English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Healers

Healers translate Turkish

132 parallel translation
We'll make such monkeys of those ward healers nobody'll vote for them.
O oy avcılarını öyle bir maskaraya çevireceğiz ki, tek oy alamayacaklar.
"And there were millions of healers who worked with him " and made sure there would be no recurrence.
Ve milyonlarca hekim yaranın tekrar nüksetmemesi için babanla birlikte çalıştı.
Remember time and faith are great healers.
Unutma, zaman ve iman en iyi ilaçtır.
Rather we follow the methods of the... of the Moorish healers... with which I am sure you are both familiar.
Daha çok Berberi hekimlerin yöntemlerini uyguluyoruz. Eminim bu yöntemlerden siz de haberdarsınızdır.
- Such healers are rare. - God bless you! - Not a healer but an angel!
Yüzbaşı... böyle iyileştiriciler nadirdir.
And we were also wondering why, of all the healers and prophets of that time, such as Simon the Magician, for instance,
Ayrıca şunu da merak ediyorduk, o dönemin onca kâhin ve nebisi arasından,.. ... ki Büyücü Simon bunlardan biriydi,..
Men with bear power are highly respected and are said to be great healers.
Ayı gibi güçlü erkekler çokça saygı görür ve şifalı güçleri olduğuna inanılır.
- Faith healers.
- İman şifacıları.
Them healers don't like strangers much, especially their deacon, Jessie Hovah.
Bu şifacılar yabancıları pek sevmezler. Özellikle de mürşidleri, Jessie Hovah.
The old school teachers who have a plan to standardize spelling, the strategists, the water diviners, the faith healers, the enlightened, all those who live with their obsessions, the failures, the dead beats, the harmless monsters mocked by bartenders who fill their glasses so high that they can't raise them to their lips, the old bags in their furs who try to remain dignified whilst kicking back the Marie Brizard.
Hecelemeyi bir düzene oturtmaya çalışan eski öğretmenler stratejistler, su falcıları, üfürükçüler, aydınlananlar takıntılarıyla yaşayan herkes kaybedenler, yorgun düşenler, barmenlerin dalga geçmek için sonuna kadar doldurduğu kadehlerini dudaklarına götüremeyen zararsız canavarlar Marie Brizard'ını kafasına dikerken bile oturaklı gözükmeye çalışan kürklü moruklar.
Don't want faith healers, evangelists or Oberammergau passion players!
İnanç aşılayanları, vaizleri veya Oberammergau tutku oyuncularını istemiyorum!
Imagine that there healers that cure diseases with herbal... and strange rituals.
Düşünün, şifacıları hastalıkları bitkilerle ve tuhaf ayinlerle tedavi etmeye çalışıyor.
Local healers won't help.
Kim ne derse desin dervişlerden, şıklardan hayır görmedik. Hepsi boş çıktı.
We've been to healers.
Bir yıldır şıhların, dervişlerin kapısını aşındırıyoruz.
In the past, numerous prophets, clairvoyants, hypnotists, healers, believers in the occult, all had their place in court circles.
Geçmişte sayısız nebi gaipten haber veren, hipnotizmacı, üfürükçü, doğaüstü güce inanan bilumum şahıslar saray camiasında yer almıştı.
The guest healers who volunteered for tonight's show will follow Jimmy Lee.
Bu gece için gönüllü iyileştiriciler Jimmy Lee'yi izleyecekler. "
Coming right back to introduce our guest healers. Let's welcome all of them beginning with Claude Henry Smmoot.
Misafir iyileştiricilerimize dönecek olursak Claude Henry Smmoot'tan başlayalım.
They will never be healers until they realise this and see the problem.
Bunu farkedip sorunu görene kadar iyileştirmeleri mümkün değil.
Since the beginning of time, we have been the guardians and the healers of the forest.
Zamanın başlangıcından bu yana ormanın bekçileri ve doktorları oldu.
The fact is, that the doctor and the other fine healers have decided that I'm bipolar and this is without regard to the fact that they have not one shred of evidence.
Gerçek şu ki, bu doktor ve diğer iyi üfürükçüler manikdepresif olduğuma karar verdiler ve bunu yaparken tek bir kanıtları bile olmadığı gerçeğini göz önüne almadılar.
I've encountered dozens of psychic healers in the X-Files, but none like this.
