From what translate Turkish
31,943 parallel translation
From what?
Neyden?
But from what I understand, your ex-husband poses no further threat.
Fakat bildiğim kadarıyla eski kocanız artık bir tehdit unsuru değil.
From what I hear... that ought to do.
Duyguğum kadarıyla.. yaparsın.
From what I see, it doesn't look like any of your days are great ones.
Gördüğüm kadarıyla.. hiçbir günün uygun değil.
- Um, setting aside privacy concerns, from what you're proposing, just with O-neg blood type, we're talking 5 % of the population, at best.
Önerdiğin şeyin özel hayat gizliliği kısmını görmezden gelsek bile 0-negatif kan grubu en iyi ihtimalle nüfusun % 5'inde var.
No, from what I remember, it was much worse.
Hayır, hatırladığım kadarıyla, çok daha kötüydü.
And from what we've seen, he may not be a nice guy.
Ve buradan gördüğüme göre nazik biri olmayabilir.
From what I'm told, he's an Indian- - part Sioux, part I don't know what, son of a Shaman.
Duyduğuma göre, o bir kızılderili- - kısmen Siyu, kısmen bilmiyorum, bir Şaman'ın oğlu.
From what I can tell, you know him so well, and point is, why I called,
Anladığım kadarıyla onu çok iyi tanıyorsun ve aramamın esas sebebi de...
So from what Spence and I dug up, Scratch used his fake identity to buy a shibari rope from this couple.
Spence ile bulduklarımıza göre Tırmık sahte kimlikle bu çiftten şibari ipi almış.
From what I understand, there's enough blame to go around in this matter, the lion's share of it falling squarely on my son.
Anladığım kadarıyla... bu konu hakkında yeteri kadar suçlama var... ve aslan payı da doğrudan oğluma gidiyor.
It's me again. I'm sorry for leaving so many messages, but from what I recall, phones still function in New York City.
Bu kadar çok mesaj bıraktığım için özür dilerim ama hatırladığım kadarıyla New York'ta telefonlar hala çekiyor.
What do you want from me?
Benden ne istiyorsun?
- Hey, what do you want from me?
- Hey, ne bekliyorsun?
Since we got back from 1937, what has changed for you?
1937'den geri geldiğimizden beri hayatlarınızda neler değişti?
She holds the key to stopping Apep from releasing pure evil, but I'm going alone because after what happened,
Apep'in Saf Kötülük'ü serbest bırakmasına engel olmanın anahtarını o elinde tutuyor. Ama tek başıma gidiyorum.
Girl from the dog park. Let's go see what's out back.
Neler döndüğüne bir bakalım.
Let's start with what this thing is and where it came from.
Bu şeyin ve nereden geldiğine başlayalım.
What does Pius XIII want from me?
XIII. Pius benden ne istiyor?
No one... will ever replace... what the Dark One took from me.
Kimse Karanlık Olan'ın benden aldığının yerini dolduramaz.
I'm just saying, what do you expect from a long-distance relationship?
Sana sadece bir şey soracağım. Uzun mesafeli bir ilişkiden ne bekliyorsun?
This is what comes from weakness.
Bu zayıflık göstergesi.
You see, that's what I'm taking from that story.
Ben bu hikayeden bunu anlıyorum.
What do you want from me?
Ne istiyorsun benden?
Um, from your experience, what is the best way to earn the trust of someone like... like that?
Tecrübelerine göre böyle birinin güvenini nasıl kazanabiliriz?
If that's what it takes to wipe Rittenhouse from history, then that's what we have to do.
Eğer Rittenhouse tarihten bir şeylerin silinmesinden hoşlanıyorsa o halde bizim yapmamız gereken de bu.
I'm living 2,500 miles away from my kid right now, and even though I could explain why I'm not there, and what I've been through, and why I made the choices I did, my son doesn't care about that.
Kendime bile neden burada olduğumu açıklayamıyorum. Neler yaşadığım..... bu seçimi neden yaptığım oğlumun umurunda bile değil.
What do you want from me?
Benden ne istiyorsun.
What about the guy from the stockade?
- İbret tahtasındaki adam ne olacak?
What I know you've done is withhold information from me, despite the fact that I welcome you into the Reich, into my home, and into the life of my family.
Benden bilgi saklayarak ne yaptığını biliyorum, seni İmparatorluk'ta evimde, aile hayatımızda hoş karşılamamıza rağmen.
Sweetie, look, I, of all people, know what it feels like to go from being the center of attention - -
Tatlım, ilgi merkezi olmaktan uzaklaşmanın ne demek olduğunu çok iyi bilirim.
