Guys translate Turkish
194,843 parallel translation
Bye, guys.
Hoşça kalın.
I wanted to talk to you guys about something.
Sizinle konuşmak istiyorum.
Hey, did you guys see they closed the Yarn Barn?
Yarn Barn'ı kapatmışlar, gördünüz mü?
Hey, guys.
Merhaba.
- Hey, guys.
- Merhaba millet.
Why are you guys toasting?
Neye içiyorsunuz?
Don't try to sweet talk me, where's all the crap you guys bought?
Tatlı konuşma beni konuşma Tüm bok nerede Siz mi aldınız
Well, honey, looks like you guys got screwed like a 10-cent whore on nickel night.
Tatlım Siktirdiğiniz gibi görünüyor Nikel gecesinde yüzde 10'luk bir fahişe gibi.
You guys are nuts.
Siz delirmişsiniz
You guys, he probably already has one foot in the grave.
Siz çocuklar, Muhtemelen zaten vardır bir ayağı çukurda.
Guys, come down here.
Beyler buraya gelin.
Guys, down here.
Çocuklar, aşağıda.
You guys sure do ask a lot of questions while you're staring down the barrel of a gun.
Sizlerin çok soru sorduğunuzdan emin misiniz? Bir silah namlusuna bakarken.
Let's go, guys.
Hadi gidelim beyler.
Seriously, you guys, what if that was really the guy and I didn't give him the film?
Cidden, beyler Eğer o Gerçekten o adamdı Ve ona film vermedim mi?
You guys, we gotta go back.
Çocuklar, geri dönmeliyiz.
You guys been watching too many CSI :
Siz çocuklar çok fazla CSI :
Why don't you guys check on Ben's history?
Neden Ben'in geçmişini kontrol etmiyorsunuz?
I can't do it with you guys here, though. You need to...
Bunu yapamam Siz çocuklar burada Gerek...
Great work, guys.
Harika iş, millet.
I am so glad you guys convinced me to go out.
Beni dışarı çıkmaya ikna etmeniz çok hoş oldu.
Ugh. There's no guys at this bar for me.
Bu barda bana uyan kimse yok.
- Guys,
- Beyler.
Guys, come on.
Millet, hadi ama.
I know how to pick guys, and he is great.
Nasıl adam seçilir biliyorum ve o harika biri.
All right, um, guys, get'em out.
Pekala, beyler. Çıkın paraları. Hadi.
not a lot of white guys named Reggie.
Beyaz adamların ismi Reggie olmaz.
- Well, not this, but meeting guys who seem great and then turn out to be lying pieces of garbage.
- Tam bu değil. Ama harika görünen biriyle tanışıyorsun. İşe yaramaz yalancı pisliğin teki çıkıyor.
And even when you do, you're still gonna date a bunch of terrible guys and have horrible things happen.
Öğrendiğinde bile, yine bir avuç serseriyle çıkacaksın ve korkunç şeyler olacak.
- Then these guys...
- Sonra bunlar...
Guys, come look! I did something very bad.
Gelip bakın, çok kötü bir şey yaptım.
I'm assuming you guys have a training facility so he can continue his pursuits in the applied bouncing arts?
Uygulamalı zıplama sanatları konusundaki meşgalesini devam ettirebileceği bir eğitim tesisiniz vardır sanıyorum.
You guys are overdue for the romance to fizzle out a little bit.
Romantizm sizden geçmek için geç kalmış yani.
I asked you guys to come in today because Joe has given me a very, um, inappropriate Valentine's Day gift.
Bugün gelmenizi istememin sebebi Joe'nun bana çok münasebetsiz bir Sevgililer Günü hediyesi vermiş olması.
You guys, where's Haley?
Beyler, Haley nerede?
You guys, I was only letting that woman think we were on a date because she runs a celebrity site that buys photos from paparazzi, okay?
O kadının randevudaymışız gibi düşünmesini sağladım çünkü kendisi paparazzilerden fotoğraf satın alan bir ünlü sitesinin sahibi.
What are you guys doing here?
Ne işiniz var burada?
All right, Lawrence, what if, you know, some of the guys are dancing in the front and then one of the Wockeez just dips behind the table and eats the cupcakes there?
Peki Lawrence. Birkaçı önde dans etse, aralarından biri de masanın arkasında çömelip kapkekleri yese?
All right, guys, it's a 30-minute show.
Program süresi 30 dakika.
How'd you guys get back here?
- Buraya nasıl geldiniz?
Did you guys rehearse that? - Yeah.
- Önceden prova mı yaptınız?
Hey, guys, I-I had some friends that just wanted to say hello if that's cool.
Millet, arkadaşlarım sorun olmazsa sizinle tanışmak istiyor.
You guys, that might have been your best performance since your dance with Taylor Swift at the 2013 Billboard Music Awards.
2013 Billboard Müzik Ödülleri'nde Taylor Swift'le dansınızdan beri sergilediğiniz en iyi performans bu olabilir.
Okay, that's good, guys.
Bu kadar yeter.
Take care, guys.
Kendinize iyi bakın.
What are you guys doing now?
Ne yapıyorsunuz?
Hey, guys, flat or sparkling?
Merhaba. Soda mı, su mu?
Why are you guys dressed so cas, man?
Siz niye böyle rahat giyindiniz?
Oh, are you guys bringing out more hors d'oeuvres?
- Biraz daha ordövr servis edecek misiniz?
You guys have a trampoline?
- Trambolininiz var mı?
They're like these guys.
Bir ekip.