so why don't you entertain us?
Bir süredir biz seni eğlendiriyorduk. Biraz da sen bizi eğlendir.
Yeah... but it was still entertaining I think.
Evet ama, buna rağmen bence eğlenceliydi.
Quite an entertaining man.
Oldukça eğlenceli bir adam
Personally, I don't understand Why you're entertaining this discussion
Ben şahsen, neden bu konuyu tartıştığımızı anlamıyorum.
Well, he obviously didn't want his crew Entertaining any wild notions About using it to leave his ship and go home.
Mürettebatının, bu gemiyi kullanarak ondan ayrılmak ve eve dönmek gibi vahşi düşüncelere kapılmasını istememiştir.
Anya's entertaining a vengeance demon named Hallie.
Anya, Hallie adında bir intikam iblisini eğlendiriyor.
Oh, beautiful image, Audrey, but not one that I'm entertaining.
Harika bir imge Audrey, ama ilgimi çeken bir imge değil.
Debra. it's just. right now I'm entertaining a guest.
Ama şu anda misafirimizi eğlendiriyorum.
That would be messier than pain cuffs, but far more entertaining.
Bu kelepçeden daha çok acıtır ama çok daha zevkli olabilir.
This is entertaining, actually.
Ben iyiyim. Aslında bu oldukça eğlenceli.
What's entertaining?
Neymiş eğlenceli olan?
- We certainly are entertaining, Mac.
- Çok eğlenceliyiz. Mac.
It's entertaining. - Oh, yeah?
Çok eğlenceli doğrusu
Yeah, how hard would it be to sneak out while Mom's entertaining?
Annesi eğlenirken gizlice çıkması ne kadar zor olur ki?
Some people are intimidated when talking to lots of people in an entertaining way.
Bazı insanlar kalabalık önünde eğlenceli bir şeyler anlatacakları zaman ürkerler.
I mean, hell, you're so damn entertaining, you just might make some headway.
Yani sen... sen çok eğlencelisin, yani İlerleme kaydedebilirsin.
And frankly I question the judgment of a partner who causes thousands of dollars in damage while entertaining friends after hours.
Ayrıca, dostlarına içki verirken binlerce dolar zarar getirdikten sonra, ortağımın... -... verdiği kararları sorguluyorum. - Clark'la buradaydım.
- It's very entertaining.
- Çok eğlendirici.
You're very entertaining.
İnsanı eğlendiriyorsunuz.
It should make for a very entertaining day.
Bayağı eğlenceli bir gün geçirebilirim.
It's an entertaining flick and all, and I can see why you like it, Toby.
Bu eğlenceli bir film. Ve neden hoşlandığını anlıyorum Toby.
Plus entertaining the children.
Muhteşem. .. Ayrıca onların da kahramanı oldun.
I have that funny feeling that you've done quite a bit of entertaining for two here.
İki kişilik misafire bayağı alışık olduğuna dair içimde tuhaf bir his var.
Oh, I can honestly say that, until you I haven't done any entertaining for two here at all.
Dürüstçe söyleyebilirim ki, senden önce burada hiç iki kişi ağırlamadım.
Maybe you will find it as entertaining for you!
Belki kendin için daha ilginç bir şey bulabilirsin!
That's very entertaining.
Gerçekten çok eğlenceli.
He wanted byœ ³, ¿ ³ ebym earn a thousand a week ¹ c entertaining tourists?
Bir binlik için turistlerle mi oynamalıyım?
we found him "entertaining."
onu "eğlenceli" bulduğumuz için.
Alderman Gilliam can be captivating and entertaining.
.. Belediye reisi Gilliam, son derece eğlendirici olabiliyor.
Entertaining, were we? - And one bottle of Campo Viejo.
- Bir şişe Campo Visia.
The wedding should be rather entertaining.
Düğün çok eğlenceli olacak.
Well, it could be very entertaining.
- Evet ama çok eğlenceli olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]