Exploiting translate Turkish
418 parallel translation
[Ivan] The enemy was exploiting the imbalance in entropy, but inside a closed system, entropy is forced to max itself out and restore the balance.
Düşman, entropideki dengesizlikten faydalanıyordu. Ama kapalı sistem içinde, entropi kendisini azami hale getirmeye zorlanır ve denge yeniden sağlanır.
Fellow Orientals, the hand of His Imperial Majesty, the Emperor... has put an end to your domination... by an exploiting and arrogant American race.
Adet olduğu üzre, elini kibir ve asaletle Majeste imparatorun elinin üzerine koy.. ....
I do not consider he has the right to make a livelihood by exploiting the weaknesses of his fellow men.
Hemşehrisi olan insanların zaaflarını istismar ederek geçimini sağlamaya hakkı olduğunu sanmıyorum.
There's no excuse for exploiting the poor.
Yoksulu sömürmek için hiçbir özür olamaz.
A man who has grown rich by exploiting trouble and unrest wherever they exist.
Nerede sorun ve huzursuzluk varsa bundan yararlanıp zengin olan biri.
So you're exploiting her.
Yani onu istismar ediyorsun.
We profit by exploiting Chinese labor - isn't that the idea?
Amaç Çin işgücünün nimetlerinden faydalanmak değil miydi?
So you live by exploiting little girls?
Demek böyle küçük kızları satarak geçiniyorsunuz?
- So now they're exploiting dwarves.
Şimdi de cüceleri sömürüyorlar.
Or live by exploiting others, like all these northern people do?
Ya da tüm kuzeylilerin yaptığı gibi sömürerek mi yaşasaydım?
He thinks of children in terms of exploiting their labor.
Çok sağ olun Bay Kwimper.
They've driven you into books... with their cruel, unnatural treatment... exploiting your good nature.
Seni kitaplara gömmüşler zalim, yapmacık yöntemleriyle senin doğanı mahvetmişler.
A few years later, during the war, the Nazis had found another practical way of exploiting the nationalist idea.
Bir kaç yıl sonra savaş sürecinde bazı sivil kafalar yeni fikirler de buldular
And who will you be exploiting this time?
Bu kez kimi sömüreceksin?
He's secretly exploiting the gold mine over there.
Dağdaki altın madenini gizlice sömürüyordu.
That he can take pleasures in falsehoods pleasures in exploiting his brother's sorrows.
Sahtekarlıktan ve kardeşlerinin temiz duygularını istismar etmekten zevk alabilir.
Exploiting my good looks I get by for three months.
Kendini toparlaması üç ay sürdü.
Mr. Vercotti, what do you say to people who accuse you of exploiting Ron for your own purposes?
Bay Vercotti, sizi kendi çıkarlarınız için Ron'u kullanmakla suçlayanlara ne diyeceksiniz?
You made a fortune exploiting them.
Onları kullanarak bir servet yaptın.
We'll finish off your exploiting husband, but as of now, you're under command of Comrade Sukhov.
Sizi sömürüp duran kocanızın işini bitireceğiz, ama şimdilik sizler Yoldaş Sukhovûn komutası altındasınız.
One petty theft... 2 hold-ups, 3 burglaries, 4 robberies... 5 murders... won't stop the bourgeoisie from exploiting us.
Küçük çapta bir hırsızlık 2 silahlı soygun, 3 ev soygunu, 4 gasp 5 cinayet burjuvaziyi bizi sömürmekten alıkoyamayacak.
I get the feeling I'm exploiting it.
Bunu sömürüyorum hissine kapılıyorum.
By exploiting the workers.
İşçileri sömnürerek mi?
It's crude. You ought to be prosecuted for exploiting a skilled worker.
Yetenekli bir işçiyi kullandığın için dava açmaları gerek sana.
Sam, you're exploiting this situation and it just doesn't feel right to me.
Sam, durumu suiistimal ediyorsun ve bu bana hiç doğru gelmiyor.
What? Exploiting?
Ne demek istiyorsun?
He's exploiting your talent, unscrupulously
Gözlerini aç senin vicdansızca yeteneğini kullandığını anla artık!
After all I work for Reveal magazine. AndI'm in there exploiting with the best of them.
Reveal Dergisindeki tüm çalışmalarım, ve sonrasında ahlâksızlığın en iyi yapıldığı yerdeyim.
