English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Honeys

Honeys translate Turkish

162 parallel translation
There are legions of honeys who would have your place.
Senin yerinde olmak isteyen bir sürü kız var.
Some honeys will be comin'along
Birkaç fıstık da Bizimle geliyor
Honeys at 4 :.00. Yes, ladies.
Piliçler saat 4yönünde.
What did we do on High-School Honeys last year?
Geçen yıl Liseli Şekerler'den ne kadar kazandık?
- I'm glad I'm home too, honeys.
- Evde olduğuma ben de sevindim canım.
After enjoying the honeys of pleasure we discovered she was my daughter Mathilde... "
en tatlı zevkleri yaşadıktan sonra keşfettik ki o kızım Mathildemiş ve ben onun babası... "
Four honeys. Maybe that's more than my share, but it's all behind me now.
Belki paylaşmaktan fazlası oldu ama, hepsi geçmişte kaldı.
But we both know... each one of these honeys is special - Got her own special magic, her own special way. Isn't that true?
Sen ve ben biliyoruz ki... bu bebeklerin herbiri kendi özel sihrine, özel şahsiyetine sahip, değil mi?
AW, GEE, LOOK AT THOSE HONEYS.
Of, şu şekerlere bakın.
That right, honeys.
Bu gerçek, şekerlerim.
You know, I fingered a couple of honeys and sucked on some titties, but I ain't never stuck it in.
Birkaç şeftali parmakladım birkaç meme emdim. Ama daha hiç sokmadım.
I'll call you tonight.'Bye, honeys.
Bu gece sizi ararım. Hoşça kalın canlarım.
Scam pool honeys!
Havuz kenarı güzelleri!
It wasn't really the pool honeys like we said, because if any one of them had come up to any one of us, we'd have just peed our pants.
Havuza kız tavlamaya gitmiyorduk aslında, Kızlardan birisi gelip bizden birisiyle konuşacak olsa Hepimiz altımıza işerdik heralde.
DJ Rockafella's sending shouts-out to all the players over there and all the fly honeys over here.
DJ Rockafella, o tarafta oyanayanlara ve buradaki bal arılarına şükranlarını sunuyor.
Jefferson, we died and went to the land of milk and honeys.
Jefferson, biz öldük ve şimdi süt ve bal ırmaklarının olduğu yerdeyiz.
And, of course... the honeys.
Ve tabii ki... fıstıklar.
I've heard Dallas has fine honeys.
Dallas'lı kızların çok hoş olduğunu duydum.
I have a lot of honeys but I don't have to sneak.
Bir sürü sevgilim var ama kimseye sinsice yaklaşmıyorum.
* With a different type of swing, you know * - * Something for the honeys *
Farklı bir salınımla, anlarsın ya En iyisi için, yapılan şey...
- * Something for the honeys *
En iyisi için, yapılan şey...
- Look at all the beautiful honeys here.
- Bak bütün güzeller burada.
We're gonna meet our honeys soon.
Birazdan kendi manitalarımızla buluşacağız.
The honeys dug my eyes.
Kızlar gözümü oydu.
The honeys loved my eyes.
Gözlerimi severlerdi.
Not with these honeys.
Bu şekerlerle düşmem.
It says here that 92 % of honeys at U.C.L.A. are sexually active.
U.C. L.A.'deki kızların 92o / o'si aktif seks yapıyormuş.
All these movies take place in this small town called Shermer, Illinois... where all the honeys are top-shelf but all the dudes are whiny pussies.
Filmde Illinoisteki Shermer adında ki küçük kasabada her şey vardı. Etrafta fıstıklar gezinip duruyordu.
We know how Oscar handles himself around the honeys.
Oscar'ın kadınlar karşısında dizlerinin bağı çözülür.
See all these honeys?
Şu güzelleri görüyor musun?
That they can't spend tonight with their honeys, of all nights?
Bu özel akşamı sevgilileriyle geçirmesinler mi?
Make sure you rough me up in front of the honeys!
Kızların önünde hırpalayın beni bakalım!
Look, there's a whole list of interested honeys.
Bak, koca bir liste ilgilenen çıtır var.
We're gonna check out some honeys on the west side.
Batı tarafında bazı yavrulara bakmaya gidiyoruz.
This ain't about no honeys.
Bunun yavrularla ilgisi yok.
Mind the rug, honeys.
Halıya dikkat et hayatım.
Yeah. Normal went kinda nutty with the honeys.
Evet, Normal tatlıları görünce biraz coştu.
You sniffing'out honeys in church?
Kilisede tavlayacak piliç mi arıyorsun?
Decent-looking honeys...
Vermeye hazır güzel görünen hatunlar. - Debbie'ye dersin dostum?
Honeys at 4 : 00. Yes, ladies.
Piliçler saat 4yönünde.
Hey, man, you gonna invite those freak honeys from Mt.
Holyoke'tan acayip varlıkları da davet edecek misin?
# Honeys want money Exposed like their tummy is #
- Çevrilmemiş altyazı -
# Honeys not touchin and I fill up the room #
- Çevrilmemiş altyazı -
Say hello to your new champions... the Bridgetown Honeys!
Yeni şampiyonlara merhaba deyin... Bridgetown Honeys!
All right. I'm about to go get up on some honeys.
Pekala. Ben gidip kendime çekici kızlar bulacağım.
You can see the honeys way good up there.
Oradan güzel kızları görebilirsin.
It's the purest of all honeys.
Bal'ın en saf hali.
Yeah, right after "Holmes and Yoyo" and "Hee Haw Honeys." Oh, Rory, get back here!
Holmes'tan, Yo-Yo'dan ve Hee Haw Honies'ten sonra geliyor.
One of my little L.A. Honeys I bang when I'm in town.
Buraya gelince yediğim L.A. çıtırlarımdan biri.
Now I'm telling you, now the hotter it get down here, the less and less the honeys start wearing.
Bak sana ne diyeceğim, buranın daha sıcak olması demek, hatunların daha az giyinmesi demek.
( Man ) Honeys! I'm home!
Hayatlarım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]