English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dry mouth

Dry mouth translate Turkish

214 parallel translation
Well, God grant him a dry mouth.
Tanrı ona kuru bir ağız vermiş.
I get such a dry mouth.
Ağzım dilim kurudu.
dry mouth, palpitations... restlessness, unpleasant taste in mouth. "
Ağız kuruması, çarpıntı, huzursuzluk, ağızda kötü tat. "
I, too, have had a dry mouth. "
Benim de ağzım kurudu. "
- It gives me a dry mouth.
- Ağzımı kurutuyor.
I'm not photogenic, plus I get dry mouth.
Cordelia, ben fotojenik biri değilim. Artı ağzım kurur.
Dry mouth is often a problem, which makes conversation difficult.
Kuru bir ağız sorundur, sohbeti zorlaştırır.
And that thing you heard about dry mouth?
Ve kuru ağızlarla ilgili, duyduğun şu şey var ya?
Mouth a bit dry perhaps.
Boğazım biraz kurumuş olabilir.
- Dry dishes with your mouth shut.
Tabakları kurularken çenenizi kapalı tutun.
Me mouth is like a dry crust, and the sun is that hot, and me pate...
Ağzım kupkuru oldu, güneş de tam tepemde ve konuşmak zor oluyor.
Hands sweat, mouth is dry.
Ellerim terli, ağzım kuru.
My mouth is so dry.
Ağzım kurudu.
Your mouth is dry from too little sleep and too much tobacco.
Çok az uyuduğun ve aşırı sigara içtiğin için ağzın kupkuru...
Your mouth is dry, your throat hoarse and raspy.
Ağzın kurur, boğazın düğümlenir.
Only after it's dry, can we make its mouth.
Kuruduğunda da ağız kısmını yaparız.
My mouth is so dry I feel like they could shoot Lawrence of Arabia in it.
Ağzım o kadar kurudu ki, inan Arabistanlı Lawrence'ı içinde çekebilirler.
You know, Christine just said that her mouth is so dry...
Biliyorsun, Christine dedi ki ağzı o kadar kurumuş ki...
Does your mouth ever get so dry, you could put a cigarette out in it?
Sizin ağzınız da hiç bu kadar kurudu mu? Sigarayı içine... -... koyabilirsin, ıslanmaz.
My mouth is very dry from the pills.
Haplar damağımı kuruttu.
- My mouth's a little dry.
- Damağım kurudu biraz.
My mouth's a little dry.
Damağım kurudu biraz.
My mouth's a little dry, from the pills.
Haplardan damağım kurudu biraz.
My mouth was dry.
Ağzım kururdu.
My mouth is quite dry.
Ağzım çok kurudu.
- Captain, my mouth is dry.
- Kaptan, dilim damağıma yapıştı.
My brow is sweating and my mouth gets dry
Kaşların terliyor ve ağzın kuruyor
"Touch mine, touch mine", but my mouth is dry and the words refuse to come.
Ağzım kuru, kelimeler çıkmayı reddediyor.
But now, my mouth is dry.
Ama şimdi, damağım kurudu
I have spent my entire career being able to tell when the other guy's mouth is dry.
Olayı çok ciddiye alıyorsunuz. Burada espri de var. Ben Empati tanrıçasıyım.
I gotta get him a glass of water, so his mouth isn't dry when he reads me my rights.
Ona bir bardak su götürmeliyim. Bu sayede bana haklarımı okurken ağzı kurumaz.
My mouth is dry, my body trembles.
Ağzım kuruyor, vücudum ürperiyor.
Hey, what exactly is dry rot, the architectural equivalent of trench mouth?
Hey, kuru küf tam olarak ne oluyor ağız ülserinin mimari dengi falan mı?
Honey, my mouth is dry.
Tatlım, ağzım kurumuş.
His forehead is hot and his mouth is dry.
Ateşi çıkmış ve ağzı kurumuş.
My mouth is dry.
Ağzım kuru.
Oh, God, my mouth is so dry.
Oh, Tanrım, ağzım çok kuru.
Isn't your mouth dry?
Ağzın kurumadı mı?
My mouth's dry.
Ağzım kuruyor.
And as soon as I stood up, my mouth went dry.
Buraya çıkar çıkmaz ağzım kurudu.
Mouth's dry.
Ağzım kurudu.
It makes your mouth dry.
- Olmaz, insanı susatır.
I'm looking for a sucking candy cos my mouth gets dry when I'm nervous or held prisoner against my will.
Emecek bir şeker arıyorum. Heyecanlı olduğumda ya da kaçırıIdığımda ağzım kurur.
My mouth just went all dry.
Biraz su içmeliyim.
Knees go weak, mouth goes dry... you get that little tingling feeling in that special place.
Dizlerinin bağı çözülür, ağzın kurur o özel bölgende tatlı bir ürperti hissedersin.
My mouth is kind of dry.
Ağzım kurumuş gibi.
We must spit on the old graybeards, and your mouth is dry.
İhtiyar adamın üstüne tükürmeliyiz, ve senin ağzın kuru.
Mouth and lips are dry.
Ağız ve dudaklar kuru.
"Mother, you don't know me..." I preferred, Pedro, with my mouth dry and salty... I preferred to remain buckled up before her... as if nothing was the matter.
"Anne, beni tanımıyorsun." söylemek yerine sanki her şey yolundaymış gibi kuru ve tuzlu dudaklarımla Pedro'yu yeğledim, onun önünde kemerimi bağlı tutmayı istedim.
My mouth is dry.
Ağzım kurudu.
- I bet you'll experience some dry-mouth.
- Biraz ağzın kuruyabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]