Go downstairs translate Turkish
1,235 parallel translation
Go downstairs.
Aşağı in.
So fold your little tents, grab your chairs... and let's all go downstairs nice and easy.
Sandalyelerinizi katlayıp elinize alın ve hepiniz aşağı inin adamakıllı.
Danny, go downstairs.
Danny, aşağıya in.
- Come on. - Look, you two go downstairs.
- Bak, siz ikiniz aşağı inin.
You five go downstairs.
Siz beşiniz derhal aşağıya inin.
Someone comes to your establishment... they want to go downstairs, get some oo-la-la. Whatever.
Birisi işyerine geliyor... aşağı iniyor, biraz oo-la-la istiyor.
You're supposed to go downstairs, baby.
Sen aşağıda olmalıydın, bebeğim.
- I have to go downstairs to meet a delivery.
- Teslimat için aşağıya inmem gerekiyor.
- Let's go downstairs.
- Hadi aşağı inelim.
Mundu, go downstairs and clean up.
Mundu, aşağı in ve temizliğini yap.
Let's go downstairs.
Hadi aşağı gidelim.
When I couldn't sleep, I'd go downstairs and she'd make a dessert
- Evet. - Uyuyamadığımda aşağıya inerdim.
You, you go downstairs.
Aşağı git.
We should go downstairs soon.
- Aşağıya inmemiz gerek.
Why don't we go downstairs?
Niye aşağıya inmiyoruz?
I've got to go downstairs.
İnmeliyim, CIA cesedini görmek istiyor.
Can you go downstairs and get me a sandwich?
Aşağıya gidip, bana bir sandviç getirebilir misin?
I'll go downstairs while you...
Sen uyurken ben aşağıda olacağım.
When he wakes up he can go downstairs.
Gece uyanıp, üst kata çıkabilir.
But she won't physically be able to go downstairs or through tunnels. It's best if we stay behind.
Karım o tünelleri yürüyerek geçecek durumda değil.
Can I go downstairs and see what Dad's doing?
Alt kata gidip babamın ne yaptığına bakabilir miyim?
Go downstairs now and apologize to Lena for getting drunk.
Şimdi in ve sarhoş olduğun için Lena'dan özür dile.
Go downstairs and say you're sorry and you hope we have a nice honeymoon.
Aşağı in ve üzgün olduğunu ve bize güzel bir balayı dilediğini söyle.
Go downstairs right now and say it!
Hemen aşağı in ve söyle!
Let's go downstairs and gamble.
Hadi aşağıda kumar oynayalım.
Go downstairs.
Aşağıya in.
Go downstairs and wait for me.
- Evet. - Aşağı inip beni bekle. - Pekala.
Just go downstairs.
Sen aşağı in.
Just go downstairs and call Crumb.
Sadece aşağı in ve Crumb'ı ara.
I'll go downstairs and fill out an application.
Aşağı inip başvuru formunu doldurayım.
I have to go downstairs and back up, as if I'm coming home from the gala.
Galadan geliyormuş gibi görünmem için aşağı inip tekrar yukarı çıkmam gerek.
Now get in the elevator, and go downstairs, and get in the cab that's gonna take you back to my apartment,'cause I want you to move in with me.
Orada asansöre bin, ve alt kata in ve oradan seni benim daireme geri götürecek taksiye bin. Çünkü bana taşınmanı istiyorum.
I'm gonna go downstairs and kick her square in the nuts!
Şimdi aşağı inip onun taşaklarını tekmeleyeceğim!
I want you to go downstairs and order a pizza.
Aşaği inip bir pizza siparişi ver.
Okay, just... go downstairs, Spanky.
Tamam, aşağıda bekle vahşi hayvanım.
We have to know who is here... so please sign in before you go downstairs.
Kimlerin burada olduğunu bilmemiz gerek. Lütfen aşağı inmeden imzalayın.
Robbie Beals, Henry Bright, you boys think you could go downstairs and bring up some more blankets out of the back storeroom, or aren't you far enough along with your politicking yet?
Robbie Beals, Henry Bright. Çocuklar acaba aşağı gidip depodan battaniye getirebilir misiniz? Yoksa politika yapmanız bitmedi mi hala?
Sign in before you go downstairs, folks.
Aşağı inmeden imzalayın, arkadaşlar.
Go downstairs, find five or six men... guys who could walk through half a mile of deep snow without having a heart attack.
Gerektiğinde kalp krizi geçirmeden yarım mil derin karda yürüyebilecek adamlar.
I'm going to have to go downstairs.
Aşağı inmem gerekecek.
We'll go downstairs for the spring. It's like going away on holiday to a nice, warm, foreign place, like - like Italy.
- Tatil için uzaklardaki güzel ve sıcak bir ülkeye gitmek gibi.
What time did you come downstairs so she could go to work?
Onun işe gitmesi için sen kaçta bize iniyordun?
I'll ask him to wait for me downstairs, I will go with daddy.
Duyduğuma göre, bir porno yıldızı bile olacakmış. Satıldı.
If I'm not downstairs, go to the room.
Eğer aşağıda olmazsam, odaya gel.
We've gotta go. We've got that cab downstairs.
Gitmemiz lazım, taksi bekliyor.
Let's go back downstairs.
Aşağıya bakalım.
You go ahead and enjoy his breakfast, and I'ΙI look forward to seeing a lot Ιess of you downstairs.
Kahvaltısı sana afiyet olsun. Aşağıda daha giyinik bir şekilde görüşmek üzere.
Let's go, people, fall in downstairs.
Kımıldayın millet, aşağı iniyoruz.
What do you say we go back downstairs and you two keep moving?
Biz aşağı inelim, siz yolunuza devam edin.
All right, let's go! Downstairs first.
Tamam, önce alt kat.
If you don't have anything else to do, go on downstairs and watch the storm on the weather network.
Eğer yapacağınız başka bir şey yoksa aşağı inin ve hava kanalında fırtınayı izleyin.
downstairs 319
go down there 26
go do your homework 16
go do it 30
go down 130
go do your thing 18
go do something 16
go down there 26
go do your homework 16
go do it 30
go down 130
go do your thing 18
go do something 16