Graf translate Turkish
77 parallel translation
You think this is gonna be the biggest thing since the Graf Zeppelin.
Zeppelin'den sonra en harika şey olduğunu sanırsın.
The Graf zeppelin!
Graf Zeplin.
Herr Freytag, Frau Schmitt, Herr Graf and his nephew Johann.
Bay Freytag, Bayan Schmitt, Bay Graf ve yeğeni Johann.
Frederik, Graf Regula is risen from the dead.
Kont Frederik Regula yeniden hayatta
Graf, take him to join Korski.
Graf, O'nu da Korski'ye kat.
Or Graf, Hansen, Hoffman, the list is endless.
Ya da Graf ile, Hansen ile, Hoffman ile. Liste uzar gider, sonu yok.
Graf told me to fetch you.
Graf, seni getirmemi istedi.
It's Graf.
Benim, Graf.
Graf.
Graf.
If you want a safe place to retreat to, leave Graf and 10 men.
Geri çekilmek için güvenli bir yer olmasını istiyorsan Grafla birlikte 10 adam bırak.
- No, I need Graf.
- Hayır, Graf'a ihtiyacım var.
Good luck, Graf.
İyi şanslar Graf.
You know the Captain, Graf, the other soldiers.
Yüzbaşıyı, Graf'ı ve diğer askerleri tanıyorsun.
Graf is dead.
Graf öldü.
It was the great warship Admiral Graf Spee.
Gemi, Almanların "cep zırhlısı" olarak adlandırdığı Graf Spee'ydi.
About five minutes after to sound the alarm, the Graf Spee and the Exeter they had opened fire one on the other e the Ajax and the Aquiles they had gone off on the Graf Spee, concentrating the attack.
Beş dakika içinde alarm duyuldu. Graf Spee ve Exeter namlularını birbirlerine doğrultmuş ateş ediyor Ajax ve Achilles ise Graf Spee'yi vuruyorlardı.
The cruisers had turned over directly for the Graf Spee, to close the wall more quickly, e the captain of the Graf Spee it did not pursue the Exeter
Kruvazörler Graf Spee'nin hız avantajına rağmen menzili korumak için 152 mm.lik toplarını Graf Spee'ye yönelttiler. Graf Spee'nin komutanı, Exeter'le daha fazla uğraşmadı ve geminin rotasını Montevideo'ya doğru çevirdi.
The Graf Spee if supplied in Montevideu e left the crew of merchant ships that sink.
Graf Spee, batırdığı ticaret gemilerinden yakıt takviyesi yapıyor, ve mürettebatlarını karaya çıkarıyordu.
"The Graf Spee if blew up."
"Graf Spee infilak etti."
Refugee in a Norwegian fjord, the ship of Altmark supplying it was surrounded by the English.
İngiliz gemilerinden alınan esirleri taşımakta olan Graf Spee'nin ikmal gemisi Altmark İngiliz destroyerlerince Norveç'te bir fiyortta kıstırıldı.
Until last year the Graf Zeppelin... was considered the marvel of the age.
Geçen yıla kadar Graf Zeppelin çağımızın harikası olarak görülmekteydi.
My knife has a nick in the guard from that fight we got in in Shanghai... when we went around the world on the Graf.
Graf Zeppelin ile dünya turuna çıktığımızda Şangay'da karıştığım kavgadan kalma bir çentik var kabzasında.
The Graf Zeppelin arrives over Berlin with poor visibility.
Alman Zeplini Berlin semalarına ulaşıyordu.
And because not every German soldier was 0178 of the few real Nazis, the town of Coburg decided to build a memorial for the German Wehrmacht and for the German Resistance, in special remembrance of Colonel Claus Graf Schenk von Stauffenberg.
Ve, her Alman askeri birkaç gerçek Nazi'den biri olmadığından, Coburg kasabası, Albay Claus Graf Schenk von Stauffenberg'in özel anısına, Alman Wehrmacht Ordusu ve Alman isyanı için bir anıt yapmaya karar vermiştir.
Graf Ciano.
Graf Ciano.
I see myself eventually growing out of graf and getting married and living the lifestyle, you know, and making good money, like that.
Nihayet kendimi graffiti yapabilirken evlenirken yaşam tarzımı yansıtırken görebiliyorum, bilirsiniz, ve de iyi para kazanmak, bunun gibi.
Dr. Pederson, this is Dr. Graf from the Psychiatric Institute.
Michael. Dr. Pederson, bu Dr. Graf. Psikiyatri Enstitüsü'nden.
Let's Go Send Those Fuckers A Rambo-Gram.
Şu piç kurularına bir Rambo-Graf gönderelim.
And suddenly everybody was on my side and said, how I was right, to do what I did.
Steffi Graf. Hatta Mireille Mathieu. Evet.
Mr Graf!
Mr Graf!
Graph 5... engage.
Graf 5. Başlat.
And that Rayanne Graff is like God to you now... and you just do whatever she says.
O Rayanne Graf'de senin tanrın gibi. O ne derse yapıyorsun.
You know, that Steffi Graf has quite a tush.
Şu Steffi Graf'ın koca bir poposu var.
Hi, Mrs. Van Graf.
Merhaba, Bayan Van Graf.
No, actually, I think maybe we should learn more about Mrs. Van Graf here.
Hayır, aslında, bence burda konuşup bayan Van Graf'ı tanımalıyız.
but the greatest concentration of cruisers was Admiral Graf von Spee's powerful East Asiatic Squadron, based at Tsingtao in China.
Kruvazörlerin en yoğun olduğu yer Tsingtao'da konuşlanmış, Amiral Graf von Spee komutasındaki güçlü Doğu Asya donanmasıydı.
Now Admiral Graf von Spee's luck also ran out.
Artık Amiral Graf Von Spee'nin de şansı tükenmişti.
The royal car was a Gräf Stift tourer.
Kraliyet arabası GrafStift model bir gezi arabasıydı.
Herr Graf!
Herr Graf!
And Steffi Graf!
Steffi Graf'ı da!
He's gonna look for Graf.
Graf'i arayacak.
Graf's the main receiver and this one bounces off the turf.
Graf en iyi top yakalayıcıları. - Bu kez top zıplayıp sahadan çıktı.
Here's the pass. Whitaker has found Graf.
Whitaker'ın pasında top Graf'i buldu.
Graf makes a one-handed phenomenal catch for another Carter TD.
Graf tek eliyle müthiş bir şekilde topu yakalıyor. Carter'a 6 puan daha kazandıracak.
The customer's name was Denny graf.
Müşterinin ismi de Denny Graf'mış.
Yes and it's got an odd name too... taelly - garaffe
Evet, ayrıca çok tuhaf bir adı var. Tele... graf.
What about Graf?
- Graf'la?
What do you know about Willi Graf?
Willi Graf hakkında ne biliyorsun?
Graf, Anneliese?
Graf, Anneliese?
I found Graf rather unpolitical.
- Bence Graf tümüyle apolitik biri.
I have to insist that Graf has absolutely nothing to do with the flyers.
Graf'ın bildirilerle hiç bir alakası olmadığında ısrar ediyorum.