Get it away translate Turkish
3,947 parallel translation
You don't need any... get it away from me.
Telefonumda. Işığa ihtiyacın olmaya... Çek şunu.
Get it away, get it away from me! That's not me!
Benden uzakta tutun!
Troubling is when I get that itchy rash that won't go away, and Zhu Li's not around to scratch it.
Kaşıntıya yakaladığımda ve geçmediğinde, Zhu Li de kaşımak için yanımda olmadığında bu can sıkıcıdır.
You get away with it because you're pretty.
Sırf çok tatlı olduğun için bu yanına kalacak senin.
Why is it Gran lets you get away with murder?
Büyükannem nasıl oluyor da seni sağ bırakıyor?
I will kill him, and I will get away with it.
Onu öldürürüm, ve uzaklaşırım.
But it's really an excuse just to get away.
Aslında benim buradan uzaklaşmak için bir mazeretim.
How could he get away with that? It's all in the bylaws.
- Yaptığı yanına nasıl kar kalır?
Once I graduate and get a job... I will walk away from it all.
İlk önceliğim mevzun olmak ve... iyi bir iş sahibi edinmek.
You won't get away with it.
Bu yanına kâr kalmayacak.
It's time to let it rain and get away from Marquez map.
Yağmur yağdığında Marquez'in izini sürmek imkansız hale gelecek.
You think you can come between a man and his wife and get away with it?
Bir karı kocanın arasına gireceksin ve bu yaptığın yanına kâr mı kalacak?
Well, just throw it away and let's get out.
Neden peki?
We can't let him get away with it.
Yanına kâr kalmasına izin veremeyiz.
Of course. I'll make sure you get it right away.
Tabii, en kısa sürede öğrenirim.
It was impossible to get away, Princess.
Kurtulmak mümkün değildi Prenses.
Get away from it.
Uzaklaş ondan.
Don't let it get away. I got it. I got it.
Ver bana, ben hallederim.
You won't get away with it, you know?
Yaptığın yanına kâr kalmayacak.
It was because he needed money so he could get away from Defiance and get away from you. - Rafe...
Çünkü senden ve İsyan'dan kaçmak için paraya ihtiyacı vardı.
Why should they always get away with it?
Neden her seferinde kurtulsun ki?
Anyway your Honor I don't think you should give a little girl a father let her get attached to him and then take him away from her, just because the mom thought it over and wants her back.
Her neyse Sayın Hakim... Küçük bir kızın babasına verilmesini ona bağlanmasına izin verilmesini ve sadece annesi "çok düşündüm onu geri istiyorum" dedi diye birbirinden ayrılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum.
And just how long do you think you're gonna get away with it?
Bunu daha ne kadar gizleyebileceğini sanıyorsun?
I swore up and down that that was the only weapon I had, but they said they didn't believe anyone could be so stupid and get away with it.
Tek silahımın bu olduğuna yeminler ettim birinin bu kadar aptal olabileceğine inanmadılar. Yanına kar kalmaz dediler.
It's probably because I come on really strong and pretend to be all slutty, and then I freeze up right away and get distant and drop weird hints that my vagina has teeth.
Büyük ihtimalle güçlü görünüp sürtük gibi davrandığım daha sonra mesafe koyup vajinamın dişlerini olduğuna dair garip ipuçları gönderdiğim için.
And get away with it.
Ve bu yanına kalacak.
I'll get on it right away.
Hemen bu konunun üzerine gideceğim.
It is about you... using the job to buy time to get away from your own life.
Senin hakkında. İşini bahane ederek kendi hayatından uzaklaşmak istiyorsun.
It's just more difficult for someone with his spectacular talents to get away.
Sadece onun muhteşem yeteneğinde uzaklaşmak biraz zor.
Here I thought I could get away with it.
Yakayı ele vermeden buradan kaçabilirim diye düşündüm.
I'll get on it right away.
Hemen ilgileniyorum.
