English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fatherhood

Fatherhood translate Turkish

167 parallel translation
Mr. Fujii presented it to the decedent as proof of his fatherhood.
Bay Fujii, çocuğu, merhuma kızı olarak gösterdi.
You've sold yourself, the department and me down the river in the name of fatherhood?
Babalığın uğruna kendini, beni ve teşkilatı sattığını mı söylüyorsun?
What in the living hell do you know about fatherhood?
Baba olmak hakkında ne bilebilirsin ki?
I would advise that you accept the fatherhood.
Üvey babalığı kabul etmenizi tavsiye ederim.
You say I should accept the fatherhood?
Üvey babalığı kabul etmem gerektiğini mi söylüyorsun?
Understand that fatherhood is not a literary idea.
Babalığın edebi bir fikir olmadığını anlamalısın.
Losing his virginity, getting married fatherhood and the right girl smiling at you.
Bekaretini kaybetmek, evlilik baba olmak ve sana uygun bir kızın gülümsemesi.
You, my friend, are losing fatherhood points.
Sen dostum, babalık puanlarını kaybediyorsun.
Pete, this has nothing to do with fatherhood.
Pete bunun babalıkla ilgisi yok.
- Fatherhood, more specifically.
- Babalık, net konuşmak gerekirse.
You can just feel the fatherhood flow through you.
Babalık duygusunun içine aktığını hissediyorsun.
Al, I don't feel the fatherhood flowing through me.
Al, babalık duygusunun içime aktığını hissetmiyorum.
Look at this. "Test your F.Q.- - Fatherhood Quotient."
Bak. "iyi Babalık Testi"
This is from the National Fatherhood Institute.
Bu form Ulusal Babalık Enstitüsünden
National Fatherhood Institute. Please hold.
Ulusal Babalık Enstitüsü Lütfen hatta kalın.
National Fatherhood Institute.
Ulusal Babalık Enstitüsü
For starters, Mr. Simpson... take this copy of Fatherhood by Bill Cosby.
Her şeyden önce, Bay Simpson... Bill Cosby'nin babalık kitabını size vermek istiyorum.
Hey, Knick fan, am I interested in your views on fatherhood?
Knick hayranı, senin babalık görüşünle ilgileniyor muyum?
I can only tell you that if you have considerable doubts about fatherhood, it would not be wise to enter into the process.
Size sadece babalık konusunda, aklınızda bulunan şüpheleri giderebilecek şeylerden bahsedebilirim, diğer işlem hakkında konuşmak mantıksız olur.
I'd say fatherhood agrees with you.
Babalığın sana yakıştığını söylemek isterim.
So are you enjoying fatherhood?
Babalığın keyfini çıkarıyor musun?
Yes, fatherhood is a blessing I can only imagine.
Evet, babalığın kutsallığını sadece tahmin edebilirim.
Finally, all you're left with is this cold, chaste... loveless shell called marriage... and the incessant irritation of fatherhood.
Sonunda, geriye kalan tek şey, evlilik denen... soğuk yavan sevgisiz kabuk kalır... birde baba olmanın verdiği aralıksız yük taşıma.
The wrong answer could cost you the prospect of fatherhood.
Yanlış cevap, ileride baba olma ihtimalini ortadan kaldırır.
The young male has great potential for fatherhood, she feels.
Genç erkek babalık için büyük potansiyele sahip, hislerine göre.
'Cause fatherhood becomes you.
- Çünkü babalık sen oluyorsun.
Fatherhood...
Babalık. Tamam.
Boy, fatherhood is one tough gig. I don't get how other guys do it.
Babalık, diğer adamların nasıl yaptığını anlayamadığım zor bir şov.
Fatherhood isn't easy - like motherhood - but I wouldn't trade it for anything.
Babalık annelik gibi kolay değildir ama onu hiçbir şeye değişmem.
- Why the sudden burst of fatherhood?
- Bu ani babalık duygusu nedir?
I am talking about fatherhood.
Babalıktan bahsediyorum.
It's fatherhood, Harry, not exile. If you say so.
Talax'ta şöyle derler...
Lieutenant, are you asking me for advice about fatherhood?
Birazcık abarttığını düşünmüyor musun? Bunun olduğunu gördüm.
I'll keep that in mind. Somehow I get the impression you're not here to talk about the joys of fatherhood.
Ben aklımda tutacağım. ben bir şekilde babalık sevinçlerini komuşmak için burada olmadığın izlemine kapıIdım.
Something about fatherhood seems to regress the male psyche a few thousand years.
Birkaç bin yıldır görünüşe göre babalık, erkek psikolojisinde gerilemiş durumda.
Finally, all you're left with is this cold, chaste... loveless shell called marriage... and the incessant irritation of fatherhood.
Sonunda, evlilik adı verilen bu soğuk... basit ve sevgisiz şeyle kala kalırsınız... ve büyükbabanın bitmeyen gevezelikleriyle.
Mom also thought I was ready for fatherhood.
Annen, babalığa hazır olduğumu da düşünüyordu.
How's fatherhood treating you?
Babalık sana neler veriyor?
- I don't know, may be it's a symbol of fatherhood...
- Bilmiyorum, belki de babalık sembolüdür...
They've no respect for the sanctity of fatherhood or decency or family
Babalığın kutsallığına, aileye ve namuslu olmaya hiç saygı duymuyorlar.
So I've had an epiphany about fatherhood.
Babalık hakkında bir aydınlanma yaşadım.
How cool is fatherhood?
Babalık neleri gerektirir?
Fatherhood is a remarkable thing.
Babalık çok etkileyici bir şey.
Married or not, there's no shame in fatherhood.
Nikahlı nikahsız, baba olmak utanılacak bir şey değil.
If you could understand how we feel you'd know real fatherhood.
Eğer yapabilirseniz nasıl hissettiğimizi ve babalığın ne demek olduğunu anlarsınız.
He's blinded by fatherhood by his unwavering desire to protect his son.
O baba tarafından kör olduğunu Oğlu korumak için onun sarsılmaz arzusu tarafından.
It's time to fully accept your calling one that necessarily transcends the sins of the flesh, family, even fatherhood.
Tam sizin arama kabul etmek lt zamanı... Mutlaka et günahlarını aşan... bir, aile, hatta babalık.
Welcome to fatherhood.
Babalık kurumuna hoş geldin.
Neither you nor fatherhood is holding me hostage.
Ne sen ne de babalık görevi beni esir tutamazsınız.
I may have only been a father for a few months... but one thing I am dead sure about... is that fatherhood's not about proving to your family... that you've got steel balls.
Birkaç aylık baba olabilirim... ama emin olduğum birşey var. Babalık, ailene çelik gibi sağlam testislerin olduğunu... kanıtlamak değildir.
Only your fatherhood.
Gayri meşru çocuk.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]