Gizli Dosyalarda, düzinelerce, bu tip şifa verenlerle karşılaştım ama böylesini görmedim.
The healers are always taught to move on.
Doktorlara hep devam etmeleri öğretilmiştir.
I want all future generations of healers to understand what values you feel are necessary to practice.
Gelecek nesillerdeki bütün iyileştiricilerin, senin hissettiğin hangi değerlere çalışmaları gerektiğini anlamalırını istiyorum.
Gloria, doctors are supposed to be healers.
Gloria, doktorların şifa dağıtıyor olması lazım.
You, being a doctor, would want to know that they are great healers.
Sen, doktor olarak bilmek istersin onlar mükemmel iyileştiriciler.
This wasn't removed by a healer's knife. A healers'knife?
- Bu... bir şifacının bıçağıyla uzaklaştırılmamış.
He spent his first eight years having his eyes probed, pierced, prodded, poked at by doctors, faith healers, spiritualists, medicine men.
Hayatındaki ilk sekiz yıl doktorlar, üfürükçüler, ruh bilimciler tarafından yapılan göz araştırmalarında ve operasyonlarında geçti.
You know, I'm not an enthusiast of healers but this is remarkable.
Biliyorsun, ben şifacıların pek taraftarı sayılmam ama bu olağanüstü birşey.
He's rumored to be one of the best healers in the Uncharted Territories.
Bilinmeyen Bölgelerin en iyi hekimlerinden biri olduğu söyleniyor.
We're healers, not killers.
Bizler doktoruz, katil değil.
Those Cajun healers?
Şu Cajun iyileştiricilere?
- Demon healers.
- İyileştirici iblisler.
I've been to doctors and chiropractors and healers... people who call themselves healers.
Birçok doktora, masöre ve şifacıya gittim kendine şifacı diyen insanlara.
Yeah, healers.
Evet, şifacılar.
I breed'em for the snake handlers, faith healers, nut jobs or whatever.
Ben yılanları, yılan bakıcıları için, büyücüler için yetiştiriyorum Zırtapoz bir iş.
What little I do know of faith healers gives me pause.
İnanç tedavisi uygulayanlar hakkında bildiklerim beni frenliyor.
And I saw how the knowledge of Atlantis touched a tribe of surface people and made them great healers and teachers.
Atlantisin bilgeliğinin nasıl yüzey insanlarını etkilediğini gördüm, ve onları yüce birer şifa ve bilge insanı yaptığını,
I've also sent out a request for all vessels in the sector... for doctors or healers with any knowledge of the disease.
Ayrıca sektördeki tüm gemilere bir rica göndererek... kendilerinden hastalık konusunda bilgi sahibi hekim ya da iyileştiriciler talep ettim.
As we accomplish ultimate togetherness, we become healers of ourselves and the countless who embrace us and our message.
Nihai birlikteliği yakalarken kendi kendimizi ve bizi ve mesajımızı kucaklayan sayısız insanı iyileştiriyoruz.
In the old days there were real healers.
Geçmişte gerçek düzelmeler var.
I know you've got healers working for you.
Elinizde onu iyileştirebilecek insanlar olduğunu biliyorum.
They are the best healers in the land.
Ülkenin en iyi hekimleri oradadır.
Look, we healers, we have a special prayer.
Bak, biz şifacıların özel bir duası vardır.
Our healers did everything they could.
Bakıcılarım ellerinden gelen her şeyi yapmışlar.
I've decided to go to the South Pole. Some other benders and healers want to join me.
Güney kıyılarına gitmeyi planlıyorum, geriye kalan su bükücülerden birkaçının bana katılması için.
Forget about the daily responsibility we carry as healers and just mingle with regular people.
Şifacılar olarak günlük sorumluluklarımızı unutmak sıradan insanların arasına karışmak.
We have no healers with your abilities.
Senin kadar yetenekli doktorumuz yok.
Has the House of Phlox always been one of healers?
Phlox hanedanı hep şifacı mıydı?
Our healers will make her well.
Şifacılarımız onu iyileştirir.
Arya has responded well to our healers'work.
Arya, şifacılarımızın tedavisine iyi cevap verdi.
Our healers have done all that they can, but it's not enough.
İyileştiricilerimiz ellerinden geleni yaptı, ama yeterli değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]