I tried to get away, but... It's too bad.
Evet.Kurtulmaya çalıştım, ama...
Steal the embryos, get knocked up and run away, hoping I wouldn't hear about it?
Embriyoları çalmak, hamile kalmak ve kaçmak, bunun hakkında hiçbir şey duymayacağımı ummak mı?
I've thought about it, and I know how I'd get away with it.
Bunun hakkında hayli düşündüm ve nasıl kurtulacağımı da biliyorum.
I didn't know it then, but it was the start of him trying to get away.
O zamanlar bilmiyordum ama kaçıp gitmeye çalışmasının başlangıcıymış.
None of the guilty will get away with it.
Hem de hiç.
I couldn't let Harris get away with it.
Harris'in kolayca sıyrılmasına izin veremezdim.
It was like he was... he was trying to get me away from... from whatever he's trying to scare away, you know?
Sanki yaptığı şeylerle beni buradan korkutup kaçırmaya çalışıyor gibiydi, öyle işte?
It's like my friend prison Johnny always says to me through the glass... "Don't get attached to anything that you can't walk away from in 30 seconds if the heat starts a-coming."
Tıpkı hapisteki arkadaşım Johnny'nin, bana camın arkasından hep söylediği gibi ; "Eğer gelmeye başlarsa 30 saniye içinde uzaklaşamadığın hiçbir şeye bağlanmayacaksın"
Maybe if people see that the Queen family can't get away with using Vertigo, they'll think twice before using it themselves.
Belki insanlar Vertigo kullanmanın Queen ailesinin yanına kalmadığını görürlerse kendileri kullanmadan önce iki kere düşünürler.
I'll make it go away. Now, get your things and leave the prison.
Eşyalarını toplayıp hapishaneden ayrıl.
That Mike Ross is a fraud, and I am not going to let him get away with it.
Mike Ross'un bir sahtekar olduğunu ve bunu yanına bırakmayacağımı.
You're the reason these thieves get away with it, they need your complacency, your unwillingness to fight, to challenge the rules, to tear down walls...
Bu hırsızların kolayca sıvışmaları senin yüzünden. Kuralları hiçe sayabilmek, duvarları yıkabilmek için senin halinden memnun oluşuna, mücadele etmemene ihtiyaçları var.
Put it down, and you get to walk away.
Silahını bırak ve yürüyerek çık git.
So the men get stuck into the intruder, who makes a break for it and gets away.
Böylece erkekler içeriye zorla giren ve kaçan davetsiz misafiri sıkıştırmışlar.
I'm not letting this guy get away with it again.
Bu adamın, bundan tekrar kurtulmasına izin vermem.
It just pissed me off... those guys thinking they could get away with attacking you.
Sadece sana saldırıp bunun yanlarına kalacağını düşünmeleri beni sinirlendiriyor.
Then you break the law multiple times and you get away with it.
Sonra pek çok kez kanunları çiğnedin ve paçayı sıyırdın.
We know he did it and we're gonna go in and get away with it?
Kızdırdı ama ve bunu yanına mı bırakacağız?
You don't fire The Packman... and expect to get away with it.
Packman'ı kovup, yanınıza kâr kalmasını bekleyemezsiniz!
So he could - get away with it as long as he did?
Böylece yakalanmadan, gidebildiği kadar gidecekti belki?
get it away from me 28
get it done 134
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it now 24
get it out of your system 27
get it off me 116
get it over with 136
get it right 50
get it done 134
get it down 26
get it together 140
get it up 68
get it now 24
get it out of your system 27
get it off me 116
get it over with 136
get it right 50
get it while it's hot 20
get it going 16
get it 1593
get it off 251
get it open 41
get it out 253
get it off of me 28
get it all out 26
get it through your head 17
get it on 36
get it going 16
get it 1593
get it off 251
get it open 41
get it out 253
get it off of me 28
get it all out 26
get it through your head 17
get it on 36