What do you want from me?
- Benden ne istiyorsun?
Because from where I am standing, you're throwing away everything you've ever worked for, and for what?
Çünkü gördüğüm kadarıyla şimdiye kadar çalıştığın her şeyi kenara atıyorsun. Ve bunu ne için yapıyorsun?
That was my question exactly, so I asked Hector to recreate 105 from the debris using the architectural drawings, and this is what he came back with.
Benim sorum da tam olarak bu. Hector'dan mimari çizimleri kullanıp 105 numaralı odayı tekrar oluşturmasını istedim. Geldiği nokta burası.
I'm not sure what you're going to say when the boys from the BND arrive.
BND * buraya geldiğinde... * Alman İstihbarat Teşkilatı... onlara ne söyleyeceksiniz, çok merak ediyorum.
I'll recover what I can from the mod, see if I can get a clearer picture of what they're after.
Mod'dan bulabildiğimi bulayım, belki tam olarak neyin peşinde olduklarını anlayabilirim.
We love him, we give him absolutely everything he could ever want, what... would he be missing from us?
İsteyebileceği her şeyi ona zaten, biz verdik. Onu seviyoruz. Ne için, bize darılacak?
I'm a work in progress when it comes to moderation but what I'm finding is that I'm away from an extreme now of 93 % of my energy coming from this processed animal fat
Orta yolu bulmak konusunda hala kendimi geliştiriyorum. Ama şu anda aşırılıktan uzaklaştığımı fark ediyorum. Yani enerjimin % 93'ü bu işlenmiş ve keyifli kısımdan, hayvansal yağdan gelirken artık orta yolu öne çektim.
that all children should be raised with zero exposure to meat and dairy. And he did this because he saw what the older generations were dying from and wanted to get them off on a good start.
Çünkü daha yaşlı nesillerin hangi nedenlerden öldüğünü görmüştü ve çocuklara iyi bir başlangıç yaptırmak istemişti.
It's a very large movement today and I think that what's happening is that there's been a shift because of more and more people being concerned about the humane and moving away from factory farms they're moving toward grass-fed operations
Günümüzde çok büyük bir akım haline geldi. Bence bu değişimin nedeni, hayvanların insanca yetiştirilmesi konusunda giderek artan endişe ve bu nedenle fabrika çiftliklerinden uzaklaşma isteği.
People believe what they see, particularly when it comes from the authorities.
İnsanlar gördüklerine inanır, özellikle de otoritelerden geldiği zaman.
Tell me, Clawthor, the Taloned One, what valuable information have you gathered from the sky?
Anlat bakalım, Clawthor, pençeleri olan gökyüzünden ne gibi değerli bilgiler topladın?
In between all the wonderfulness, there's a tiny tributary of nasty comments from some of their peers, saying that Matt and Amanda got what they deserved.
- Tüm o güzelliğin içinde arkadaşlarından gelen ufak tefek bazı kötü yorumlar var, Matt ve Amanda'nın başına gelenleri hak ettiklerini söylüyorlar.
This is what the FBI confiscated from Kirk's estate.
Bunlar Kirk'ün evinde FBI'ın el koydukları.
Hannah, you know what? We can take it from here.
Hannah, buradan sonrasını biz hallederiz.
Call me what you will, but it comes from love... my love for our child and you.
Nasıl istiyorsan öyle seslen ama hepsini sana ve çocuğumuza olan sevgimden yapıyorum.
- Okay, so what I do is I take the meat from three different sliders, and then I just sort of mash'em into one big boy that stands on his own. Oh.
- Yani hamburger gibi.
Yes, and we pick up the action on day two of what was becoming, thanks to him, the journey from hell.
Evet, sayesinde cehennemde yolculuğa dönüşmeye başlayan seyahatin ikinci gününde kaldığımız yerden devam ediyoruz.
You know, what's incredible about this - this sustainable living we're doing - this sustainable living we're doing - is our barbecue is made from bricks from James's car, is our barbecue is made from bricks from James's car,
Bilirsiniz, bununla ilgili inanılmaz olan şey - Yaptığımız bu sürdürülebilir yaşama - Barbekü James'in arabasındaki tuğlalardan yapılır mı?
I've got a text here from Mr Wilman, with the instructions of what we're doing.
- Ne? Bay Wilman'dan bir yazı aldım. Ne yaptığımızın talimatlarıyla birlikte.
What Richard and I really needed was help from our colleague.
Richard'ın ve gerçekten ihtiyacımız olan şey meslektaşımızdan yardımdı.