English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Seconds to go

Seconds to go translate Turkish

283 parallel translation
- Ten seconds to go.
- Anne! - On saniyen kaldı.
- There's still 14 seconds to go.
- Daha 14 saniye var.
Thirty seconds to go.
Otuz saniyeye çıkıyoruz.
So pucker up your lips, ladies, 20 seconds to go.
Dudaklarınızı büzün bayanlar, 20 saniye kaldı.
12 seconds to go.
12 saniye daha var.
Thirty seconds to go!
Otuz saniye kaldı!
Four seconds to go!
Dört saniye kaldı!
- Fifty-seven seconds to go, sir.
- 57 saniye var, efendim.
Seconds to go.
Birkaç saniye kaldı.
People go around wasting days and weeks and years... and all of a sudden there's only 30 seconds to go.
İnsanlar, günlerini, aylarını, yıllarını harcarlar ama 30 saniyede o yaşam bitiverir.
If my calculations are correct, Captain, we have 20 seconds to go.
Hesaplarım doğruysa, Kaptan, gitmek için 20 saniyemiz var.
Fifteen seconds to go.
15 saniye kaldı.
Twenty seconds to go.
Yirmi saniye kaldı.
Only fifteen seconds to go.
Sadece 1 5 saniye kaldi.
Check for relaxation. Five seconds to go.
Sakinlemeyi kontrol edin. 5 saniye kaldi.
Fourth down, five seconds to go.
Dördüncü girişim, beş saniye var.
Only seconds to go.
Yalnızca saniyeler kaldı.
It takes two seconds to go between each floor.
Her kat arası iki saniye sürüyor.
Two minutes ten seconds to go.
İki dakika on saniye kaldı.
It's 40 to 38. 33 seconds to go.
Sonuç 40-38. 33 saniye kaldı.
We've got 10 seconds to go.
Daha 10 saniyemiz var.
Twelve seconds to go.
12 saniye kaldı.
They're up 21-14 with 20 seconds to go. There's the snap.
Maçın bitmesine yirmi saniye kala durum yirmi bire on dört.
The Aryans take the lead, 22-21, with 10 seconds to go in the game.
Maçın bitimine on saniye kala Arions 22-21 öne geçti.
- You got 30 seconds to go, Alex. You go out and do it.
Bitime otuz saniye var.
Only 2 minutes and 48 seconds to go.
Sadece iki dakika kırk sekiz saniyen kaldı.
- Thirty seconds to go.
- Son 30 saniye.
MTV Raps. Battles going on. But each contestant only has 20 seconds to go for the gusto.
Savaş devam ediyor, ama zevk almaya devam edebilmemiz için... sadece 20 saniye daha beklememiz gerekiyor.
Five seconds to go here in Super Bowl xvii.
17'nci efsanevi final maçına başlanmasına tam 5 saniye kaldı.
The seconds tried to lift it for him, but as soon as they let go, it dropped like a railroad signal.
Şahitler onun yerine kaldırmaya çalıştı ama bıraktıklarında demiryolu sinyali gibi bir anda düştü.
If you're not in here in 10 seconds, your dinner will go to your family : The hogs!
On saniye içinde burada olmazsan, yemeğini ailene atacağım : domuzlara!
Using the cigar band, you set it to go off 15 to 20 seconds after you light it.
Yaktıktan sonra, şuradan süreyi 15-20 saniyeye ayarlıyoruz.
One minute to go... 59 seconds... 58 seconds.
1 dakika kaldı... 59 saniye... 58 saniye.
- Thirty seconds and... Computer, go to visual.
- Bilgisayar görsele geç.
I told him if he wanted to see a real fight... he ought to see me and that bull go eight seconds.
Gerçek bir dövüş görmek istiyorsan... benimle o boğayı sekiz saniye seyret " dedim ona.
In 52 seconds, it`ll burn through, which will make this cage snap open, allowing this rat to go into the other cage and eat your butt.
52 saniye içinde, tamamen yanacak, bu kafesin kapağı açılacak, sıçan da diğer kafesin içine geçecek, ve senin kıçını kemirecek.
With nine laps to go, Rimspoke is lagging 30 seconds behind the leaders.
Daha 9 tur var ve Rimspoke liderin 30 saniye arkasında.
It's not any stranger as going into a car... and trying to go in a quarter mile, five seconds.
Bu bir arabaya binip çeyrek mili 5 saniyede almaya çalışmakdan daha garip değil.
Let's go in the kitchen and get something to eat then we'll get changed, then I'll bet you in 30 seconds Bruce and Scotty will come through the door laughing their heads off...
Hadi mutfağa gidip yiyecek bir şeyler alalım. Sonra da düzeleceğiz, bahse girerim 30 saniye sonra Bruce'la Scotty birbirini köstekleyerek, kahkahalar içinde kapıdan içeri girecekler.
And there's three seconds left to go, and I drop back to pass, and there's a touchdown.
Üç saniye kalmış. Ben pası atıyorum ve gol oluyor.
So I set my camera to go off every 2 seconds so I'd be sure to get a good about of everybody.
O yüzden, kamerayı her 4 saniyede bir resim çekecek şekilde kurdum ki tüm hastaları göreyim.
Because if you let go of that, you'll have only 60 seconds to list them.
Çünkü eğer onu patlatırsan, günahlarını itiraf etmek için 60 saniyen olacak.
First you flip this to "on"... and then you have eight seconds to put your program in or else it will go to the default setting.
Önce şuradan açıyorsun. Programı seçmen için 8 saniyen var. Yoksa varsayılan programla başlar.
Hey, man, it's fourth down and 99 to go. You're behind with five seconds left on the clock.
Dostum oyun bitmek üzere, beş saniye geri kaldın.
But the shot is, every thirty seconds or so, she wants me to go "BOOM" at the top of my lungs.
Garip olan, her 30 saniyede bir Tüm gücümle "Buum!" Diye bağırmamı istedi.
Can go from zero to 100 kilometers an hour in 12.5 seconds.
12.5 saniyede 0'dan 100 km hıza çıkıyor.
I'm willing to go 1 minute 20 seconds.
1 dakika 20 saniye gitmeye hazırım.
I got a good mind to go back to the shoe store, eat some muffins and before I fall asleep, give her the best 30 seconds of her life.
Mağazaya dönüp bir kek yedikten sonra uyuya kalmadan önce o kıza hayatının en güzel otuz saniyesini geçirtmek isterdim.
23 seconds left to go in regulation.
Maçın bitimine 23 saniye kaldı
Thirty seconds, and the van's history. We got to go.
Minibüs 30 saniye içinde tarih olur,... haydi hemen gidelim.
And second of all, I go out to the garbage I find you a new cat in 15 seconds. "
Ve ikincisi, dışarı çıkıp çöpü karıştırsam..... sana 15 saniye içinde bir kedi bulurum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]