English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Harmonious

Harmonious translate Turkish

129 parallel translation
And all this life of tortures, dust, misery, shame must be transformed into the splendid, harmonious life, full of merriment, wealth and joy.
Ve tüm bu hayatın işkenceleri, tozu, gizemi, utancı.. mükemmele dönüştürülmeli, ahenkli bir yaşam, neşe dolu, zenginlik olarak kurulmalıdır.
They were poor, but they had five happy and harmonious years before my arrival sent Papa off to join the heavenly choir.
Fakirdiler, ancak doğumumla babamı göklerdeki koroya göndermeme dek mutlu ve uyumlu beş yıl geçirmişlerdi.
- Our marriage was harmonious.
- Uyumlu bir evliliğimiz vardı.
- Too harmonious.
- Aşırı uyumlu.
It's not wrong, consort always become harmonious slowly.
Sanırım öyleydim. Evlilikte er geç bazı şeyleri bırakıyorsun.
Greek art was the most harmonious in the world.
Yunan sanatı dünyanın en uyumlusuydu.
Even in the most harmonious households such as ours not all the decisions are taken by the female especially when the male partner has fulfilled his obligations beyond the line of duty.
Bizimki gibi en uyumlu evlerde bile... bütün kararları kadınlar almaz. Özellikle de erkek, üzerine düşen görevleri... fazlasıyla yerine getirmişse.
Her harmonious features...
Onun ahenkli yüz hatlarını...
Her harmonious features, now indecisive, seemed contorted now.
Şimdiyse, kesin olmamakla beraber, yüz hatları artık buruşmuş gibiydi.
If we are to have a happy and harmonious relationship, I beg you, never answer a question with a question.
Aramızda uyumlu bir ilişki olacaksa, bir soruya soruyla karşılık vermeyin.
I'm feeling deep in my heart that I'm part of this vast, harmonious whole.
Kalbimin derinliklerinde bu dev ve uyumlu bütünün parçası olduğumu hissediyorum.
Ioving, joyful, glorious and harmonious universe.
Sen, devamlı genişleyen, seven, neşe dolu, muhteşem ve uyumlu bir evrenin... birisin ve bir parçasısın.
The good is the harmonious continuation of the Body.
Refah, Birim'in uyumlu devamıdır.
After all, we had such a harmonious working arrangement.
Sonuçta, birlikte çok uyumlu çalışıyorduk.
Sounds, songs, noises, the voice of man, which is the most harmonious of music.
Sana sesler, şarkılar ve gürültüler bırakıyorum... İnsan sesi, tüm sesler içindeki en ahenkli müzik.
Our voices are not raised in any harmonious chorus but our differences are differences of emphasis rather than of fundamentals.
Seslerimiz uyumlu çıkmıyor ama farklılıklarımız özde değil, sözde.
You call that horrible racket out there harmonious?
Şu dışardaki korkunç şamatacılarla uyumlu olmaktan mı bahsediyorsun?
Tristan... is like an ocean of harmonious sounds where you can abandon yourself as though in someone's arms.
Avluda yüksek bayrak,'seni bekliyorum,'demek. Hatırlıyor musun? Gel.
They are as spiritual impulses in this great combination of brains... that is our harmonious world.
Onlar, ahenkli dünyamız olan bu dev beyinler kombinasyonundaki... ruhsal uyarılar gibidir.
But now, hearing her humming in the apartment... I felt we had finally reached a simple and harmonious relationship.
Ama dairemde şarkı mırıldandığını duyunca en sonunda basit ve uyumlu bir ilişkiye ulaştığımızı hissetmiştim.
So maybe, in the interest of harmonious interagency relations, the D.E.A. might reconsider its options
Yani belki, uyumlu bir ilişki çıkarına,
You, with your absurd notions of a perfect and harmonious society.Drivel.
Sen ve senin mükemmel ve uyumlu bir toplum saçmalığın. Saçmalık!
It was remembered that in ancient times, the astrologer, Ptolemy and the sage, Pythagoras, had taught that the heavens were harmonious and changeless.
Bu eski çağlarda, astrolog Ptolemy, ve bilgin Pisagor'un dünyaların dengede olduğu ve bunun değişmezliği biliniyordu.
It was he who first used the word cosmos to mean a well-ordered and harmonious universe a world amenable to human understanding.
Düzenli ve uyumlu bir evren anlamında kabul edilebilir bir kavram olan Kosmos tanımını da ilk kullanan kişidir.
Virtually everything we see and know all the beauty of the natural world is made of these few kinds of atoms arranged in harmonious chemical patterns.
