Go ahead and try translate Turkish
141 parallel translation
Go ahead and try knocking on my door.
Kaçıp kapımı çal bakalım.
"Go ahead and try it."
Başla ve yapmaya çalış.
Go ahead and try it!
Haydi kolaysa bir deneyin de görelim!
Go ahead and try it.
Hadi durma ve dene.
Go ahead and try it.
Haydi, dene.
"I love Isabelle, and that for you." Go ahead and try it.
"Isabelle'i seviyorum, bu kadar." Git ve dene.
Go ahead and try!
Hiç durma dene!
If you think you can do it, go ahead and try.
Öldürebileceğini düşünüyorsan, öldür.
Go ahead and try it. What've you got to lose?
Bir kere denersen, ne kaybederiz.
Go ahead and try to kill me.
Devam et ve beni öldürmeye çalışıyorlar.
Go ahead and try!
Dene ve gör!
Go ahead and try it.
Dene hadi.
But go ahead and try.
Lakin git ve şansını dene.
Go ahead and try
Durma, dene bakalım.
Go ahead and try it.
Durma, dene istersen.
Go ahead and try me.
Durma, devam et.
Go ahead and try
Hadi bakalım, hadisene!
Go ahead and try.
Hadi, siz de deneyin!
Why don't you go ahead and try it?
- Neden gidip denemiyorsun?
- Go ahead and try it.
- Durma, dene. Bunu seveceksin.
Go ahead and try it.
Bunu bir dene bakalım.
Go ahead and try.
Hadi denesene.
Okay £ ¬ you go ahead and try to do it all.
Tamam sen hepsini yapmaya çalışmaya devam et.
- Go ahead and try me.
- Hadi, dene bakalım.
And they just go ahead and try to take whatever they want.
Bunu biliyorsun. Herb zaman geliyorlar ve ne istiyorlarsa almaya çalışıyorlar.
It's just we're putting new cover sheets... on all the T.P.S. Reports before they go out now... so if you could go ahead and try to remember... to do that from now on, that'd be great.
Sadece unutma ki gönderilmeden evvel tüm T.P.S. Raporlarının... üst kısmına yeni sayfalardan koyuyoruz... yani şu andan itibaren buna dikkat edersen... bu harika olur.
Go ahead and try, slow-mo.
Devam et ve dene, yavaş çekim.
Go ahead and try
Devam et ve dene.
He won't, but go ahead and try.
İçmeyecek ama yine de dene.
Yeah, go ahead and try.
Öyle mi? Durma hadi dene.
Go ahead and try The kid inside will set you free
Durma, dene. İçindeki çocuk seni özgür kılacaktır.
Go ahead and try.
En azından dene.
Look, you want to pin that car on me, you go ahead and try.
O arabanın çalınmasını benim üstüme mi atacaksınız? İyi, deneyin bakalım.
Why don't you just go ahead and try a few more there.
Evet. Devam et, birkaç tane daha dene bakalım.
You can't run from a. 38, go ahead and try!
Bir 38'likten kaçamazsın, istersen dene!
I'll go ahead and try and set down on the top.
Ben de zirveye inmeye çalışacağım.
Go ahead and try me.
Anlat bakalım inanacak mıyım.
Then you go ahead and try.
O zaman buyur, dene.
You go ahead and try.
O zaman buyur, dene.
Go ahead and try, Annika.
Hadi devam et ve dene Annika.
- Go ahead and try, there's two Guards up there.
- Git ve dene, yukarda iki koruma var.
- Go ahead and try.
- Devam et ve dene.
Now you try to explain to her... that if Lucky gets $ 25,000 ahead... he has to go back and marry that girl.
Ona şunu anlatmaya çalış. Lucky 25000 dolar kazanırsa gidip o kızla evlenmesi gerekecek. - Hangi kızla?
Go ahead. Try and get the President of the United States on the phone.
Haydi, Birleşik Devletler Başkanıyla bu telefondan konuşmayı dene.
Go ahead and try.
Hadi, deneyin.
You wouldn't let go, and it got you shit.! Go ahead, Katie... try to save him like you couldn't do before.
İşin peşini bırakmadınız, ispat etmeyi denemekten vazgeçmediniz!
You might as well just go ahead and kill me because if you try to have your way with me...,... I'll make sure you wish you were dead. Don't worry.
Yapabiliyorken devam et ve öldür beni çünkü benimle birlikte olmayı deneyeceksen ölmeyi dileyeceğinden emin olacağım.
Try this and tell me... Go ahead. lt's...
Tadına bak ve ne düşündüğünü söyle bana...
Name one. Go ahead. Try and name one.
Bana bir tane dövüşçü bir zenci söyle.
Go ahead, go ahead, try and tell me what it is that I'm doing.
Devam et, devam et, bana ne yapacağımı anlat.
Go ahead, try and throw us out.
Hadi, gel de bizi aşağı at.