English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Honey mustard

Honey mustard translate Turkish

47 parallel translation
Yes, now, please someone, honey mustard.
Evet, şimdi, lütfen birisi tatlı hardal versin.
Caesar, ranch, Italian, blue cheese, honey mustard Catalina, oil and vinegar and poppy seed vinaigrette.
Sezar, çiftlik, İtalyan, peynir, ballı hardal Catalina, yağ ve sirke, haşhaşlı sirke sosu.
Oh, it's- - oh, honey, honey, can we get a couple of seared ahi salads with honey mustard on the side?
Tatlım bize yanına hardal olan Sezar salata getirir misin?
Stop eating them with honey mustard sauce, tangy sweet and sour sauce!
Onları tatlı hardal sosu ile yemeyi bırakın, tatlı ekşi sosla da yemeyin!
Honey mustard.
- Hardallı ve ballı.
And my mom, she's more of a honey mustard gal, which I discovered the other day when she invited me to join her for a Newpsie luncheon.
Ve annem ; o da baharatlı hardal kadını oldu,... ki ben de beni davet ettiği şu Newspie yemeklerinden birinde anladım.
Okay, well, I got you the honey mustard dressing.
Saltana hardal sosu aldım.
I'm thinking ham on wheat, honey mustard, fries.
Düşünüyorum. jambonlu sandviç, "honey mustard" sosu, kızarmış patates.
with honey mustard...
yanında ballı hardal...
We have... macadamia nut cookies, the honey mustard pretzels.
Mesela ceviz kurabiyeleri,... ballı pahalı krakerler var.
Well, yes, I find the honey mustard sauce really brings out the flavor.
Evet, tatlı hardal sosu gerçek tadı ortaya çıkarıyor.
Well, I've got honey mustard and a Q-tip in the cup holder, so either way we're covered.
Bende ballı hardal ve bardaklıkta kulak pamuğu var, Yani her halükarda sigortamız var.
Oh, and Two extra thingies of the Tangy honey mustard sauce Thank you gorgeous
Ayrıca 2 şeyi unutma, yavaş ol
And then only if it's honey mustard, but believe me, Mr. Saheem Sahbip doesn't have any honey mustard, you know what I mean?
O da ancak bal hardalı olursa. Ama inan bana, Bay Saheem Sahbip'in hiç bal hardalı yok, demek istediğimi anlıyor musunuz?
- I'll have honey mustard instead.
- Onun yerine ballı hardal alabilirim.
Oh, I don't know. I could be a spicy Italian or a sweet honey mustard.
Çeşnili bir İtalyan olabilirim ya da ballı hardal.
You like honey mustard sauce?
Hardal sever misin?
Honey mustard.
Ballı hardal.
I swear to God that guy is like honey mustard.
Yemin ederim bu adam ballı hardal gibi.
With honey mustard.
Bal hardalı ile.
I spotted them in the courtyard sharing a hot, soft pretzel with honey mustard.
Bahçede sıcak, yumuşak bir ballı çöreği paylaşırlarken görmüştüm.
Two Scotty Doubles and extra honey mustard.
2 tane Scotty Doubles ve ekstra ballı hardal sosu.
Yo, why you always skimp on the honey mustard when I ask for extra?
Neden her ekstra ballı hardal istediğimde az koyuyorsunuz?
Y'all got some kinda policy about honey mustard I don't know about?
Benim bilmediğim bir ballı hardal politikanız falan mı var?
I realized I bought honey mustard.
Eve gittiğimde farkettim ki ballı hardal almışım.
Oh, honey mustard.
Uh, ballı hardal.
- Honey Mustard, you acting cray-cray!
- Ballı hardal, mızmızlanıyorsun!
Everyone knows Honey Mustard's weird. What is he?
Herkes Ballı Hardalın tuhaf olduğunu biliyor.
They ain't gonna get Honey Mustard twice.
Bu Ballı Hardalı tekrar alamayacaklar.
Well, according to Honey Mustard, there might not be a Great Beyond at all.
Şey, Ballı Hardal'a göre orada zaten Harika Ötesi yokmuş.
This is what Honey Mustard was talking about.
Hani şu Ballı Hardal'ın sözünü ettiği.
Honey Mustard said the Great Beyond is bullshit and the gods are monsters.
Şey, Ballı Hardal atlayıp ölmeden önce bize Harika Ötesi'nin saçmalık ve tanrıların canavar olduğunu söyledi.
You're starting to sound like that whack-job Honey Mustard.
Ballı Hardal gibi konuşmaya başladın.
Maybe Honey Mustard wasn't so crazy after all.
Belkide Ballı Hardal o kadar da deli değildir, ne dersin?
But seriously, something like a honey mustard or really anything in the Dijon world.
Ama gerçekten, ballı hardal gibi bir şey veya dijon dünyasındaki herhangi bir şey?
Hot'n'Spicy, Tex Mex, Mesquite, Teriyaki, Honey Mustard?
Baharatlı, Tex-Mex, mesquite, teriyaki, hardal...
Mini orange biscuits with honey-mustard ham and cheddar cheese.
Bal hardallı jambon ve kaşar peynirli, mini portakallı bisküviler.
That's the honey-mustard dressing!
Ballı hardal yüzünden böyle söylüyorsun!
Did this horrible honey and mustard thing with the salmon.
Şu iğrenç bal ve alabalıklı hardal olayı.
Your man sweat is like honey-mustard glaze on my tongue.
Erkeğinin teri, dilimde ballı hardal tadı gibi.
I like hot mustard for the first bite, but I like to chase it with a little honey on the second bite.
İlk ısırışta acı hardal severim, sonra hemen peşinden, ikinci ısırıkta hafif ballı olmasını isterim.
Honey, this is how I save money on ketchup and mustard.
Tatlım, ketçap ve hardaldan böyle tasarruf ediyorum.
Give me the mustard, honey.
Hardalı ver hayatım.
Oh, honey, you have a little mustard...
Hayatım, yüzüne hardal bulaşmış.
- Oh honey mustard Julie's favorite. - Mine too. - Really?
- Ballı hardal, Julia'nın en sevdiği şey.
My God, Colonel's popcorn chicken and honey mustard sauce!
Jessie?
Again, maybe one part : Mustard, one part honey.
Yine, belki bir ölçü hardal, bir ölçü bal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]