For dessert translate Turkish
938 parallel translation
And for dessert...
Ve tatlı için...
He ate your vest last night for dessert.
Dün gece tatlı olarak süveterini yedi.
- I wonder what they'll have for dessert.
- Tatlı olarak ne yaptı acaba?
And for dessert he can have fresh fruit...
Tatlı olarak da taze meyve yiyebilir.
So do I. We'll save them for dessert.
Ben getireyim. Onları tatlı olarak saklayalım.
We'll drink wine with our meal, but leave room for dessert, okay?
Yemekle birlikte şarap içeceğiz, ama tatlı için de yer bırak tamam mı?
You didn't by any chance, make a layer cake for dessert tonight instead, did you?
Tatlı niyetine şans eseri kremalı pasta yapmış olamazsın, değil mi?
Another thing I think you'll like is tree ripen-ripened fruit for dessert these mild September evenings.
Seveceğinizi düşündüğüm diğer bir şey de bu hafif Eylül akşamında tatlı niyetine yenecek üç olgun meyvedir.
Would you like a souffle for dessert?
Tatlı olarak soufflé ister misin?
Do you think we could get something kind of interesting for dessert?
Sence tatlı için daha ilginç bir şey alabilir miyiz?
And apple pie for dessert.
Ve tatlı olarak da elmalı turta.
And for dessert?
- Ya tatlıyla?
He's getting ice cream for dessert.
Tatlı için dondurma almağa gitti.
- And for dessert...
- Tatlı olarak da...
By the way, what are we having for dessert?
Bu arada, tatlı olarak ne var?
We'll have fruitcake for dessert.
Hem tatlı olarak meyveli pastamız da var.
And for dessert, some delicious apple strudel.
Tatlı olarak da elmalı çörek.
For dessert : Peaches flambées à la Hazeltine.
Tatlı olarak, Hazeltine usulü şeftali tatlısı.
How about buying a little cake for dessert?
Tatlı olarak küçük bir pasta almaya ne dersiniz?
What's for dessert?
Tatlı ne var?
Seafood casserole, and bananas for dessert.
Deniz ürünleri güveci. Ve meyve olarak da muz.
Just wait till you see what I brought for dessert.
Sadece bekle ve tatlı olarak ne getirdiğimi gör.
She'll be there when we're ready for dessert.
Tatlı servisi için burada olacak.
And for dessert, an enormous order of fraises des bois...
Tatlı olarak da kocaman bir tabak fraises du bois...
And for dessert...
Ve tatlı olarak da...
- This is no time for dessert.
- Tatlı vakti değil.
And for dessert, apricot dumplings.
Tatlı olarak da kayısılı börek.
Liquor for dessert.
Çöl için likör.
- Shall we take some home for dessert?
- Biraz eve de götürelim mi?
We'll have a lollipop for dessert.
Tatlı olarak lolipop var.
As soon as I tell him about you... he'll bring me home in plenty of time for dessert.
Sizden söz ettiğim anda tatlıya sıra gelmeden beni eve getirir.
And for dessert, the pièce de résistance... la bombe surprise.
Ve tatlı olarak, piéce de resistance, la bombe surprise.
- What's for dessert?
- Tatlı olarak ne var?
Do you have any special request for dessert?
Özel bir tatlı istiyor musunuz?
What's for dessert?
Tatlı olarak ne var?
He eats me first and you for dessert.
Önce beni yer, sonra da tatlı olarak seni.
What do you got for dessert, Mattie?
Tatlı olarak ne yaptın Mattie?
And for dessert... maybe a... compote de poires... or a peach melba?
Tatlı olarak belki bir haşlanmış armut ya da Melba şeftalisi.
Shall we have a souffle for dessert?
Tatlı olarak sufle alalım mı?
I know you're all eagerly waiting for dessert.
Hepinizin iştahla tatlıları beklediğinizi biliyorum.
- Oh, I'm so glad. I've saved a dessert for you, Charles.
- Çok mutluyum.
Seems to me they've gone in there now for their dessert and coffee.
Görünen o ki, sadece kahve ve tatlılarını almak için oraya gidiyorlar.
I, uh... I hope you're gonna give him dessert for that price, Clara?
Umarım bu paraya biraz tatlı verirsin, Clara?
- No dessert for you.
- Sana bu akşam pasta yok.
Anytime, so to say, between the soup and the dessert, report for duty, as swift as possible.
Hem de her zaman.
I don't want a lovely dessert. Glenn and I are going for a ride.
Güzel bir tatlı istemiyorum.
Just about ready for their dessert.
Meyve servisine birazdan hazır olurlar.
What has two arms, two legs, a pig's face and doesn't get dessert for months?
İki kolu, iki bacağı, bir domuz kafası bulunan ve bir ay boyunca tatlı yemekten yoksun olacak şey nedir?
- No dessert for you, sir?
- Siz tatlı almaz mıydınız efendim?
And, Boris, you don't say you could whip up a dessert for about 25?
Peki, ben kaçtım, çocuklar. Merak etmeyin. Biz iyiyiz.
I'm making a dessert for you. - Hey!
Ne o Ahmet Bey!