English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He's my lawyer

He's my lawyer translate Turkish

127 parallel translation
He's my lawyer.
O benim avukatım.
I just spoke to my lawyer... although he's young, he has quite a reputation, and much influence.
Az önce avukatımla görüştüm... Genç olmasına rağmen oldukça ünlü ve etkili biri.
He's supposed to be my lawyer.
O benim avukatım.
Why shouldn't Hastler be willing to see me? He's my lawyer isn't he?
Neden beni görmeyi reddetsin ki..
He was my husband's lawyer.
- O kocamın avukatıydı.
Answer the marshal's questions, he'll help you. My lawyer'll help, too.
Marşalın sorularını cevaplarsan, o ve avukatım sana yardım ederler.
He used to be a storekeeper, and now he's my lawyer.
Eskiden dükkanι varmιş, artιk benim avukatιm olacak.
He's my lawyer, isn't he?
Avukatım sonuçta, değil mi?
He's my partner. A lawyer?
Avukat mı?
- My lawyer is Jim Welch, he's in the book.
- Avukatım Jim Welch,
My lawyer's name is B.D. Higgins. If you give me any shit at all, he's gonna drag your ass into court.
Avukatımın adı B. D.Higgins, hile yapmaya çalışırsanız, kendinizi mahkemede bulursunuz.
My son is a lawyer, but it's like he wasn't one.
- Oğlum bir avukat, ama eskiden değildi.
- He's the father of my child... but he doesn't want to admit it,'cause he's a lawyer.
Kes... - Çocuğumun babası o. Ama bunu kabul etmiyor çünkü kendisi bir avukat.
He's my lawyer.
O benim avukatımdır.
- He's my lawyer.
- O benim avukatım.
So he's your lawyer and he's my lawyer.
Peki, o ikimizin de avukatı.
He's my lawyer. He's all right.
O benim avukatım.
He's my lawyer.
Avukatımdır.
My wife and I have been in an accident, and he's our lawyer.
Karım ve ben bir kaza geçirdik ve o bizim avukatımız.
He's my lawyer.
Avukatım.
Then you were looking at Dennis Riley, Andy. He was my mother's lawyer.
Dennis Riley'ye bakıyordun, annemin avukatı.
I told him my wife's lawyer was keeping me from seeing her and he said he'd help.
Ona karımın avukatının beni onu görmekten alıkoyduğunu söyledim ve o da bana yardım edeceğini söyledi.
My dad's a lawyer, dude ; he tells me about this stuff all the time.
Babam avukattır ahbap ; bana hep bu tip olayları anlatır durur.
- This is my brother Donald, he's also my lawyer.-Oh, give me a break.
Bu kardeşim, Donald. Kendisi ayrıca benim avukatım. Boş versene.
Well, he's just my lawyer, Renee.
O, sadece benim avukatım, Renee.
If he's questioning me, I want my lawyer present.
Beni sorgulayacak adam bu mu? Kesinlikle avukatımı istiyorum.
Since my dad's a lawyer, he says we can use any of his books we want.
Pekala. Babam avukat olduğundan beri istediğimiz kitabından yararlanabileceğimizi söyler.
Okay. Since my dad's a lawyer, he says we can use any of his books we want.
Babam avukat olduğundan beri istediğimiz kitabından yararlanabileceğimizi söyler.
My father was a lawyer- - very smart man- - and he would always say that a deal is only good... if it leaves both parties feeling as if they gave up something.
Babam avukattı- - çok yakışıklı adamdı- - ve her zaman anlaşmanın en iyi yol oldugunu söylerdi eğer her iki taraf da birşeyler feda ettiğini düşünürse
No, you got to ask Chauncey Eskridge. That's my lawyer. He's in Chicago.
Hayır, avukatım Chauncey Eskridge'e sormalısınız.o Chicago'da.
The estate lawyer, he's gonna handle my estate when I die... and I leave you all my money.
Benim varis avukatım, öldüğüm zaman mirasımla ilgilenecek ve bütün paramı sana bırakacağım.
My husband took a lawyer's advice... he confessed.
Kocam avukatının tavsiyesine uydu... itiraf etti.
Look, I talked to my lawyer and he's got his best people working on it.
Bak, avukatımla konuştum, en iyi adamlarını bu işe verdi.
He's been my lawyer for 22 years.
22 senedir benim avukatlığımı yapıyor.
He's my divorce lawyer and I don't even like him.
Boşanma avukatım ve ondan hoşlanmadım bile.
I ’ m going to get my Jewish lawyer out of you, out, on you and he ’ s going to get you out of this house.
Biliyor musun, artık biraz gücüme gidiyor. Gücüne giden ne?
If that's the way it'll be, I wanna talk to my shop steward... and he can have an IBS lawyer go with me.
Eğer tutuklayacaksanız, amirimle konuşmak istiyorum ondan sonrada Sendika Avukatını da yanıma alırım.
Yeah, he's my new lawyer.
O benim yeni avukatım.
- He's not my lawyer.
O benim avukatım değil!
He's my lawyer.
Benim avukatım.
My lawyer says he can plead temporary insanity for the rape... if he can prove I was under emotional duress at the time... which I was, because of what we did.
Avukatım, daha önce yaptıklarımızdan ötürü olay sırasında duygusal bir baskı yaşadığımı kanıtlarsa ; ki yaşıyordum, tecavüz için geçici akıl bozukluğunu bahane gösterebilirmiş.
My lawyer, he's a top guy...
Avukatım, Konusunda zirve bir isim...
He started off as my paralegal, but he's a lawyer now.
Stajyerim olarak işe başladı ama şimdi bir avukat.
- He's my lawyer.
Benim avukatım o olacak.
He's my lawyer.But, carlos- - and that's allthere is to it.
- Benim avukatım o olacak. - Ama Carlos Söyleyeceklerim bu kadar.
My husband took a lawyer's advice... he confessed.
Kocam avukatının tavsiyesine uydu... itiraf etti.
He's my lawyer.
Avukatım olur.
He's my divorce lawyer.
Boşanma avukatım.
He's my lawyer and this is privileged communication.
O benim avukatım ve bu özel görüşme.
About a month ago, when he was making copies of my divorce settlement, he spotted a provision that my wife's lawyer had rephrased.
Bir ay kadar önce, benim boşanma anlaşmamın fotokopilerini çekerken, karımın avukatının değiştirdiği bir ifadeyi farketti.
My guess is he's in the market for a fancy lawyer to get him some rich man's justice.
Tahminimce zenginlerin adaletinden faydalanmak için iyi bir avukat arıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]