Hawke translate Turkish
160 parallel translation
'Tis a rule of health I learned while sailing under the immortal Hawke.
Ölümsüz Hawke altında seyahat ederken öğrendiğim, sağlık için gerekli bir şeydir bu.
- Did you hear that?
- Sen Hawke'la mı seyahat ettin? - Bunu duydunuz mu?
I was with him in'59 at Quiberon Bay.
- Hawke'la mı seyahat etmiş?
Why, there's a full cargo of my old shipmates that sailed with Hawke becarrmed right here in Bristol.
Bristol'da bulunan, ve de Hawke ile seyahat etmiş bir sürü eski arkadaşım var.
Didn't you know that them that sailed with Admiral Hawke had no speaking acquaintance with pirates?
Amiral Hawke ile denize açılanların korsanlarla asla işi olmayacağını bilmiyor musun?
Butler of London made that there sidearm for Admiral Hawke.
Londra'nın baş kâhyası tarafından Amiral Hawke için yapılmış.
Picked up Hawke's old helmsman, we did. And a boatswain what pipes man-o'- war fashions.
Hawke'ın eski adamlarını topladık, eski ama oldukça işe yarar adamlar.
I suppose you sailed with Admiral Hawke, too?
Herhalde sen de Amiral Hawke ile çalışmışsındır.
This suit was cut by Hawke's of Savile Row.
Bu takım Londra'da bir numaralı bir terzide dikildi.
Fought the French under Admiral Hawke, lost a leg in action.
Amiral Hawke'ın komutasında Fransızlar ile savaşıp bir bacağını kaybetmiş.
Signed, the Honourable Bob Hawke, - [Mourners Murmuring] - Former Prime Minister of Australia.
Eski Avustralya başbakanı Bob Hawke.
[Chuckles] How about that telegram from Bob Hawke?
Bob Hawke'den gelen telgraf nasıldı?
Lost that timber-fighting brigands off Madagascar under Admiral Hawke.
Madagaskar'da, Amiral Hawke'ın emrinde, haydutlarla savaşırken kaybettim.
Same class as Ethan Hawke.
Ethan Hawke ile aynı sınıf.
Forgive my caution, but the Albert Hawke who stands before me now is not the same Albert Hawke I once knew.
Şüphem için affet fakat benim üstüm olan Albert Hawke bir zamanlar tanıdığım Albert Hawke değil artık.
The Albert Hawke you once knew was a bitter rival of the Petrov family.
Senin tanıdığın Albert Hawke, Petrov ailesinin daha şiddetli bir düşmanıydı.
Wasn't expecting to find our runaway Hawke.
Kaçağımız Hawke'yi bulmayı beklemiyordum.
It might save us a lot of trouble. How about you just stick to the snatch and grab and put Hawke back in jail?
Fırsattan istifade edip Hawke'yi yakalamaya ve tekrar hapise koymaya ne dersin?
- I thought maybe Hawke...
- Hawke olabileceğini düşündüm...
Maybe Reese just wants to bring Hawke in alive.
Belki Reese, Hawke'yi canlı yakalamak istiyordur.
It was more than that, though. It was like Reese was afraid to find Hawke there.
Daha çok şey gibiydi Sanki Reese, Hawke'yi orada bulmaktan korkuyor gibi.
It was Dinah's mother who Hawke killed, and we put him away, what, so he could waltz out of it.
Hawke'nin öldürdüğü Dinah'nın annesiydi. Biz onu yakalayalım ; o da dans ederek çıksın mı?
Besides, I didn't want to tell her we lost Hawke.
Diğer yandan Hawke'yi kaybettiğimizi söylemek istemedim.
I want Al Hawke... dead.
Al Hawke'nin ölmesini istiyorum.
Hawke is Reese's father?
Hawke, Reese'in babası mı?
Unless Hawke really is going to turn state's evidence.
Hawke gerçekten şahitlik yapmadığı sürece.
It's just hard for me to picture you and Hawke being from the same family.
Sen ve Hawke'nin aynı aileden olması benim için zor bir resim oldu.
Hawke.
Hawke.
I want you to know Hawke will pay for what he did to your mom.
Bilmeni istiyorum ki Hawke, annene yaptıklarının bedelini ödeyecek.
Funny. There's not a doubt in Hawke's mind it's you that's trying to kill him.
Komik olan Hawke'nin onu öldürmeye çalışanın sen olduğunu düşünmesi.
The family might not listen to Reese the cop, but they will listen to the son of Al Hawke.
Aile, polis Reese'e inanmayabilir fakat Al Hawke'nin oğlunu dinleyeceklerdir.
I want to call off the hit on Hawke.
- Hawke'yi öldürmeni iptal etmek istiyorum.
Well, she still needs a little time, and we still need to find Hawke.
Biz de Hawke'yi bulmalıyız. Tekrar.
When Hawke goes into hiding, he doesn't fool around.
Hawke saklandığından beri ortalıkta görünmüyor.
Hopefully before he finds Hawke.
Hawke'i bulmadan önce olur umarım. Dinah'ın da görevde olmasını isterdim.
- I'm with Hawke! - Good.
- Hawke ile birlikteyim.
Mr. Hawke, you're not going to believe this.
Bay Hawke, buna inanmıyacaksınız. Nefes.
Mr. Hawke, I got everybody looking for her.
Bay Hawke, Onu arayan herkesi tanıyorum.
A snitch for the Hawke family. Hawke?
- Hawke ailesinin ispiyoncusu.
Al Hawke knows I'm here.
Al Hawke burda olduğumu biliyor.
The best thing we can do is run interference on this Hawke thing.
Yapacağımız en iyi şey, bu Hawke işine karışmamak.
Hawke has every reason in the world to want her worse than dead.
Hawke'nin, onu ölü görmek için birçok sebebi var.
That stiff with the knife in his chest last night - he worked for Al Hawke.
Dün gece göğsünde bıçakla bulunan ceset yok mu? Al Hawke için çalışıyormuş.
Ha ha. Clever. Hawke teach you that one?
Hawke sana bunu mu öğretti?
Find anything? Word on the street is the Hawke family... doubled the bounty on Canary's head.
Sokakta söylenen, hawke ailesi, kanaryanın ödülünü 2 katına çıkartmış.
Hawke is a very dangerous man.
Plan yapmalıyız.
Al Hawke took a friend of mine.
- AI Hawke bir arkadaşımı aldı.
Him, sailing under Hawke!
- Evet efendim.
Hawke escapes police custody.
Hawke polis gözetiminden kaçtı.
You said my mother destroyed the Hawke family.
Annemim Hawke ailesini yokettiğini söylemiştin.
- It's not going to be that easy, Dinah.
Hawke çok tehlikeli biri.