English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He's an assassin

He's an assassin translate Turkish

73 parallel translation
- He's an assassin.
- Cani.
- He's a-Well, an assassin.
- O bir cani yani.
He's an assassin... a member of the American intelligence organization known as OSS.
O bir katil... Amerikan istihbarat organizasyonda askeri strateji bürosunda görevli.
He's an assassin!
O bir katil!
That he presented himself as an assassin for hire.
Kendisini kiralık katil olarak tanıtmış.
He's an assassin and one of the most dangerous men alive.
O bir suikastçı ve yaşayan en tehlikeli adamlardan biri.
! He's not an assassin.
O bir suikastçı değil.
- He's hired an assassin to kill you.
- Seni öldürtmek için katil kiralamış.
He's an assassin.
O bir suikastçi.
If he's an assassin, it's probably my brother, Jet.
Eğer bir suikastçiyse, muhtemelen kardeşim Jett'dir.
He's an assassin,
O bir suikastçı.
He's an assassin.
O bir tetikçi.
In war he sends an assassin, and in peace he makes threats to my wife.
Barışın bir bedeli olmak zorunda.
I've been known to travel with some dangerous types so he might think that you're an arms dealer or a deadly assassin.
Bazı tehlikeli türlerle seyahat etmekle tanınıyorum bu yüzden seni silah kaçakçısı ya da ölümcül bir suikastçi zannedebilir.
Surely he passed a trial of skill... when he defeated that dark assassin on the fourth moon of Yavin... and he endured an atrocious trial of the flesh at the hands of Count Dooku.
Yavin'in dördüncü ayında kara suikastçiyi bozguna uğrattığında... ve Kont Dooku'nun ellerinde bedeni korkunç bir işkenceye dayanırken tüm yetenek sınavlarını geçti.
He's an assassin... and you want to help him identify the owner of a car for him?
O bir katil ve birini bulması için yardım mı edeceksin?
Rushuna, he's an assassin!
o bir suikâstçi!
He's an assassin, Bean.
O bir suikastçi, Bean.
He is... for an assassin he's very nice.
Evet, bir suikastçi için öyle.
He's an assassin.
Bir tetikçi.
He's an assassin.
O bir katil.
I don't know. But he's dressed like an assassin.
Bilmiyorum, fakat bir suikastçi gibi giyinmiş!
If it was an assassination attempt, he's a lousy assassin.
Bu bir suikast girişiydiyse, kötü bir suikastçıymış.
He's An Assassin? !
Bir suikastçiymiş!
He's like a $ 300-an-hour legal assassin.
Saati 300 dolar olan bir danışmandır.
Well, so I don't think he's an assassin.
Onun bir suikastçi olduğunu sanmıyorum.
During the war, he was an assassin for the Confederacy, going back and forth between enemy lines.
Savaş sırasındao bir casustu, ateş hattına dalmıştı.
He's an assassin trained to pursue his target until his mission is completed.
Görevini tamamlayana dek hedefinin peşinden gitmek üzere eğitilmiş bir suikâstçi.
He's a contract killer, an assassin.
Kiralık katil ve suikastçi.
We believe he's either a terrorist or an assassin.
Amacının, önemli birine yapılacak suikast ya da terör saldırısı olduğuna inanıyoruz.
He's an assassin, platinum grade.
Kendisi bir suikastçı, ileri düzey bir katil.
He's an assassin!
O bir suikastçı!
That the ghost that I've been hunting since the russian embassy is in my apartment, and he says that there's an assassin who doesn't exist that's gonna kill somebody tonight, unless I stop it?
Rus Elçiliği'nden beri peşinde olduğum hayaletin dairemde olduğunu ve aslında var olmayan bir suikastçının biz onu durdurmadığımız takdirde bu gece birisini öldüreceğini mi?
He's an assassin named Baptiste.
Baptiste adındaki suikastçıydı.
He's an assassin.
Kiralık katilmiş.
Like you said, he's an assassin.
Senin dediğin gibi o bir katil.
Then I found out that he was an assassin for a serial killer named Red John, and he tried to... kill me and some other people, so... I had to shoot him.
Sonra Red John adında bir seri katilin suikastçısı olduğunu öğrendim beni ve birkaç kişiyi öldürmeye çalıştı o yüzden onu vurmak zorundaydım.
Lib unbelievable, he's not an assassin, he's a franchise.
İnanılmaz bir şey. Bu adam suikastçi değil, aracı firma.
Master still doesn't know how that woman guessed he was an assassin
Bugüne kadar Üstad, nasıl olup da kadının onun kiralık katil olduğunu tahmin edebildiğini anlamış değil
The guy's an assassin, slays everything he sets his sights on, right?
Adam bir suikastçi, gördüğü her şeyi hemen avlayıp öldürmek zorunda değil mi?
I mean he's a total jerk-off, but capable of hiring an assassin to take out the other clan leaders?
Demek İstediğim O Tamamen Kasıntı Bir Ahmak, Ama.. Diğer Klan Liderlerini Öldürmek İçin Suikastçı Tutmuşta Olabilir Değil mi?
But if he were to die at an assassin's hand, he would die a martyr.
Ama bir suikastçı onu öldürürse, şehit olur.
That the shadow government that he's not even aware of can't stop an assassin that it created?
Haberi bile olmadığı bir kurumun yarattığı bir katili durduramadığımızı mı?
He's an assassin without a country and without honor!
O ülkesi ve onuru olmayan bir suikastçı!
He's an assassin.
- O bir suikastçı.
He's an assassin.
Kendisi suikastçidir.
Now he's an assassin for hire.
Şimdi ise kiralık katil.
- And this one, he's an assassin.
Ve bu, bir suikastçı.
So he ate the wrong entree and avoided being poisoned, and then he stumbled at just the right moment to avoid being shot by an assassin through a window.
Yanlış yemeği yedi ve zehirlenmekten kurtuldu ve sonra tam doğru anda tökezledi ve suikastçi mermisinden kurtuldu.
He's FBI, I'm an assassin.
Adam FBI'da çalışıyor. Ben ise suikastçıyım.
He's an assassin-for-hire.
Kiralık bir suikastçı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]