Eye contact translate Turkish
956 parallel translation
Then once we make eye contact, I'm supposed to fall for you right there.
Göz göze gelince sana aşık olacağım.
If she's that pregnant with just an eye contact one week ago she can give birth to 15-20 babies in a month.
Bu bir görüşten böyle bir haftada bu kadar gebe kalırsa bir ayda bu 15 tane, 20 tane doğurur.
Whatever you do, no eye contact.
Ne yaparsan yap, göz göze gelme.
Now, the first thing is what we call eye contact.
Şimdi, ilk iş göz teması dedğimiz şey.
Eye contact. Like the Three Stooges?
Göz teması, Three Stooges'taki gibi mi?
Look, for safety's sake, we had better define eye contact.
Bak, en iyisi göz temasını tanımayalım.
That's eye contact.
İşte bu göz temasıdır.
After you've made eye contact you work your way over to the woman and you use your opening line.
Göz temasını kurduktan sonra kadına kendi tarzında yaklaş ve muhabbeti kur.
I have made eye contact.
Göz temasını kurdum.
Can't even get eye contact.
Göz teması bile kurulamıyor.
Not too much eye contact, or the silverback may charge.
Fazla göz temasında bulunma, yoksa gümüş sırt saldırabilir.
You always avoid direct eye contact, you know that?
Biliyor musun Bleek, İnsanlarla göz göze gelmekten kaçınıyorsun, Bir şeyden mi korkuyorsun?
Do not make eye contact. "
Tarih kokuyor.
Yeah, so busy she can't even make eye contact.
Evet, o kadar meşgul ki göz teması bile yapamıyor.
Why don't you make eye contact when you say that?
Bunu söylerken neden gözlerini benden kaçırıyorsun?
Make eye contact.
Göz temasında bulun.
( Woman ) Things like direct eye contact and an open smile can act to indicate desire and suggest attraction.
Direk göz teması ve küçük gülücükler gibi şeylerle arzularınızı belli edebilir ve bir çekim yaratabilirsiniz.
Many men find it extra hot to make eye contact at this point, so he can see how much you love what you're doing.
Birçok erkek eylem sırasında gözgöze gelmeyi tahrik edici bulur, böylece yaptığınız şeyi sevgiyle yaptığınızı görebilir.
This position is also conducive to passionate eye contact breast fondling and, if the woman bends her knees or wraps her legs around her partner, deeper penetration and G-spot stimulation.
Bu poziyon aynı zamanda tutkulu göz temasına ve göğüslerin okşanmasına imkan verir, kadın dizlerini kırar ya da erkeğin beline dolarsa, maksimum girişe ve G-noktası uyarımına ulaşır.
I made eye contact with squirrels.
Sincaplarla göz teması kurardım.
"Do not feed or allow animals in car. Do not make eye contact."
"hayvanları beslemek, arabaya bindirmek ve göz kontağı kurmak yasaktır"
Make eye contact with the receiver.
Pas alıcı ile göz teması kur.
I made eye contact.
Göz göze geldim.
She makes good eye contact.
İyi göz teması kuruyor.
We had good eye contact through the whole meeting.
Bütün toplantı bouyunca iyi bir göz temasına sahiptik.
Don't make eye contact.
Göz teması kurmayın.
No eye contact.
Göz göze gelmek yok.
He looks away whenever we make eye contact.
Ne zaman göz teması kursak bakışlarını kaçırıyor.
And don't make eye contact.
Bir de göz temasından kaçın.
- Don't make eye contact.
- Göz temasından kaçının.
- Then I try to make eye contact.
Sonra göz teması kurmaya çalışırım.
They're out of eye contact with each other.
75 metre aralıkla birbirlerini göremezler.
- I made eye contact.
- Göz göze geldik.
Good eye contact.
Göz teması iyi.
So avoid eye contact, watch your pocketbook, and suspect everyone.
Göz temasından kaçın, cüzdanına dikkat et ve herkese şüpheli yaklaş.
Crawl toward him with your head down and cocked to one side. Do not make eye contact.
başın aşağıda ona doğru yürü ve bir yana kaldır. göz temesına girme.
Don't make eye contact.
Göz teması yok.
He made eye contact.
Göz temasına girdi.
Perhaps if you maintained eye contact with the ball at the apex of its trajectory, your serve would be more effective.
Topun havada çizdiği eğrinin zirvesinden itibaren izlerseniz, servisiniz daha etkili olacaktır.
When you find the sacred spot... never break eye contact with Maria.
Acıyor mu? Hayır, sadece duyarlı.
- Avoid eye contact.
- Göz temasından kaçın.
Come on. Don't make eye contact.
Kimseyle göz göze gelme.
You were direct, to the point, made eye contact.
Hemen konuya girdin, göz teması da tamam.
Having eye contact with a man...
Sevişirken biriyle göz teması kurmak...
Dr Debbi says when a man is speaking, make serious eye contact and really listen.
Doktor Debbie, bir erkek seninle konuşurken onunla ciddi bir göz teması kur ve gerçekten, gerçekten dinle diyor.
Yeah, well, in the animal kingdom, eye contact is considered an act of aggression.
Evet, hayvan krallığında göz teması kurmak bir saldırı hareketidir.
Three and four, do you have eye contact?
Üç ve dördüncü bölgeler, gördünüz mü?
Thorn and I have made contact eye to eye.
Thorn ve ben göz göze geldik.
Struggling to make contact, she manages to catch his eye.
İrtibat kurmak için gayret eder, göz teması kurmaya çalışır.
It is a brown eye, but we can use a contact lens to match your color.
Göz rengi kahverengi, ama kontak lens ile renk uyumunu sağlarız.
And keep eye contact.
Ve göz temasını koru.