Forty seconds translate Turkish
110 parallel translation
Forty seconds to impact.
Yerle temasa 40 saniye.
Forty seconds!
Kïrk saniye!
Forty seconds.
40 saniye.
- Forty seconds.
- 40 saniye.
Forty seconds.
... lırk saniye.
Forty seconds.
Kırk saniye.
- Forty seconds.
- Kırk saniye.
Forty seconds?
Kırk saniye mi?
- Forty seconds!
- 40 saniye!
It was forty seconds long.
Ben yaptım. 40 saniye kadar sürdü.
Thirty, forty seconds? Where's Janine?
Süremiz ne kadar, saniye mi?
- I give him forty seconds.
Ben 30 saniye veriyorum.
We'll disengage in forty seconds.
40 saniye içinde ayrılacağız.
I put a bomb in his office It will go off in... forty seconds.
Ofisine bomba koydum. 40 saniye sonra patlayacak. - Kimsiniz?
Seven minutes, forty seconds.
7 dakika 40 saniye.
I'd give it another forty seconds.
40 saniye daha beklerim.
One hour, fifty-nine minutes, and forty seconds.
Bir saat, elli dokuz dakika ve kırk saniye kaldı.
I also found a way to get to Al's Pancake World that shaves a good forty seconds off our normal route.
Ayrıca Al'in Krep Dünyası'na normalden 40 saniye daha çabuk gidebileceğimiz bir kestirme buldum.
Forty seconds, sir.
40 saniye, efendim.
Forty seconds, sir.
40 saniye komutanım.
Hurry up! Forty-five seconds.
45 saniye.
Forty seconds left.
40 saniye kaldı.
Longitude ninety-nine degrees six minutes and forty-five seconds.
Boylam : 90 derece, 6 dakika, 45 saniye.
Forty-eight-yard field goal with three seconds left ain't lucky?
sol üç saniye ile Kırk sekiz metreden gol şanslı değil mi?
Forty-five seconds.
Kırk beş saniye.
Forty-five seconds and counting.
45 saniye ve sayım devam ediyor.
What have you got? - Forty-three seconds.
- 43 saniye.
Forty-five seconds to structural collapse.
- Parçalanmaya 45 saniye kaldı.
Here we come. Forty seconds until total meltdown.
Erimeye 40saniye.
Forty-five seconds till pencils down.
45 saniye sonra kalemleri bırakın.
Forty-seven seconds.
47 saniye.
Forty-two seconds.
42 saniye.
- Forty-five seconds apart.
- Kırk beş saniye arayla.
Forty-five seconds.
45 saniye.
- Forty-five seconds.
- 45 saniye.
- Forty-two seconds.
- 42 saniye.
Forty-five seconds, three minutes.
45 saniye, 3 dakika.
Forty-five seconds till impact.
Çarpışmaya kırk beş saniye.
Forty-three seconds, and then the rest of your lives.
Kırk üç saniye, sonra hayat sizin.
Forty-three seconds.
Kırk üç saniye.
Now, if we can figure out a way to distract the guards for about forty-five seconds.
Korumaların dikkatini 45 saniye dağıtmanın yolunu bulabilirsek...
- Forty-five seconds.
- Kırk beş saniye.
- Forty-three seconds to slipstream.
- Slipstream'e kırk üç saniye.
Two minutes, forty-one seconds.
İki dakika, kırk bir saniye.
I got a countdown, one minute... forty-two seconds.
Geriye sayımı başlatacağım, bir dakika 42 saniye.
Forty-five seconds.
45 saniye. ERİSİM REDDEDİLDİ
I once saw this beautiful man take down "Mangler" Miller in less than forty-five seconds flat.
Bir seferinde bu süper adamın "Ezici" yi 45 saniyeden daha az bir sürede dümdüz ettiğini gördüm.
After forty-three seconds in the seventh round...
Yedinci raundun kırk üçüncü saniyesinde maç sona erdi.
Forty-five seconds. DJ, kick it.
Çalmaya başla DJ!
I don't want to put you under any added pressure... but judging by the vibrations of these train tracks, I've got about... one minute and forty - two seconds left.
Otur! Seni daha fazla baskı altına sokmak istemiyorum... ama bu tren raylarının tireşiminden anladığım kadarıyla... sadece bir dakika kırk iki saniyem kaldı.
- Forty-five seconds until reentry!
- Girişe 45 saniye.
seconds 3944
seconds later 55
seconds out 51
seconds ago 103
seconds to go 31
seconds away 16
seconds left 62
forty 670
forty years 16
forty dollars 16
seconds later 55
seconds out 51
seconds ago 103
seconds to go 31
seconds away 16
seconds left 62
forty 670
forty years 16
forty dollars 16