Seconds out translate Turkish
977 parallel translation
All right, seconds out.
Tamam, mola bitti.
Seconds out.
Boksörler yerini alsın.
I've only been with you a few million seconds out of the 250 billion that make up your life.
Biz, seninle 250 milyar saniye olan hayatının sadece birkaç milyonunda beraber olduk.
- Seconds out.
- Süre doldu.
Seconds out.
Süre doldu.
- Enough? - For a starter. Now let's see what accident does to artifice seconds out of the ring.
Şimdi bakalım ring dışındaki saniyelere sebep olan rastlantı neymiş.
I can straighten that out in two seconds.
Bunu iki saniyede halledebilirim.
Then, following the line of the bay and allowing 10 seconds between bombs you should take out this and this.
Sonra körfez çizgisini takip ederek ve bombardıman aralarına 10 saniye vererek bunun ve bunun icabına bakacaksınız.
It's still my dress and you got 30 seconds to get out of it.
Yine de benim elbisem ve çıkarmak için 30 saniyen var.
Blast our way out. It'll all take 50 seconds.
Çıkıp gideceğiz. 50 saniye sürer.
I thought if you'd give me an answer, say in the next 10 seconds I'd go out and buy a ring.
Düşündüm de, diyelim ki bana 10 saniye içinde bir cevap verirsen dışarı çıkıp bir yüzük alabilirim.
You'd better get that blue blood circulating'cause we're busting out of this stink hole in exactly one minute and 20 seconds.
Kanını hareketlendirirsen iyi edersin çünkü bu pislik yuvasından çıkıyoruz. Hem de bir dakika yirmi saniye içersinde.
But it only takes 30 seconds to be out on the street again.
Ama tekrar sokakta olmak için gereken süre 30 saniyedir.
They got out only by seconds.
Birkaç saniyeyle kaçtılar.
Seconds out...
Saniyeler kaldı.
( sneezes ) Of all the blithering idiots, I give you exactly five seconds to comply with my order or I'll ruddy well have you taken out and shot!
Tamamen su katılmamış bir salaksın, emrime uyman için sana beş saniye veriyorum yoksa seni dışarı çıkarıp vururum!
( imitates Mackenzie ) : Of all the blithering idiots, I give you exactly five seconds to comply with my order or I'll ruddy well have you taken out and shot!
Hepiniz su katılmamış salaksınız, emrime uyman için sana beş saniye veriyorum yoksa seni dışarı çıkarıp vururum!
It'll take me 30 seconds to find out if he's a fortune-hunter or a crackpot.
O servet avcılarından biri mi yoksa serseri mi anlamam tam 30 saniye sürer.
Queenie, you got 30 seconds before I pick you up and throw you out.
- Otuz saniyen var. Daha sonra seni kapı dışarı atacağım.
We'll be out of sound range in a few seconds, Bergen and then ride radio silence for the next 96 hours.
Birkaç saniye sonra ses menzilinin dışına çıkacağız ve telsiz 96 saat susacak.
You've got 10 seconds to get him out of there.
Onu oradan çekmek için 10 saniyen var.
But out of the water and exposed to the air and he doubles his size every 1 0 seconds until he reaches his full growth, and no man knows how big that is.
Ama sudan çıkıp havaya maruz kalınca, 10 saniyede bir, boyutunun 2 katı şişer. Taa ki en büyük haline gelene kadar, tabi kimse en büyük halini bilmiyor.
Now, he only has a few seconds, so he conceals the key, runs to the door, opens it, gets out and then closes it.
Sadece birkaç saniyesi kaldı. ... anahtarı saklayıp, kapıya koştu, kapıyı açtı ve kapıyı geri kapattı.
Now if we don't eat within 15 seconds, the whole damn thing will be dried out!
15 saniye içerisinde yemeye başlamazsak, lanet rosto kuruyup gidecek!
I was gonna give that boy two more seconds... before I went out there and broke it up.
Gidip onları ayırmadan önce çocuğa iki saniye daha tanıyacaktım.
Lights out in 30 seconds.
Işıklar 30 saniye içinde kapanacak.
Fail-safe was supposed to explode in midair 90 seconds after the crew bailed out. It didn't.
Mürettebat çıktıktan 90 saniye sonra havadayken mekanizmanın kendisini imha etmesi gerekiyordu.
