Franko translate Turkish
116 parallel translation
On Day of the Race, in Salamanca, in the amphitheater of the university the francist Gen. MiIan Astray, mutilated in the war, injured in Catalonia and the Basque provinces, hears his supporters shout :
Salamanca Üniversitesindeki amfi tiyatroda, ırkdaş gününde Franko destekçisi, savaşta sakat kalan Katalonya ve Bask bölgesinde de yaralanan General Milan Astray destekçilerinin haykırışlarını duyuyordu : "Yaşasın Ölüm!"
" Franko, V.R.
" Franko, V.R.
His name is Franko, sir.
Adı Franko, efendim.
Franko, come over here a minute.
Franko, bir dakika buraya gel.
General prisoner Franko, Victor, sir.
Mahkum Victor Franko, efendim.
Franko's pain bothers the major?
Acım binbaşıyı rahatsız etti ha?
You don't know Victor Franko.
Victor Franko'yu tanımıyorsun.
If you do, then you don't know Victor Franko.
Öyleyse, beni tanımıyorsun.
Okay, Franko.
Haydi, Franko.
All right, Franko, get rid of that cigarette.
Franko, söndür sigaranı.
- Franko's right.
- Franko haklı.
Mr. Franko, with his keen eye for detail... has noted that the prisoners quarters are not yet ready.
Ayrıntılara önem veren Bay Franko mahkumların yerinin hazır olmadığını gördü.
Hey, Franko, number please.
Hey, Franko, numara lütfen.
They're after Franko.
Franko'nun peşindeler.
All right, Franko, you're next.
Pekala Franko, sıra sende.
Franko, sit down.
Franko, otur.
Franko, what is it this time?
Franko, bu sefer ne var?
Franko means it.
Franko kararlı.
You're gonna get yourself into hot water, Franko.
Franko kendini kaynar suya atıyorsun.
You know, I think Franko might be right this time.
Bence Franko bu kez haklı.
Courtesy of Mr. Franko.
Bay Franko'dan saygılarla.
Boy, do I love that Franko.
Şu Franko'yu seviyorum.
- I know you will. - Hey, Franko.
- Yapacağını biliyorum.
What is it, man?
- Hayrola, Franko?
- Whatever Franko says, Franko does!
- Franko dediğini yapar!
- Franko, out!
- Franko, in!
- Come on, Franko.
- Haydi Franko.
- Franko goes up without being seen.
- Franko'yu görmek güç.
- Mayonnaise cuts the cable... Franko cuts the phone.
- Mayonez kabloyu keser Franko da telefonu.
- Fifteen. - Franko goes in... where the others have been.
- Franko içeri girip ötekilere katılır.
- Fifteen.
- On beş. - Franko içeri girip ötekilere katılır. ´
All right, Franko, now you know why we all checked out on that rope, huh?
Franko, neden herkes tırmanma eğitimi yaptı anladın mı?
- Gilpin cuts the cables... Franko cuts the phone.
- Gılpin kabloyu keser Franko da telefonu.
Franko and the others are still down there.
Franko ile ötekiler hala aşağıda.
- Franko, cover that corner.
- Franko, o köşeyi koru.
Franko!
Franko!
Franko, V.R.
Franko V.R.
- D. Franko Suitors - B. Brondukov, M. Illienko, V. Panchenko
- D. Franko nişanlılar B. Brondoukov, M. Ilyenko, V. Pantchenko rahip
Franco-American Finance Company.
- Franko-Amerikan Finans Şirketi.
- Yes, I know. I used to be on the horses in my childhood. - He's lying.
Franko öldükten sonra İspanya tahtına kim geldi?
- It looks like a scabby animal but.. Let's try!
İspanya tahtına Franko'dan sonra Mahmut Hoca gelmiştir.
Or did Franco have them all shot?
Franko hepsini vurdurdu mu yoksa?
Gazpacho, chicken andaluz, eggplant español, Franco Fritters, I can do it.
Gazpaço, Endülüs tavuğu, İspanyol patlıcanı... Franko böreği, ben de yapabilirim.
My name is Franco,
Adım Franko.
Small, little independent state on the Franco-German border, swallowed up by Burgundy in the Middle Ages.
- Franko-Alman sınırında, Orta Çağda Burgundy hanedanlığı tarafından ele geçirilen küçük, bağımsız bir devlet.
I'm gonna fight against Franco.
Franko'ya karşı savaşacağım.
I'm going to fight against Franco, the Catholic Church and all that.
Franko'ya karşı savaşacağım.
- Are they for Franco?
- Franko'dan uzak mı? - Evet.
Franco is dead.
Franko öldü.
- Franco is dead!
Franko öldü.
Franco is dead!
Franko öldü. - Ne?