English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For days

For days translate Turkish

19,617 parallel translation
- He is? You've been acting like a little bitch for days with your passive-aggressive bullshit.
Pasif agresif saçmalığınla günlerdir kaşarlık yapıp duruyorsun.
Provenza : Well, Mark was working long hours, not coming home for days on end, not answering his cellphone.
Yani, Mark uzun saatler çalışıyor, günlerce eve gelmiyor cep telefonuna cevap vermiyordu.
We can't babysit this girl for days.
Kıza günlerce bakıcılık yapamayız.
For days.
Günlerce.
You said they were 17 or 18. You said it upset you for days.
17 veya 18 yaşında olduklarını ve bunun seni günlerce üzdüğünü söylemiştin.
They took me on a long journey, for days and weeks.
Beni uzun bir yolculuğa götürdüler günler ve haftalarca.
For God's sake, just pick a pair, and just because you've been invited by a couple of old tarts to a Sunday roast does not mean that you can take my manservant for days.
Tanrı aşkına seç birini artık. Sırf birkaç şıfrıntı seni Pazar mangalına çağırdı diye erkek hizmetkarımı gün boyunca kullanamazsın.
Locking her up for days, starving her, beating her,
Günlerce bir odaya kilitleyip aç bırakmışsınız, dövmüşsünüz.
I've been causing tremors for days and no sign of him.
Günlerdir sarsıntılara sebep oluyorum... ve ondan hiçbir iz yok.
Thank you, Lord, for the gentle days here.
Buradaki güzel günler için ükürler olsun Tanrım.
I'm sorry I've neglected you for some days now, Padre.
Sizi birkaç gündür ihal ettiğim için Kusuruma bakmayın, Peder.
We've got to get the Lada off the roads for a couple of days.
Lada'yı birkaç gün yollara çıkarmayalım.
You've been asleep for three days.
Üç gündür uyuyordun.
Yes, just not for a few days.
- Evet ama birkaç gün olmaz.
Drive your wife to kill herself, can't be a dad for more than two days without dumping your kid at our place.
Eşini intihara sürükledin. Çocuğunu bize bırakmadan iki gün babalık edemiyorsun.
You know, it was a bumpy start for sure, but, uh, couple of days later, we were on the beach, and we were all a little closer because of it.
Kesinlikle zor bir başlangıçtı ama birkaç gün sonra, sahile gelmiştik. Bu yüzden de birbirimize daha fazla yakınlaşmıştık.
Although I've only officially been a minister for two days,
Sadece iki gündür resmi olarak bir papazım.
To be your awfully wedded wife? You gotta honor and Cherish and obey her for the rest of your quite possibly few remaining days?
Sen de onu kalan muhtemel birkaç günün için sevip seygı göstereceğine ve koruyacağına söz veriyor musun?
You've known me for two days.
- Nasıl? Beni sadece iki gündür tanıyorsun.
For three days, we've been serving people shells full of decomposing flesh.
Üç gün boyunca insanlara eti bozulmuş istiridye veriyorduk.
Just stay off of it for a couple of days...
Birkaç gün fazla zorlamayın.
You think you can stay out of trouble for just a couple days?
Tamam mı? Birkaç gün beladan uzak durabilir misin?
Days are booked tight, but the Reverend's free for supper all week.
Gündüzleri çok dolu fakat peder bu hafta tüm akşam yemeklerinde boş.
Just 30 more days, that's all I'm asking for.
Sadece 30 gün daha, tek istediğim bu.
Uh, I know we're not due for a session for a few days.
Normalde seansımıza daha birkaç gün vardı, biliyorum.
You know, I'm in town for a few days.
Birkaç günlüğüne şehirde olacağım.
I couldn't get my hands on it for a couple days, so it forced me to get straight.
Birkaç gün bulamadım sonra tamamen bıraktım.
Took us a couple days to make our arrests, but they were good for it. You can't exactly see their faces.
- Yüzleri tam olarak görünmüyor.
We worked the idea hard for a couple days, came up with some names associated with the Bloods.