Ten seconds, out of my sight!
On saniyeniz var, kaybolun.
He just went out 10 seconds before you came in here.
Sen buraya gelmeden 10 saniye önce dışarı çıktı.
Ten seconds, Super.
On saniye kaldı, Super. "Sing Out for Jesus" ( Big Mama Thornton )
- Seconds out. Move!
Kımılda!
We could hear ourselves better if you would butt out for 30 seconds.
Sen 30 saniye burnunu sokmazsan daha iyi duyarız.
And this killer laid out about five men in five seconds.
Katil beş saniyede beş adamı yere serdi.
In 30 seconds he'll come out. He'll see me, and try to run out the back.
30 saniye içinde, çıkacak, beni görecek ve kafenin arkasına kaçacak.
Your life flashed in front of you, as you didn't know if it would be seconds or minutes until your life would be snufted out.
Hayatınız gözlerinizin önünden film şeridi gibi geçerdi. Çünkü birkaç saniyede mi yoksa birkaç dakikada mı sonlanacağını bilmezdiniz.
The baby will be out in just about 30 seconds.
Bebek 30 saniye içerisinde çıkmış olacak.
First and goal on the one-yard line, as Crewe calls time out, with 40 seconds left on the clock.
Birinci ve gol 1 yarda çizgisindeyken... Crewe mola istedi. ... maçın bitimine 40 saniye kaldı.
Crewe calls for his third and last time out with seven seconds left on the clock.
Crewe üçüncü ve son molasını kullanacak. Maçın bitimine 7 saniye kaldı.
And in just a few seconds... I'm going to put you out of your happiness.
Ve sadece birkaç saniye içinde... senin o mutluluğunu alır çıkarırım içinden.
If you are not out of this room in five seconds, I shall not be responsible for my actions!
Beş saniye içerisinde bu odadan çıkmış olmazsan, yapacaklarımdan sorumlu olmayacağım!
Five seconds is nothing, I can easily be out in three.
Beş saniye nedir ki? Ben bu odadan üç saniyede çıkabilirim...
In the last few seconds I'm sending out a radio signal that it was no accident.
Saniyeler kala bunun bir kaza olmadığına dair telsiz mesajı geçeceğim.
You hit a guy from 500 yards out, say, why, the suddenness of it, he don't have a few seconds to make his act of contrition.
Bir adamı 457 metreden vurabildiğinizi söylediniz, bu ani ölümden ötürü, adama teslim olması için birkaç saniye bile vermemiş oluyorsunuz.
I wanna let Rocky out. I'm gonna talk to him for a few seconds.
Rocky ile dışarıda konuşmak istiyorum.
UNICEF points out that, int this corner of the world, one child dies every 5 seconds.
BM Çocuk Fonu'nun verilerine göre, dünyanın bu köşesinde her 5 saniyede bir bir çocuk ölmektedir.
If you get on those bikes and get out in the next 30 seconds I'll let you off with just a warning.
Bisikletlerinize binip 30 sn içinde burdan kaybolursanız sizi sadece uyarmış olacağım.
Retained his world heavyweight crown by knocking out Lo Chen in 2 minutes 8 seconds in the seventh round
Dünya ağır sıklet şampiyonluğunu elinde bulunduran Lo Chen yedinci raundun ikinci dakikasında nakavt oldu.
Why not take him out a few seconds early and take him up to his way station?
Neden onu birkaç saniye önce almayıp yol istasyonuna götürmeyeyim diyor?
The alarm went off in the station the same instant the camera started. Seconds later, he was out the door.
Alarm çalışınca kamera hemen başlamış saniyeler sonra da kapıdan çıkmış.
You have 30 seconds to get out of my office or I call the security guard.
Büromu terketmen için 30 saniyen var yoksa güvenliği çağıracağım.
They'll go out for just a couple of seconds, they'll be unconscious, and while they're doing that, I'll go for the corkscrew.
Bir kaç saniyeliğine kendilerinden geçince de, elime tirbuşonu alacağım.
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
outstanding 214
out of interest 20
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299
out of my mind 17
out of the blue 171
out of sight 112
outstanding 214
out of interest 20
out of town 49
out of nowhere 149
out loud 97
out of 299