How's your head translate Turkish
315 parallel translation
How's your head?
Başın nasıl?
- How's your head?
- Başın nasıl?
How's your head, Doc?
Başın nasıl doktor?
How many head of cattle does your ranch support at this time, Mr. Devereaux?
Şu anda çiftliğinizde kaç sığırınız var Bay Deveraux?
If your head is sore, remember that's how we met.
Başımın ağrısı geçince daha iyi anladım.
This whole area was put in for the public's benefit. How can you get your hat on with your head so crooked?
Geldiğiniz yere dönecek olursanız mahkeme muhtemelen hükmünden vazgeçip sorunlarınızı da eve götürmenize izin verir.
- How's your head?
- Başınız nasıl?
How's your head, Mashenka?
Başın nasıl, Mashenka?
You've never learnt how to shave your husband's head.
Daha kocanın kafasını tıraş edemiyorsun.
How's your head, the one I opened the champagne bottle on?
Başın nasıl? Şampanya şişesi açtığım başın?
How's your head?
Kafan nasıl?
- Hi. How's your head today?
- Başın nasıI?
I was merely wearing this for my head... to... to ward off the rays of the sun, you see... so that's how your highship made the mistake of...
Bunu kafama sadece sadece... güneşin ışınlarını engellemek için takıyorum. Bu yüzden yanılıp da...
- How's your head?
- Başın nasıl oldu?
How's your head?
- Başın ne durumda?
- How's your head?
- Başın nasıl, iyi mi?
No matter how you got it in your head Charley, you're wrong.
Bunu nereden çıkardın bilmiyorum, Charley. Ama yanlış.
How's your head?
- Başının ağrısı nasıl?
Hey, how's your head?
Kafan nasıl oldu?
Oatmeal. How's your head, man?
Başın nasıl, adamım?
See how long it takes before the SAP puts a bullet through your head.
SAP'nin kafana bir kurşun sıkması ne kadar sürer, bir bak.
How's your head, D'Artagnan?
Başın nasıl, D'Artagnan?
Miserable worm, how dare you desecrate this book, of whose wisdom your thick head will not admit one drop.
Sefil kurt, kalın kafanın bir damlasını bile algılayamayacağı bu kitaba ne cüretle saygısızlık edersin!
You don't realise how much sound goes round your head until there's nothing there.
Kafanın içinde ne kadar gürültü olduğunu içinde hiçbir şey kalmayana dek anlamıyorsun
If you don't know how to use a seat belt, ring your call button and Tommy will come hit you on the head with a tack hammer'cause you're a retard.
Kemeri kullanmasını bilmiyorsan, düğmeye bas... Tommy arkaya gelip kafana vuracak... çünkü geri zekalısın demektir.
- How's your head, Ted?
- Başın nasıl oldu Ted?
- How's your head?
- Kafan nasıl?
If that's how you remember it you must've hit your head harder than I thought you did.
Eğer hatırladığın buysa kendi kafana benim vurduğumdan sert vurmalısın
It's none of my business how you live your life, but if I catch you round my farm again, I'll break your head!
Senin hayatını nasıl yaşadığın beni hiç ilgilendirmiyor, ama seni bir daha çiftliğimin yanında yakalarsam, kafanı kırarım!
How's your head?
Başın nasıl? Yukarı mı?
Instead, let's talk about how you got that bump on your head.
Bence asıl şu kafandaki şişlik nasıl oldu, ondan bahsedelim.
Now, once you get that through your fuckin'head, maybe you'll realize how important a hot meal could be.
Şimdi, eğer bunu o lânet kafanıza sokabilirseniz sıcak bir yemeğin ne kadar önemli olduğunu anlarsınız belki!
Hey, Chucky. How's your head?
Hey Chucky, kafan nasıl?
Well, let's see how smart you are when I snap off your head!
Kafanı kopardığımda ne kadar zekiymişsin bir bakalım!
It's never quite how you play it in your head.
Bu konuşma kafanda kurguladığın gibi yürümeyecek.
How's your head, Jack?
Başın nasıl, Jack?
- How's your head?
- Başın nasıI oldu?
How's your head, my little piroshki?
Kafan nasıl küçük, piroshki'm?
How's your head?
Başın nasıl oldu?
How much could it hurt? It's like taking your bottom lip and stretching it over your head to the back of your neck.
Bu senin poponun bir yanağını alıp gererek kafanın üstünden boynunun arkasına kadar açmaya benzer
How you work here and not put a bullet in your head is beyond me.
Burada çalışıp nasıl kafana bir kurşun sıkmıyorsun, anlayamadım.
How about I put a bullet in your stupid boar's head?
O aptal kafana bir kurşun sıkmamı ister misin?
How's your head?
Başınız nasıl?
It's healed up. How's your head?
Kafan nasıl?
Hey. How's your head?
Başın nasıl oldu?
How's everything in your head?
Kafandaki herşey ne durumda?
You do what you gotta do, but if you askin'my advice on how to end it all, put your head in the oven or go the sleeping'pill route.
Yapman gerekeni yapmalısın fakat benim önerimi sorarsan, kafanı fırına koy ya da uyku ilacı al.
Hi, Frasier. - Oh, hi. - How's your head?
Başın nasıl?
- How's your head? .
Başın nasıl?
How's your head?
Başın nasıI?
Well, he's a shrink, so he knows how to mess with your head.
Psikiyatr. Yani insanın kafasını nasıl karıştıracağını biliyor.
how's your mum 19
how's your day going 43
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's your dad 66
how's your sister 27
how's your daughter 24
how's your day going 43
how's your day 20
how's your mom doing 17
how's your family 33
how's your health 20
how's your hand 46
how's your dad 66
how's your sister 27
how's your daughter 24