Get mad translate Turkish
2,804 parallel translation
- Because... Don't get mad at me. Because you never needed my help before this.
Bana kızma, daha önce söylediklerine bir anlam verememiştim.
Your dad get mad at you for coming home late last night?
Baban dün gece eve geç geldiğin için kızdı mı?
I try and get mad at you...
Sana kızmaya çalışıyorum ama kızamıyorum.
You could get mad and say, "I don't got nothing."
Öfkeden deliye dönebilir ve "Hiçbir şeyim yok." diyebilirsin.
Don't get mad at us because no kid says, "Mommy, I wanna see a crow."
Bize kızma ama hiçbir çocuk "Anne, kargayı görmek istiyorum" demez.
I'll get mad.
Sinirlenebilirim.
So I know you're not gonna get mad. Mad?
Bu yüzden kızmayacağını biliyorum.
But it's okay, just don't get mad.
Peki, tamam, sadece sinirlenmeyin.
I won't get mad.
Sinirlenmiyorum.
- Don't get mad, alright? Look, we have our plane tickets for tomorrow, the hotel is taken care of... And they'll mail me a new check in a week or two.
Kızma ya uçak biletimiz var otel tamam, 1 haftaya yeni çek gelecek
I have to say hi to my aunt or she will get mad at my mom.
Gidip halama selam vereyim yoksa anneme kızar.
I love it when you get mad. That's so sexy.
Kızmana bayılıyorum, çok seksi oluyorsun.
Did I get mad at him?
Peki ben ona kızdım mı?
Don't get mad, get even.
Çılgın olma, intikamını al.
What you get mad at me for?
Neden bana kızdın?
Don't get mad at her.
Kızma ona.
It's okay to get mad.
Biraz sinirlenmenin zararı yok.
Don't get mad, okay?
Bana kızma, tamam mı?
Do not get mad at me.
Sakın bana kızma.
I won't get mad, I promise.
Kızmayacağım, Söz veriyorum.
Whoa, whoa, whoa, don't get mad, don't get mad!
Sakin ol, sakin ol, sakın kızma!
Can I say something, even though you're going to get mad at me?
Bir şey söyleyebilir miyim sana, bana kızacak olsan bile?
When you get mad, you do that.
Kızgın olduğunda hep böyle yaparsın.
You gonna get mad like my moms?
Annem gibi hiddetlenecek misin?
Not gonna get mad?
Kızmayacak mısın?
No, I'm not gonna get mad.
Hayır, kızmayacağım.
Won't your mom get mad for calling me?
Beni aradığın için annen deliye dönmez mi?
Don't get mad.
Kızma.
They'll get mad at you again.
Gene azar işiteceksin.
If I don't finish my teacher will get mad.
Ödevimi bitirmezsem, öğretmenim kızar.
Get mad at me, not the people who just knew about it.
Bana sinirlen, olaydan haberi olanlara değil.
Now when I get mad, I do some deep breathing, squeeze my stress ball.
Artık sinirlendiğimde derin derin nefes alıp stres topumu sıkıyorum.
I only get mad when you waste my time,
Sadece benim zamanım ziyan edildiğinde sinirlenirim.
Don't get mad at me for saying this, but I think you'd feel better if you'd go back into launching your doggy mall.
Bunu söylediğim için bana kızma ama köpek merkezi işini gerçekleştirme düşüncene dönersen kendini daha iyi hissedeceksin sanırım.
First thing first, let's get out of this mad house!
her şey sırasıyla, önce şu evden bir ayrılalım.
Get yourself hard,'cause I'm gonna suck your dick like I'm mad at it.
İyice sertleş çünkü aletini deli gibi yalayacağım.
So get your ass over here or I'll get really mad.
O yüzden kıçını kaldırıp buraya gel yoksa cidden sinirleneceğim.
You get so mad when I mention your papa.
- Bakıyorum da babandan bahsedince çılgına döndün.
I don't know why you're mad at the car. I don't think we should get hostile now.
Arabaya niye bu kadar laf ettin anlamadım ama birbirimize sorun çıkarmasak ya.
Don't get mad at me.
Bana kızma.
I get that you're mad that I kissed Andy, okay?
Andy'i öptüğüm için bana kızgın olmadı anlayabiliyorum.
If things go wrong, it's easy for the C.I.A. To disavow... burned spy and his arms-dealer girlfriend tried to get chummy with a mad scientist.
Olur da işler ters giderse CIA şunu diyecektir : "Yakılmış bir ajanla onun silah tüccarı kız arkadaşı, çatlak bir bilim adamıyla canciğer olmaya kalkışmış."
Dad, why do you get so mad when grandma gloria And grandpa al come over to visit?
Anneannem Gloria'yla dedem Al geleceği zaman niye bu kadar sinirli oluyorsun baba?
Some of them, though, they get home, find out they can't hack it back in the world without the mad minute, and start hiring out for wet work.
Ama bazıları eve dönünce, delirmeden normal hayatla baş edemediğini görür ve yaş işlere bulaşmaya başlar.
- Why'd you get so mad at Cole the butcher?
Kasap Cole'a neden bu kadar kızdın?
Why did you get so mad at cole the butcher?
Kasap Cole'a neden bu kadar kızdın?
Look, I'm not trying to upset you, and I'm not mad, but I need to know why you won't let me fight to get you the kidney.
Bak, seni üzmeye çalışmıyorum, ve kızgın da değilim, ama neden o böbreği almak için savaşmama izin vermediğini anlamam gerekiyor.
You finally get a little mad money and you buy a kitchen appliance?
Sonunda eline büyük miktarda para geçiyor ve gidip mutfak aleti mi alıyorsun?
Do you think the others are gonna be mad when they don't get it?
Sence, diğer çalışanlar yarışmayı kazanamayınca sinirlenmeyecek mi?
One of the biggest challenges of a horseman is, is to be able to control your emotions, because a person might be quick to get all mad.
At sahibinin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri duygularını kontrol edebilmektir. Çünkü bir insanın deliye dönmesi çok çabuk olabilir.
Dave was a drunk piece of shit last night, and we're a little bit mad at him, so I think we're gonna get this in at least 10, 15 more times.
Dave dün gece sarhoş bir pislik gibiydi ve ona biraz kızgınız o yüzden bu skeci çekmek için en az 10-15 sefer tekrar gerekecek.
madre 16
madame 2271
madam 4323
mademoiselle 905
madonna 96
made 321
madison 583
madrid 61
madeleine 197
madeline 244
madame 2271
madam 4323
mademoiselle 905
madonna 96
made 321
madison 583
madrid 61
madeleine 197
madeline 244