Hemen hemen gördüğümüz ve bildiğimiz her şey doğadaki bütün güzellikler bir kaç çeşit atomun farklı harmonilerle bir araya getirilmesiyle oluşmuştur.
Now you'll hear delicate and harmonious sounds Gentle and friendly
... şimdi de uyumlu, yumuşak, dostluk dolu sesler dinleyeceksiniz.
everything harmonious
Herşey ahenk içinde olmalı..
Boundless darkness, blinding light, eerie silence, deafening noise, violent eruptions, harmonious peace.
Sonsuz bir karanlık, göz kamaştırıcı ışıklar, ürkütücü sessizlik, sağır eden gürültü, şiddetli patlamalar, barışcıl bir düzen içinde.
Our way of communicating has developed over the centuries, and it's one that I find quite harmonious.
İletişim yöntemlerimiz geçen yüzyıllar boyunca çok ilerledi, ve bu, benim çok ahenkli bulduğum şeylerden biri.
His hair is as light as ripened wheat. His eyes are blue like the summer sky. His movements are harmonious.
Saçları olgunlaşmış buğday taneleri gibi temiz ve parlaktır, gözleri, yazın, gökyüzündeki mavilik gibi masmavidir, hareketleri uyum içindedir, vücudu mükemmeldir.
A world that is magnificent, mysterious, harmonious.
Olağanüstü, görkemli, gizemli, ve ahenkli bir dünya.
I'm kind of working up a harmonious relationship with them, an equilibrium.
Onlarla bir bakıma uyumlu ve ahenkli bir ilişki amaçlıyorum.
I mean, it helps get our marriage off to a honest, healthy, harmonious start.
Bu sayede evliliğimiz dürüst,.. ... sağlıklı ve uyumlu başlayacak.
I also dream of a harmonious place, but to live in.
Ben de ahenkli bir yer hayal ediyorum, ama yaşamak için.
Every relationship, no matter how harmonious... contains seeds of farce or tragedy.
Ne kadar uyumlu olursa olsun her ilişki komedi ya da trajedi tohumları içerir.
It's essential for a harmonious household.
- Uyumlu bir ev için çok önemlidir.
Erasmus, reason, the harmonious shaping of my mental world.
Erasmus, mantık yürütmeyi öğretti, zihnimi uyum içinde şekillendirmeyi.
She died thinking the world a good place... full of loving and harmonious households like her own.
Dünyanın tıpkı kendi evi gibi, sevgi dolu ve uyumlu evlerle dolu... iyi bir yer olduğunu düşünerek öldü.
So I have to bring all these different squares together in a balanced and harmonious design.
Yani bütün bu farklı parçaları bir araya getirmem gerekiyor tabii dengeli ve uyumlu bir tasarımla.
They've been replaced by a more evolved, harmonious feminine model, in which the patient belongs to us.
Bunun yerine daha gelişmiş, uyum içinde hastanın bize ait olduğu feminen bir model var.
You see, the 22nd century is a peaceful, harmonious utopia.
Anlıyorsunuz ya, 22. yüzyıl barış ve uyumun olduğu bir ütopya.
And I have almost achieved perfection, you see of a divine creature that is pure, harmonious absolutely incapable of malice.
İlahi bir varlık. Saf ve uyumlu. Kesinlikle hiçbir kötülük yapamıyor.
At the moment, it doesn't look very harmonious.
Şu anda pek uyumlu görünmüyor.
Do you feel that your life is harmonious?
Sizce hayatınız düzenli mi?
We lived as one harmonious family.
Uyumlu bir aile gibi yaşıyorduk.
With all due respect, Dr. Frazier, you were "one harmonious family"
Tüm saygımla Dr. Frazier, Masum kültürleri acımasızca asimile eden
Omega is infinitely complex, yet harmonious.
Omega, son derece karmaşıktır, bununla birlikte bir okadar uyumlu.
I would like that time to be harmonious and productive.
Bu harcanacak zamanın uyumlu ve verimli olmasını arzu ederim.
Harmonious and productive.
Uyumlu ve verimli.
Thou rememb'rest since once I sat upon a promontory and heard a mermaid on a dolphin's back uttering such dulcet and harmonious breath that the rude sea grew civil at her song?
Hatırlar mısın? Bir gün deniz kıyısında otururken bir yunusun sırtında bir deniz kızı öyle tatlı tatlı şarkılar söylüyordu ki vahşi deniz bile yola gelip, dinlemeye koyulmuştu.
If both these human needs... could be turned into a single one... we'd have the harmonious man.
Bu iki insanî gereksinim, bir araya toplanabilseydi uyumlu bir insan elde ederdik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]