English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Handcrafted

Handcrafted translate Turkish

79 parallel translation
This is a Super Crown Presentation-Grade Benetti, handcrafted in Italy.
Bu özel olarak elde yapılmış birinci sınıf bir Benetti, İtalyan malı.
These were originally handcrafted for the grand wizard of China in the fourth century.
Hepsi elle işlenmiştir Dördüncü yılda Çin Başveziri için.
This is handcrafted porcelain.
Bu bir el yapımı porselen.
Look, Bart. It almost killed me but I handcrafted all 75 characters from Oliver Twist.
Bak Bart. Yorgunluktan ölecektim ama Oliver Twist'deki 75 karakteri kendi ellerimle yarattım.
That is handcrafted.
El yapımı.
Then use the handcrafted Hankey stand to add whatever eyes, mouths and hats you want!
Hankey'e, gözlerini, ağzını ve şapkasını takın.
Behold my handcrafted purity.
İşte benim elle yapıImış saflığım.
It's handcrafted and almost 100 years old.
El işi, neredeyse yüz yıllık.
"An authentic Ethros box is made of 600 species of virgin woods and handcrafted by blind Tibetan monks."
"Gerçek bir Ethros kutusu, 600 çeşit saf ağaç kullanılarak Tibetli rahipler tarafından, elde yapılır."
Handcrafted by Jacques of San Francisco.
San Fransisco'dan Jack'in el işi.
This is paranoid schizophrenia, Captain, handcrafted by government scientists who thought my sister's brain was a rutting playground
Kardeşimin beynini, kendi oyun alanları sanan devlet bilim adamlarının marifeti.
So I suggest... to buy handcrafted gold... made in Iran.
El işi altın almanızı... tavsiye ederim... İran malı.
I'm looking right here at this beautiful handcrafted label... and it says "fruits de la terre."
El yazısı ile yazılmış bu etikette "Fruits de la Terre" yazıyor. - Fransızcasını doğru yazıp yazmadığına bile bakmadın.
Now this ceiling was actually handcrafted by the great-grandson of Charles Thorpe.
Bu tavan aslında Charles Thorpe'un oğlunun... erkek torununun el hüneriyle yapıldı.
This chair was personally handcrafted by Thomas Jefferson.
Bu sandalyeyi Thomas Jefferson'ın bizzat kendisi yapmış.
To handcrafted beers Made in local breweries
El yapımı biralara Yerel bira fabrikalarına
It's beautifully handcrafted.
El işçiliği çok iyi yapılmış.
You know, these handcrafted wooden sculls rowing.
Şu el yapımı ahşap, kürek yarışındaki kayıklar.
Yeah, handcrafted.
Evet, el yapımı.
Two clinic hours says that those "love apples" are handcrafted by God.
İki klinik saatine iddiaya girerim ki o güzel elmalar Tanrı eliyle yapıldı.
Alice Cooper must have read about Jimmy Cusack's handcrafted wingback chair.
Alice Cooper Jimmy Cusack'ın eloyması arkalıklı sandalyesi hakkında bir şeyler okumuş olmalı.
Each were handcrafted in Santa Fe, New Mexico, and signed by the original artist.
Elle yapılmış ve sanatçı tarafından imzalanmış.
I handcrafted every piece of jewelry my clients were wearing.
Müşterilerimin taktığı tüm mücevherleri ellerimle yaptım ben.
Handcrafted by Pietro Dellacamera,
Pietro Dellacamera tarafından el yapımı.
Handcrafted in the bowels of perdition... by the iniquitous and the vile.
Cehennem azabı çeken günahkar ve pislikler tarafından cehennemin dibinden el yapımı.
A vessel, handcrafted in the bowels of perdition... by the iniquitous and the vile.
Bir taşıyıcı. Cehennemin derinliklerinden gelen, günahkar ruhların üretimi, el yapımı bir alet.
A vessel... handcrafted in the bowels of perdition... by the iniquitous and the vile.
günahkar ruhların üretimi, el yapımı bir alet.
A vessel... handcrafted in the bowels of perdition... by the iniquitous and the vile.
Bir taşıyıcı. Cehennemin derinliklerinden, günahkar ruhların üretimi el yapımı bir alet.
It's not junk. It's an inlaid mosaic dish handcrafted on the island of Macao.
Bu çöp değil Macao Adasında yapılmış mozaik işlemeli el işi bir kase.
Is it all handcrafted work?
Hepsi el işi mi?
It's a beautiful handcrafted timber boat.
Çok güzel, el yapımı, ahşap bir tekne.
All those new families who are dying to fill their houses with high-end, handcrafted housewares that I am here to sell them.
Evlerini lüks, el yapımı ev eşyalarıyla doldurmak için can atan bir sürü yeni aile var. Onları satmak için buradayım.
Meticulously handcrafted. "
Titizlikle elde yapılmıştır.
He specialized in handcrafted jewelry, bracelets, pendants, chains...
El yapımı mücevherler,.. ... bilezikler, kolyeler, zincirler konusunda ustaydı.
To handcrafted beers Made in local breweries
Yerel biracılarda yapılan Biraların şerefine
You are looking at the proud owner of a vintage set of Robert Forgan handcrafted mint condition golf clubs.
Karşınızda Robert Forgan el yapımı golf sopası takımının yeni sahibi duruyor.
I will tell Ducky that you destroyed his one-of-a-kind, handcrafted hickory-shafted, vintage golf clubs.
Çünkü almazsan Ducky'ye o el yapımı, ceviz, işlemeli golf sopalarını kırdığını söylerim.
Well, perhaps if Wilhelmina had one of your beautiful, elegant, timeless, handcrafted watches...
Wilhelmina sizin güzel, şık, evladiyelik el yapımı saatlerinizden birine sahip olsa...
that's a very expensive, handcrafted carving instrument
Hey, o oldukça pahalı el yapımı bir kesme aletidir. Müsaade edin.
Handcrafted in Italy. One hundred percent expensive.
İtalya'dan el emeği göz nuru.
Italian faucets. Handcrafted.
- İtalyan musluklar, el emeği.
If there someplace that specializes In handcrafted sewing like this?
Bu tarz dikiş konusunda uzman bir yer var mı?
Handcrafted in Italy.
İtalya'dan el yapımı.
Each one handcrafted using available materials in a time of great scarcity.
Her biri mevcut malzemelerinin büyük kıtlıkta olduğu bir dönemde el hüneriyle yapıldı.
This is really a hard day for him because they used to make handcrafted cards together.
Onun için çok zor olmalı çünkü eskiden el işi kartlarını birlikte yaparlardı.
That's a $ 6,000, handcrafted German bag.
Bu 6.000 dolarlık el yapımı bir Alman çantası.
I'm even learning how to do those little leaf designs on every handcrafted latte.
Lattelere elde küçük yaprak tasarımları yapmayı bile öğreniyorum.
Artist designed, handcrafted, limited edition, collectibles.
Bebekler için? Sanatçı tasarımı, el yapımı sınırlı sayıda, koleksiyona uygun.
Handcrafted it myself.
Kendi ellerimle yaptım.
These are my handcrafted, these are my handcrafted, handmade light bulbs.
Bunlar da benim el yapımı ampullerim.
You might ask yourself, why buy handcrafted light bulbs?
Kendi kendinize, neden el yapımı ampul alayım ki, diye sorabilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]