English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / False alarm

False alarm translate Turkish

819 parallel translation
Turns out, he's OK, the whole thing was a false alarm.
Ama amcam iyiymiş, olay yanlış anlaşılmadan ibaretmiş.
- Spread a false alarm, that's all.
- Yanlış alarm, o kadar.
Well, it turned out to be a false alarm... but she called me up on the telephone last night... and said that there was someone hanging around, that...
Aslında yanlış alarm olduğu ortaya çıktı. Dün gece beni arayıp... dışarıda biri olduğunu söyledi...
False alarm.
Yanlış alarm.
Yes, false alarm.
Evet, yanlış alarm.
- It's Foley giving a false alarm.
- Foley yanlış alarm vermiştir.
Don't worry, little widow, it was a false alarm!
Üzülme, minik dul, yanlış alarmdı.
False alarm.
Bekleyeceğiz işte.
And you can holler at all the policeman you want, you young man, and that won't save you He even once started a false alarm to keep me from giving him him a smack
- Hatta bir keresinde beni ona sopa atmaktan alıkoymak için yanlış alarm çaldırmıştı.
- Nothing, lieutenant, it was a false alarm.
- Hiç birşey, komiserim, yanlış alarmmış.
- False alarm.
- Yanlış alarm.
Millions of dollars for a false alarm.
Milyonlarca dolar yanlış bir alarm için heba oldu!
And let's have no more false alarms.
Ve lütfen bir daha böyle yanlış alarm olmasın.
False alarm.
Yanlış gelmiş.
A false alarm, then?
Yanlış alarm.
It might be just a false alarm.
Sadece yanlış alarm olabilir.
No, just a false alarm.
Hayır, yanlış alarm.
No false alarms. No screams.
Sürekli alarm, sürekli karmaşa...
It's probably just a false alarm.
Herhalde yanlış alarm çaldı.
It's a false alarm.
Gereksiz yere telaşa kapıldım.
There've been too many of these false alarms.
Bir çok yanlış alarm haberleri aldık.
- False alarm?
- Yanlış alarm mı?
It's a false alarm.
Yanlış alarm.
A false alarm.
Yanlış alarm.
I got angry because he told me it was a false alarm.
Yanlış alarm olduğunu söylediği için kızdım.
Well, it was nothing but a gigantic false alarm.
Devasa bir yanlış alarmdan başka bir şey değildi.
It was a false alarm.
Yanlış alarmmış.
I know, it was a false alarm.
Yanlış alarm olduğunu biliyorum.
- then was a false alarm.
- Yoksa yanlış alarm mı?
I don't think it's a false alarm.
Bence sahte bir ihbar değil.
False alarm, Lieutenant.
Yanlış alarm, Teğmen.
At any rate, I don't mind being sent out on a false alarm.
Yanlış alarm yüzünden buraya gelmiş olmamın hiç önemi yok.
It's a false alarm, Lieutenant.
- Neden? Yanlış alarm Komiser! - Öyle mi?
- I hope that it should not be another false alarm.
- Umarım yine yanlış alarm değildir..
The war of Great-Britain it started with a false alarm.
Britanya savaşı, yanlış bir alarmla başladı.
It had cuts of electricity in the coast occidental person, as well as in the coast east, e until had occurred some false alarms.
Batı kıyısı boyunca karartma uygulandığı gibi doğu kıyısı boyunca da uygulanıyordu. Zaman zaman yanlış alarm veriliyordu.
Well, before I got to headquarters, I got another call... false alarm.
Şey, merkeze varmadan önce, bir telefon daha aldım... yanlış alarm.
Not only do I go back in, but this kid says it's a false alarm.
İçeri döndüğümü boş ver, bu sefer de çocuk "yanlış alarm" diye bağırıyor.
Now, for the last time, no more false alarms.
Son kez söylüyorum, başka yanlış alarm vermeyin.
But a false alarm now, even if it went no further than the mayor or the governor, - would destroy the institute's credibility.
Ama şimdi verilecek bir yanlış alarm, vali ya da belediye başkanı konuyu soruşturmasa bile enstitünün saygınlığına zarar verecektir.
If this is a false alarm, he'll make me look like the biggest fool west of the Mississippi.
Yanlış alarm verilirse beni Mississippi'nin batısındaki en büyük aptal konumuna sokacaktır.
False alarm about paratroopers, General
Paraşütçü alarmı aldık ama sahte çıktı, General.
It was a false alarm. I'm not pregnant.
Hamile değilmişim.
- Maybe it's a false alarm.
- Belki yanlış alarmdır.
It's a false alarm.
Yanlış alarm bu.
- False alarm.
- Yanlış alarmmış.
He said it was a false alarm.
Yanlış alarm olduğunu söyledi.
False alarm.
Sahte alarm.
I came as soon as I could. - Sorry, it turns out it was a false alarm.
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.
You could be doing so on the basis of false data.
Yanlış alarm doğrultusunda işlem yapabilirsin.
False alarm.
Yangın falan yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]