English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get it done

Get it done translate Turkish

2,284 parallel translation
Get it done.
Yap şunu.
Got to get it done, move past it.
Bir an önce bunu halledip ardımızda bırakacağız.
Now get it done.
Şimdi hallet şu işi.
Can you get it done by noon?
Öğlene kadar yapabilir misin?
With Allison's help, not long. We'll get it done.
Allison yardım ederse çok uzun sürmez.
These guys get it done.
Sözlerini tutuyorlar.
You just tell me what needs to be done, I will get it done.
Sadece ne yapılması gerektiğini söyle, Ben yapacağım.
Let's just get it done.
Bir an önce bitirelim.
Are you ready for the fight today? Yeah. Thought I'd get it done.
Bugünkü karşılaşma için hazır mısın?
Just get it done!
Hayır, olmaz! Hallet şu işi!
You don't care who gets hurt as long as you get it done?
Bunu başardığınız sürece kimin zarar göreceğini umursamıyor musunuz?
Well, let's get it done.
İyi o zaman bitirelim şu işi.
If she survives, I'm gonna get it done, too.
Eğer başarırsa, ben de yaptıracağım.
I know everyone's waiting for me to, like, get it done, and, like...
Herkes benim bunu bitirmemi bekliyor. Replikler aralarında savaşıyor.
I'm asking, how can you get it done?
Nasıl halledebileceğini soruyorum.
All together we can get it done
# Hep beraber altından kalkarız #
Let's get it done, people.
Hadi şu işi bitirelim.
I'll get it done.
Yapacağım.
but I tell "This is a job," so they better bucke down and get it done.
Onlara, "İşimiz bu. O yüzden işe koyulup halletmeye baksanız iyi olur." dedim.
Is that enough money to get it done?
Bu para halletmeye yeter mi?
Anyway, I have a tight rein on my dad, so if you need my dad to do something, you can just tell me and I'll get it done.
Babamı parmağımın ucunda oynatıyorum. Babamdan istediğin bir şey olursa bana söyle, yapmasını sağlarım.
God, get it done and get out of here.
Oh, Hallol da gidelim burdan
they just go out and get it done, period. "
Sadece.. .. bitir işi!
The sooner we get it done, the sooner we can move on from this.
Hızla bitirip yolumuza devam edebiliriz.
We need the Japanese crew to get it done.
Japon personelin işi halletmelerine ihtiyacımız var.
Listen, get it done. Get it done.
Dinle, bitir şu işi.
- Okay, okay, okay, okay. Get it done.
"Tamam, tamam, tamam" Yap şunu!
I promise, I'll get it done.
Söz veriyorum, onu bitirirdi.
Boy can get it done.
Vay anasını.
I'll get it done.
Halledeceğim.
Artie, just please figure out how to get the stinger out. Consider it done.
Artie, iğneyi nasıl çıkaracağımızı bul yeter.
I mean, shoot, even if it does get done by 7 : 00, we're gonna miss the plank-walking contest!
Demek istediğim, saat 7'de başlasa bile Tahta ayak yürüyüşü yarışmasını kaçıracağız.
I got to get it back, or else I'm going to be sleeping on your couch for the rest of my life and you're never going to get those tracks done.
Bu parayı geri almalıyım, Yoksa kalan bütün hayatım boyunca senin kanepende uyumak zorunda kalacağım. Ve o şarkıları hiçbir zaman bitiremeyeceksin. Tamam, Tamam!
( laughs ) Yeah, but it's impossible to get any work done with Adrianna still there, so...
evet, Ama Adrianna burdayken bu işleri alıp burda tamamlamam imkansız, yani...
We will get it back to you the moment we are done with it.
Sana geri getireceğiz. Biraz zaman. Başaracağız
It takes a spine of iron to get the job done and done right in this town.
Bu şehirde işleri doğru yapmak cesaret ister.
But when something actually has to get done, I'm the one who steps in and makes it happen.
Ama bir şeyin gerçekten yapılması gerktiğinde, çıkıp olayı gerçekleştiren ben oluyorum.
When I get home, and it turns ouy that my girlfriend, who is a fourth year, has done more surgery than me.
Ama eve geldiğimde, dördüncü yılında olan kız arkadaşımın benden daha fazla ameliyata girdiğini anlayınca iş değişiyor.
I think that it's great that you've done the whole costume and shit, even though you're in a little wheelie, and don't get me wrong, I mean, I get what you're going through.
Bütün o kostüm ve iğrenç şeyleri yapmış olman... küçücük bir tekerlekli sandalyede olmana rağmen, bence harika... Beni sakın yanlış anlama senin neler çektiğini anlıyorum.
In this building, you not only have to be good and diverse, but you also have to be fast,'cause if it takes you four days to get something done, you can't really contribute.
Bu binada farklı ve iyi olmanız yetmiyor. ANİMASYON YÖNETMENİ Hızlı da olmanız gerekiyor. Eğer bir şeyi yapmanız 4 gün sürüyorsa yeni şeyler eklemeniz zor.
That's the reason that there's so many episodes of South Park we're able to get done, is'cause there just is a deadline, and you can't keep going,'cause there would be so many shows that I'm like, " no, no, it's not ready yet.
South Park'ın bu kadar çok bölümünü hazırlayabilmemiz bu yüzden. Teslim tarihi var. Bunu yapıp duramam. "Daha hazır değil, daha hazır değil."
Oh, it'll get her done.
Bu onun işini bitirir.
It's simple. We get the boy, and mom. You get them back when the surgery is done.
Çocuğu ve annesini alacağız ameliyat yaptıktan sonra teslim edeceğiz.
We get anything off the flight recorder? We're almost done compiling the data, but it's sort of hard to focus with the dog barking.
Bilgileri toparlamak üzereyiz fakat köpek havlaması ile odaklanmak biraz zor oluyor.
These guys all full expect to get te job done and be home in a couple of months, although, for my stake I kind of hope it doesn't end too quickly, before I get a chance to write about some real action.
Her ne kadar hakkında yazabileceğim ciddi şeyler olmadan bu savaşın kısa bir sürede bitmesini kendi adıma istemesem de adamların işi halledip birkaç aya evde olacaklarına inançları tam.
Yeah, my mom's gonna drive down tomorrow, so I just thought I'd get it all done before she got here.
Annem yarına gelmiş olacak, o nedenle o gelmeden önce hepsini yapayım dedim.
The legend says only a Haddock can discover the secret of the Unicorn, but it took a Rackham to get the job done.
Efsaneye göre sadece bir Haddock Tekboynuz'un esrarını çözebilirmiş ama işi bitirmek bir Rackham'a kaldı.
If we don't do it, it won't get done. Well, I'm not frettin'about stories in Amos not getting done.
Eğer biz bunu yapmazsak, bunu kimse yapmaz.
But it must've done the trick, though,'cause after that, I couldn't get you out of here.
Ama demek işe yaramış ki, seni buradan bir daha çıkaramadım.
When your target draws a conclusion you're not ready for, you play along if it helps you get the job done.
Hedefiniz hazırlıklı olmadığınız bir sonuca ulaştıysa işi bitirmenize yardımcı olacaksa senaryoya uyum sağlarsınız.
Yeah, it's just mostly just kind of, you know, them getting it done and me just... wanting to get mine done, really.
Yani ; aslında sorun onlar işlerini hallederken benim öylece beklememdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]