Birkaç gün bu fikir üzerinde çok çalıştık, Blood'larla ilişkili bazı isimlere ulaştık.
I didn't expect much, but, lo and behold, she found the serial number for the Uzi run 20 days before the trial for Daniel Price by L.A.P.D. Detective Mark Hickman.
Fazla bir şey beklemiyordum, ama, işe bakın ki, UZI'nin seri numarasının Daniel Price'ın duruşmasından 20 gün önce araştırıldığını buldu Los Angeles Emniyeti Dedektifi Mark Hickman tarafından.
But Mr. Dennis, he said that he followed those two girls for four days and that he knew that they were the ones that he would want.
Ama Bay Dennis o iki kızı dört gün boyunca izlediğini ve onun isteyeceği türden kişiler olduğunu söyledi.
You've emailed for an unscheduled appointment two days in a row.
İki gün üst üste program dışı seans yapmak için e-posta attın.
So I did it for a few days, but I hated how they made me feel. And I stopped.
Birkaç gün bende kullandım ama bana hissettirdiklerinden nefret ettim ve almayı kestim.
We haven't seen him in days, but what can I do for you?
Günlerdir görmedik. Sizin için ne yapabilirim?
But here's the kicker : 30 days ago, Daniel took out an insurance policy on his wife, so, now, this dude is line to collect... wait for it... $ 1 million.
İlgınç olan şu, 30 gün önce Danıel karısına hayat sıgortası yaptırmış ve şımdı adamın alacağı para, hazırsanız söylüyorum,
The panic causes the New York Stock Exchange to close for 10 days.
Oluşan panik New York borsasının 10 gün kapanmasına neden oldu.
I remember the days when no self-respecting white man would ever ask for farmwork.
Önceden onurlu beyaz adamlar çiftliklerde iş aramak zorunda kalmazdı.
There's certain ceremonies where you go without food and water, sometimes for four days.
Yemek yemeden ve su içmeden yapılan bir ayin vardır. Bazen dört gün bile sürebilir.
Honey, you got a rough couple of days coming up, you should pray for yourself.
Tatlım, zor günler seni bekliyor, bence kendin için dua etmelisin.
Before we go, if there's anyone else who has less than 30 days sobriety or is in the meeting for their first time, please feel free to identify yourself and your disease.
Başlamadan önce, eğer aramızda 30 günden az zamandır ayık kalan varsa ya da ilk defa bu toplantıya gelen varsa lütfen kendisini ya da hastalığını tanımlamada kendini rahat hissetsin.
Only for four days.
Sadece dört günlüğüne.
A few days ago, the Master arranged for a piece of cargo from Egypt to arrive here in New York via ship.
Efendi, birkaç gün önce Mısırdan New York'a gemiyle bir kargo getirtti.
We have waited three days for a plan of attack.
Bir saldırı planı için üç gün bekledik.
I put a dollar amount for every hour of those days he didn't come home.
Eve gelmediği günlerdeki her bir saat için bir dolar koydum.
For a few days running?
Birkaç gündür içiyor musun?
Khlyen's had D'avin down there for five days.
Khlyen, D'avin'i beş günlüğüne orada bırakmıştı.
Tests on the components in your blood show the Speed Force at a 100 % for the last 60 days until today, it dropped to 98.
Kanındaki bileşenler üzerinde yapılan testlere göre son 60 gündeki Hız Gücü oranı yüzde 100'müş. Ama bugün yüzde 98'e düşmüş.
I only got enough beans for, like, two days.
Sadece iki gün yetecek kadar kahve çekirdeğim var.
You've been obsessing over these cards for the last three days.
Son üç gündür bu kartlara kafayı takmışsın.
It'll take days for any reinforcements to get to Hai Phong.
Hai Phong'a destek ekiplerin gelmesi günler sürer.
The DNA from the kid who's been missing for 20 years suddenly turns up at a crime scene, and then a few days later Gemma, who's been missing for 5 years suddenly reappears.
20 yıldır kayıp çocuğun DNA'sı ansızın bir suç mahalinde bulunuyor ve birkaç gün sonra da beş yıldır kayıp olan Gemma birden ortaya çıkıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]