English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fing

Fing translate Turkish

51 parallel translation
And a sliver that festered In that fing er there, I don't think i've had A s ick day in 20 years! That may be,
Geçen kışki soğuk algınlığı ve şu parmağıma saplanan kıymığı saymazsak yirmi yıldır hasta bir günüm bile olduğunu sanmıyorum.
NOT ONE MORE DAY! BY NOON, WHEN I CAN'T KEEP MY FING ERS STILL,
Bu yalnızlığa bir gün daha dayanamayacağım diyorum.
KEEP YOUR FING ERS CROSSED, PETE.
Tahtaya vur tahtaya, Pete. Buraya mı iniyoruz?
This man is a foreigner.
[İNGİLİZCE KONUŞMALAR] Lan bu herif gavur. Bırak şimdi "fan, fing, fong" u.
We've lost Hu Ping who knew the layout
İçerdeki adamımız olan Hu Fing'i kaybettik!
Now put three fing... Yeah, good. Put that into first...
Şimdi üç parmağını...
His name is Kramer and he's reported / y one of Gendason's go / fing buddies.
Adı Kramer ve kendisi Gendason'ın golf arkadaşlarından birisiymiş.
- ls that kind of fing possible?
- Böyle bişey mümkünmü?
What was that cheeky fing that popped out of?
O dışarı çıkan küstah şeyde neydi öyle?
Cos we did a fing years ago, wiv dis mouse in dis microwave to do a nuclear test, to see if it could... y'know, survive the nuclear fing and it did survive.
Çünkü biz geçen senelerde bişey yapmıştık, Bir nükleer test yapmak için bi fareyi mikrodalganın içine koymuştuk, Şeyi görmek için... yani, nükleer dalgaya dayanabilcekmi diye, ve kurtuldu..
Big'im up, let's take it to the fing.
Çok saol, seni şeye alalım.
Den you will see the fing that you saw before.
Sonra daha önce görmüş olduğunuz bişeyi göreceksiniz.
I call it the "Fing-Longer."
Adını "Parmak-Uzatır" koydum.
Anyway, the Fing-Longer seems to be a success.
Her neyse, parmak-uzatır işe yarıyor göründü.
So that's how it would be if I'd invented the Fing-Longer.
Demek parmak-uzatır icat etsem böyle birşey olacaktı.
They call them fingers, but I never see them fing.
Bunlara parmak diyorlar ama parmadıklarını hiç görmedim.
" or nuffing, who done this fing, but he ain't ne... even not done it, so shut up.
" ya da hiç bi şey, bu şeyi yapmış, ama hiç aslında... yapmamış bile, yani kes sesini.
Hi, Lei Fing, it's Maxi.
Selam, Lei Fing, Ben Maxi.
I could fing a whole hey stack with only one needle...
Samanlıkta iğneyi bulabilirim.
The killer could be Fong, because we found Wing's skin debris in Fong's fingernails.
Katil Fong olabilir, Çünkü Fing'in tırnaklarında.. .. Ming'in deri dokusunu bulduk.
I got to fing another Baba sword.
Bana bir kadeh doldur Dee, esas adam benim.
You know I've burnt my... fing...
Parmağımı yaktım yahu...
Ching cho fing fong.
Ching cho fing fong.
Fing about Arsenal is, they always try an'walk it in.
Zaten Arsenal'ın sorunu çok fazla topla oynamaları.
Man, he's fing weird.
Adamım, bu herif çok tuhaf.
No fing way!
Mümkün değil!
We need to go fing help, Jenny.
Yardım bulmamız lazım, Jenny.
How are we going to fing help out here, Lindsay?
Burada nasıl yardım bulacağız, Lindsay?
I'm gonna wanna check the "fong schwang" or the "fing fong"... whatever they call it.
Fung-şuvang durumunu kontrol edeceğim yoksa fing-fong mu, her ne diyorlarsa işte.
Fing fong fooey?
Taş, kağıt, makas?
I'm kind of ticklish, so don't be a wuss. Don't get all feather-fing...
Ben gıdıklanırım, öyle hanım evladı gibi yumuşak dokunma...
Yu Fing, he's very dangerous and a threat to our father.
Yu Fing, tehlikeli biridir ve babamızı tehdit ediyor.
Yu Fing, show Tien Yong to his bedroom, huh?
Yu Fing, Tien Yong'a odasını gösterir misin?
Ah. Yu Fing is such an adorable girl.
Yu Fing oldukça güzel bir kız.
Yu Fing.
Yu Fing.
Hey, Yu Fing.
Hey, Yu Fing.
Yu Fing, are you making trouble again?
Yu Fing, yine sorun mu çıkartıyorsun?
Yu Fing, I can't give you more help.
Yu Fing, size daha fazla yarım edemeyeceğim.
Do you know who took Yu Fing away or where she is now?
Yu Fing'i kimin kaçırdığını yada nerede olduğunu biliyor musun?
Yu Fing, let me down!
Yu Fing, bırak beni!
Yu Fing,
Yu Fing,
Go and find Yu Fing.
git ve Yu Fing'i bul.
Kill the killer and bring Yu Fing back unscathed.
Katili öldür ve Yu Fing'i sağ salim getir
There's grease under his fing- - fingernails.
- Tırnaklarının altında yağ- - - Yağ var.
If I were you, I'd be spending more time fing on how you're gonna wrap up fourth place than looking for her.
- Yerinde olsam onu beklemektense 4'üncü olmayı nasıl hazmedeceğimi düşünürdüm.
I knew he liked it when I put my fing...
Örneğin en sevdiği şey parmağımı...
If we're in a time loop, how many fing...
- Zaman döngüsünde kaç tane...
I gotta fing my crewmates.
Mürettebattaki arkadaşlarımı bulmam gerekiyor.
If the boy can take us to Colson's current residence, we can search it fing an 8-year-old boy can even remember where this house is, and association does not a conspiracy make.
Çocuk bizi Colson'ın yaşadığı yere götürebilirse Dwight'a ait parmak izi ve DNA arayabiliriz. Sekiz yaşındaki bir çocuğun evin yerini hatırlayacağını ve örgütün bir dolap çevirmeyeceğini varsayarak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]