Honors translate Turkish
1,149 parallel translation
I saw it, when I got honors and my father took me to Teheran.
Sınıfımı geçince babam beni Tahran'a götürdü.
Peg, as someone who's been symbolically cutting things off for years will you do the honors?
Peg, sembolik olarak yıllardır bir şeyleri kesen biri olarak bu onuru kabul eder misin?
- Ed, would you care to do the honors?
- Bu onuru istermisin Ed?
I'll do the honors.
O şeref bana ait.
Thing, will you do the honors?
Thing, bu şeref sana ait.
You do the honors.
Bu şeref sana ait.
If opera relied on being a smart-ass, you'd graduate with honors.
Opera, akıllı bir piç olmaya güvenseydi, onurla mezun olurdunuz.
- Will you do the honors?
- Bu şeref size ait olsun mu?
This is how a daughter honors her mother.
- Bu bir kızın annesini nasıl onurlandırdığını gösterir.
Honors : none. "
Yok İtibar : Yok. "
Stetson University honors graduate, 1980.
Stetson Üniversitesi'nden'80 de mezun olmuş.
High academic honors at Oxford.
Oxford'dan takdirle mezun olmuş.
Olympia, would you do the honors?
Olympia, bunu sen yapar mısın?
You want to do the honors of killing him, Ma?
Onu öldürmek ister misin anne?
Today, the President of the United States honors us with a special unit citation.
Bugün, Amerikan Başkanı bizi özel bir birlik nişanı ile onurlandıracak.
If I don't have it in on time, I don't graduate with honors.
Zamanında veremezsem iftiharla mezun olamam.
We don't want you graduating without honors.
İftiharsız mezun olmanı istemeyiz.
I do regret that, because of your lateness you have no chance to graduate with honors.
Ancak geç kalarak, iftiharla mezun olma şansını yitirmene üzülüyorum.
But first, she was a university honors student who devoted her life to kids.
Ama önce ; o kendini çocuklara adayan üniversitenin gururuydu.
Would you... like to do the honors, sir?
Bu şerefi siz ister misiniz efendim?
Imperial Guards, your Emperor honors us by sending us against the rebel Starjammers in battle.
İmparatorluk Muhafızları, imparatorunuz bizleri asi Starjammers'ın peşine düşmekle onurlandırıyor.
Your Honors, we know that the uniform of a Judge can be counterfeit... and that the badge can be duplicated, and since neither the video nor the audio in this presentation... can identify the accused in any way,
Sayın yargıçlar yargıç üniformalarının ve rozetlerinin taklit edilebileceğini biliyoruz. Ve ne ses, ne de görüntülerle suçluyu teşhis edemediğimize göre bu davada, bu görüntülerin kanıt olarak değerlendirilmesine itiraz ediyorum.
I saw Othello's visage in his mind and to his honors and his valiant parts did I my soul and fortunes consecrate.
Othello'nun yüzünde ruhunu gördüm ve onun onuruna ve yiğitliğine ruhumu ve geleceğimi.
With your airs and honors, come begging £ 1,000 as if you were doing the lender a favor.
Onurdan şereften söz edip, bin sterlin almak için yalvarırsınız.
- You've done enough for high honors?
Yüksek not için yeterli sayıda mı?
- Morning. You shooting for high honors on your ER presentation?
Acil Servis sunumundan en iyi notu alacak mısın?
Jefferson, would you do the honors, please?
Jefferson, buraya gelme şerefini gösterir misin lütfen?
It honors their brother, Cronus.
Kardeşleri Cronus'un onuruna yapılmıştır.
Your Honors, I never see the devil in my life.
Sayın Yargıçlar. Hayatımda şeytanı asla görmedim.
So shall I hope your virtues will bring him to his wonted way again to both your honors.
Sizin güzelliğinizden olsun, erdeminizi onu tekrar kendine getirir her ikinize de şeref kazandırır.
Mr. Gilmore, you have the honors.
Mr. Gilmore, onur size ait.
You'll have to do the honors for me, man.
Bu şerefi sana bırakmalıyım, dostum.
And now, my favorite council member and one of Frontera's most respected businesswomen Mrs. Mercedes Cruz will do the honors.
Şimdi de en sevdiğim konsey üyesi... ve Frontera'nın en saygıdeğer iş kadınlarından biri... Bayan Mercedes Cruz... açılışı yapacak.
He'll be joining us, teaching honors history.
Bize katılacak, tarih dersi verecek.
We've got an honors course for you.
- Sana takdirlik sınıf veriyoruz.
I remember those things you'd write during honors English.
Şarkı sözü yazmayı denemelisin. - Aslında bunu düşünmüştüm.
This sanctuary honors our ancestral Spirits.
Kültürleri hakkında bir şeyler öğrenme fırsatının, tadını çıkarıyoruz. Bu mabet, atalarımızın ruhlarını onurlandırır.
That truth honors and sanctifies our fallen comrades... who have made the ultimate sacrifice... so that we might carry on the work that is ahead of us.
Bu gerçek ölerek en büyük fedakârlığı yapan yoldaşlarımızı onurlandırıyor ve kutsuyor. Bizi bekleyen görevleri yerine getirmemizi sağlıyor.
To verify I'm graduating with honors.
Takdirle geçeceğimden emin olmak için.
Bart, as the newest addition to our menagerie, you have the honors.
Bart, okula son dahil olan sen olduğun için, bu onur sana ait.
I eventually graduated with honors... but Lonnie... he got a different degree.
Ben onurumla mezun olmayı başarmıştım, ama Lonnie başka bir derece almıştı.
Would you do the honors?
Bu onuru sana veriyorum.
Your Honors,
Sayın Yargıç...
If he were white and his enslavers were British, he wouldn't be able to stand, so heavy the weight of the medals and honors we would bestow upon him.
Beyaz olsaydı ve onu tutsak alanlar İngiliz olsaydı, ona madalyalar ve unvanlar yağardı.
My school honors me.
Okulum beni ödüllendiriyor.
Lowest handicap does the honors.
En düşük handikaplı işe başlar.
Will you restore him his honors?
Onurunu onaracak mısın?
It's in the Bay Area, where you graduated with honors in'88.
Senin 88'de şerefle mezun olduğun Bay Area'da.
There is a man who honors your death more than I.
Ölü bir adam benden daha şereflidir.
You'll tender your immediate resignation... and I'll see to it you will retain your military pension with full honors.
İstifa edeceksin. Ben de ordudan onurlu bir şekilde ayılmanı sağlayacağım.
The pioneer detachment that proudly bears the glorious hero of the Revolution renowned Bolshevik and legendary colonel has come to take an oath before the one who honors them.
Bir iki...