Gus translate Turkish
6,019 parallel translation
- Okay. Gus.
Gus.
Did I mention that Gus here is single and ready to mingle?
Gus'ın bekar olduğunu ve iç içe geçmeye hazır olduğunu söylemiş miydim? - Bu doğru.
Uh-oh, Gus.
A-u, Gus.
This proves that Sandra isn't our killer.
Sandra'nın katilimiz olmadığını kanıtlar. Gus haklı.
Gus is right.
Gözetim altında.
Gus just made us all feel very awkward, but he could be right.
Gus hepimizi çok garip hissettirdi. ama haklı olabilir.
Did I mention that Gus here is single and ready to mingle?
Gus'ın bekar olduğunu ve içiçe geçmeye hazır olduğunu söylemiş miydim?
Oh, please, Gus.
Lütfen, Gus. Hadi.
What the fuck!
- Gus, bu ne lan?
- Gus, you're crazy.
- Gus, sen delisin.
- Gus, we are friends, that's it.
Gus, biz sadece arkadaşız.
Fuck, Gus!
Siktir!
It's far, Gus!
- Kaç kilometre?
Gus, you're crazy!
Sen delisin!
Gus, what are you doing?
Gus, ne yapıyorsun?
- What the fuck, Gus?
- Bu da ne?
- You're on heroin, Gus?
Eroin mi kullanıyorsun?
Gus?
Gus?
- Seriously, Gus, that was a one time thing.
- İyi miydim? - Ciddiyim, bir defalık bir şeydi.
That was a really funny joke, Gus.
Aman ne komik.
- Sorry, this is my friend Gus.
Merhaba. Bu, arkadaşım Gus.
Gus, you're so high.
Gus, şu anda uçuyorsun.
Let me tell you a story, Gus.
Sana bir hikaye anlatayım.
"Just let the dragon sleep, Gus."
"Bırak ejderha uyusun, Gus."
You're gonna get your mom a present at a pawn shop? - Real classy, Gus.
Annenin hediyesini rehinciden mi alıyorsun?
Okay, Gus, we should go, Gus, we should go.
- Gus, gitmeliyiz. - Sakin ol.
You motherfucker.
- Gus, dur!
- Gus, wait! No, Gus!
- Seni puşt!
- so you could buy drugs, Gus. - No! No!
Uyuşturucu almak için annem hasta diye yalan söyledin.
Fuck. Gus.
Siktir.
Gus, are you alright?
İyi misin?
- Gus, get out of the car.
- Çık arabadan.
- Gus! - Sick people everywhere.
Hastalar her yerde.
I don't know, Gus.
Bilmiyorum, Gus.
Gus, you didn't even... you didn't even make a phone call.
Kimseyi aramamışsın bile.
No, Gus, I'm not coming in.
- Hayır, Gus, gelmiyorum.
My Gus. Mmm.
Gus'ım benim.
- I'm scared, Gus.
Korkuyorum.
Is it really for dinner, Gus? - Yes.
- Gerçekten yemek için mi?
- Gus.
- Neden?
Over here, Gus. Gus. - Yeah.
- Buraya getir.
- Bring it over... Gus, bring it over here.
Gus, onu buraya getir.
I wanna be your friend, Gus.
Arkadaşın olmak istiyorum.
- Gus, that's fully functional.
- Gus, tam işlevsel.
And I got Gus a little something.
Ve Gus için bir şeyim var.
I'm Gus.
Ben Gus.
You know, you really are an asshole, Gus.
Götün tekisin.
Gus!
Gus!
I'm a grown up, Gus.
Ben bir yetişkinim.
Gus, what the fuck?
Bu ne şimdi?
- Gus, really?
- Evet.