English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm dry

I'm dry translate Turkish

1,264 parallel translation
No, thank you. - I'm a little dry. - Do you mind?
Ben alacağım, biraz ağzım kurudu da.
I mean, I know it sounds really dry in the text, but when I'm looking at your pictures, I really feel like I understand it.
Yani, kulağa çok kuru geliyor ama, ama resimlerine baktığımda, gerçekten anladığımı hissediyorum.
I just have a dry spot in my throat from the air conditioning.
Sadece havadan boğazım kurudu.
I'm dying of thirst. I'm dry.
Susuzluktan öleceğim.
Then he picked his sweatshirt up, and as I sat there, he... put it over my shoulders and... started to to dry me, so, so gently.
O da ben oturdğumda... üzerindeki sviti çıkarıp... omuzlarımın üzerine koydu ve... beni kurulamaya başladı... çok, çok nazikçe.
So, madam, I should bite my tongue or should it dry up, eh?
Peki, hanımefendi, dilimi koparsınlar mı, yoksa kuruyup kendi mi düşsün, ha?
What's there to know, you jealous idiot, she came in here soaked to the skin, and I helped to dry her!
Odama geldiğinde sırılsıklamdı. Kurulanmasına yardım ettim.
I'll dry my clothes.
Abi ben elbiselerimi kurutayım, size yetişirim. - Hadi lan hadi, yürü!
I don't know what goes on back there but I cannot conceive such a thing as actual dry cleaning.
Tezgahın arkasında neler olur bilmiyorum, ama temizliğin kuru yapılacağını kavramakta zorlanırım.
Would it bother you if I said, I want to go over every inch of you with my tongue and make love until I'm dry?
Sizi rahatsız etmiyor mu? Demek istediğim, ya size tek istediğimin vücudunuzun her santimini dilimle arşınlamak ve susuz kalana kadar sevişmek olduğunu söyleseydim?
I've had that suit dry-cleaned three times.
Elbisemi üç kez temizletmek zorunda kaldım.
I'm telling you, once I got her into a dry pair of shoes she was a totally different person.
Ona kuru bir ayakkabı aldığımda tamamen farklı biri oldu.
Flotter claimed we were in for a dry spell, so I came up with the obvious solution.
Flotter, kuru büyüye maruz kaldığımızı iddia etmişti, bende kesin bir çözüm sağlamıştım.
I'm as dry as the crater at Tarpahk in the middle of the dry season... when it's dry!
Tarpahk krateri kadar kuruyum kuru mevsimin tam ortasında... O kuruduğunda!
I'd love to help you, Rocky, but power-wise, my tank is dry.
Sana yardım etmek isterdim Rocky ama güçlerim yok.
Excuse me? It's a suit, I can get it dry cleaned.
O bir takım, Kuru temizlemeye verebilirim.
Dry your tears, Mother... I'm sure Chinpei is all right.
Göz yaşlarını sil, anne... eminim Chinpei iyidir.
I didn't have time to dry my hair.
Saçlarımı kurutacak zamanım yoktu.
# And when she was sad # # I was there to dry her tears #
Çok üzgünken bile, gözyaşlarını silmek için yanındaydım.
- I'm dry.
- Otum bitti.
I never left a source hung out to dry ewer.
Hiçbir zaman kaynağımı zor durumda bırakmadım.
I'm as dry as a 90-year-old tit.
Susuzluktan içim kurudu.
'Cause I'm really, my voice is... dry. I hate it.
Nefret ediyorum.
I'm dry.
Kendinizi benim yerime koyun ve bir süre düşünün.
- No, I'm almost completely dry.
- Hayır, neredeyse kurulandım.
I burnt it with ammoniac and dry ice.
Amonyak ve kuru buzla çıkarttım.
I'm not trying to flip you over and do you dry here.
Seni zor durumda bırakmak istemem.
I like my girls dry, with just muscle and skin on their bones.
Kızlarımın kuru olmasını isterim kemiklerinin üstünde deri ve kas olması benim için yeter.
I'm sorry, but we need you dry.
- Üzgünüm. Kuru görünmelisin.
I'm not photogenic, plus I get dry mouth.
Cordelia, ben fotojenik biri değilim. Artı ağzım kurur.
I'm looking for a sucking candy cos my mouth gets dry when I'm nervous or held prisoner against my will.
Emecek bir şeker arıyorum. Heyecanlı olduğumda ya da kaçırıIdığımda ağzım kurur.
I'm not trying to hang you out to dry or ruin your career.
Sizin kariyerinizi mahvetmeye çalışmıyorum.
I feel not bad. A little dry.
Hayır kötü değilim ama bir miktar tatsızım.
I'll just go dry my hair.
Saçımı kurutacağım.
I may have to dry my hair.
Saçlarımı kurutmalıyım.
I'd say "get out of my bedroom, poontang, before you suck my life dry!"
- Onlara " hayatımı sülük gibi emmeden...
First time I saw these readings was over 2 years ago, when Voyager was in the dry dock.
İlk iki yıl önce bu okumaları görmüştüm, Voyager oz aman bakım istasyonundaydı.
So now, I'm going to take a break, because my throat's a little dry... and I'm gonna let you guys take it from here.
Şimdi ara vereceğim çünkü boğazım biraz kurudu. Ve siz kaldığınız yerden devam edeceksiniz.
I'm doing a dry run, Will.
Prova yapayım dedim, Will.
The other benefit of a dry run is that I power-walk the whole time while clenching my buttocks, like so.
Bir başka faydası da tempolu yürüyüşün kalçalarımı görüldüğü üzere sıkılaştırması.
I'm as dry as a lizard.
Bir kertenkele kadar ağzım kurudu.
I've got the rest of my dry cleaning in the car.
Kuru temizlemeciden aldığım kıyafetlerim arabamda.
I'm dry.
Ağzım kurudu.
- Here, sis, I'll dry you off.
- Dur, kardeşim. Seni kurulayayım.
I think Frankie must've done it up,'cause there was a lot of dry, dead skin inside the envelope.
Süslü bir kart. Sanırım Frankie ayarlamış, zarfın içinde kuru kemik vardı.
I mean, otherwise they'll just suck us dry.
Demek istediğim, yapmazsak bizim kanımızı emerler.
Hey, I'm just trying to stay dry here
Hey, burada sadece kendimi yağmurdan korumaya çalışıyorum.
And I will never hang you out to dry.
Asla yarı yolda bırakmayacağım.
I'm almost dry.
- Lütfen.
I worked for a dry cleaner, but the place folded.
Kuru temizleyicide çalıştım ama orası da devralındı.
I'll dry your clothes later.
Elbiselerinizi makineye atacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]