You, my dear, with your doll head making money exploiting other people...
Sen, sevgilim, güzel aklınla insanları süistimal ederek para kazanıyorsun...
exploiting her handicap. This is cowaridice, vileness, disrespect.
Buna korkaklık, rezillik, saygısızlık denir.
Well, you're exploiting an ugly situation.
Sen kötü bir durumdan faydalanıyorsun.
Just another example of male-dominated professional society exploiting females for their own selfish purposes.
Erkek egemenliğindeki iş dünyasının kendi bencil amaçları uğruna... kadınları sömürmesinin bir başka örneğidir bu.
He is, to put it bluntly, exploiting you and the entire country.
Açık söylemek gerekirse,.. ... sizi ve tüm ülkeyi sömürüyor efendim.
The underdeveloped resources of Minnesota, Wisconsin and Michigan, a consortium exploiting over a billion dollars in forest products.
Minnesota, Wisconsin ve Michigan " ın az gelişmiş kaynaklarını. Milyar dolarlık orman ürünlerini işleten bir ticaret birliği bir kağıt fabrikası ve bir maden işletmesi görüyorum.
I've come to understand this country was built on exploiting the black man.
Artık bu ülkenin, siyahları sömürerek oluştuğunu biliyorum.
Before you began exploiting these pathetic skanks'addictive personalities, - Where were you?
Serüvenini anlatmaya başlamadan sormak istiyorum nerelerdeydin?
And I'd be glad to take your money, but... as I don't believe in exploiting animals... occasionally I get a little soft... and extend that code to human beings.
bilgi edinmek için tutmak istiyorum. ve paranı almaktan mutluluk duyardım, fakat... hayvan istismarına inanmadığım gibi... bazen biraz yumuşayabiliyorum... ve bunu diğer insanlara da yayıyorum.
There was no one left to abuse, so Claude came to Canada where he blew the rest of our family money... gambling, drinking, exploiting the local Indian population.
İstismar edecek kimse kalmamıştı o yüzden Claude Kanada'ya geldi, ki burada aile servetinin geri kalanını savurdu kumar, içki, yerli Kızılderili nüfusunu sömürme.
And the Jews who have been guilty of exploiting black people try to hide their guilt by accusing the Honorable Elijah Muhammad of being anti-Semitic simply because he's trying to teach you and I- -
Yahudiler siyah insanları ekonomik ve sivil yönden her fırsatta ezen Yahudiler Hz. Elijah Muhammed'i Yahudi karşıtı olmakla suçluyor. Neden?
Is there a difference between exploiting your own body for profit and having someone else exploit for you?
Kâr etmek için kendi vücudunu sömürmekle başkasının bunu senin adına yapması arasında ne fark var?
It's just a pastime, game-playing, exploiting time.
Sadece eğlence, oyun oynama, zaman öldürme.
It's not bad enough we're exploiting one person?
Bir kişiye eziyet yetmiyor mu?
They were exploiting the bird.
Hayvanı istismar ediyorlardı.
It's kept us from exploiting a vital area of defense.
Savunmada hayati önem taşıyan bir alanı kullanmamızı engelledi.
Can't you see how they're exploiting you?
Seni nasıl sömürdüklerini, görmüyor musun?
Do you feel that you're being exploited or... are you yourself exploiting... the white image of the black artist from the ghetto?
Sömürüldüğünü düşüyor musun yoksa... sen, kendin... getto'da yaşayan siyah sanatçı imajını sömürüyor musun?
- Is that exploiting the kid's death?
- Bu çocuğun ölümünü istismar etmek olmaz mı? - Ne?
A slut con artist exploiting a family to get money.
Para koparmak için acı içindeki bir aileyi sömüren dolandırıcı.
They were undoubtedly exploiting your dubious celebrity.
Kesinlikle güvenilmez ününü sömürmek istediler!
So you would be interested in exploiting this child in your highly illegal sweatshop.
Bu çocuk işçinin emeğini bu atölyede sömürmekle ilgilenirsiniz yani?
You are the one who's exploiting these children?
Bu çocukları siz mi sömürüyorsunuz?
explosion 159
explore 23
explorer 31
explode 40
explosives 84
explosions 36
exploring 18
explosive 37
exploded 20
explore 23
explorer 31
explode 40
explosives 84
explosions 36
exploring 18
explosive 37
exploded 20