English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm fine

I'm fine translate Turkish

35,053 parallel translation
Okay, fine, you know what, I screwed up.
Tamam, peki, biliyor musun, batırdım.
I'm... fine.
Ben... iyiyim.
- I'm fine, sir.
- Ayakta iyiyim efendim.
Fine. I'm in.
Tamam.
I'm fine.
Ben iyiyim.
I'm fine.
İyiyim.
Fine, I'll help you.
Peki, sana yardım ederim.
- I'm fine.
- İyiyim.
Oh, I'll ride with you! Fine, but no scrooging.
- Tamam, ama mızmızlık yok.
I'm fine.
- İyiyim.
I'm fine.
İyiyim ben!
I appreciate the help, but... my game is fine.
Yardımın için minnettarım, ama benim oyun sona erdi.
I'm sure he's fine.
İyi olduğuna eminim.
Oh, no, I'm fine, thanks.
Hayır, almayayım, teşekkürler.
I'm fine.
Bir şeyim yok.
I appreciate the offer, but the grass is fine.
Teklifine minnettarım, ancak çimen daha iyi olur.
I'm sure he's fine.
Eminim bir şeyi yoktur.
Yeah. I'm fine. Thanks to Mr. Williams.
Evet, Bay Williams sağolsun iyiyim.
Well... what better way to celebrate the birthday of this fine school than with the gift of forgetting what I said this morning?
Bu güzel okulun, doğum gününü kutlamanın en güzel yolu bu sabah söylediklerimi unutmanız olmaz mıydı?
I'm sure tomorrow she will be fine.
Eminim yarına iyi olacaktır.
I'm fine with who I am.
Ben böyle iyiyim.
I'm fine with who we are.
Biz böyle iyiyiz.
But that's fine, I'm sure your prison rep can survive a five-foot hacker saving your ass.
Sorun yok ama, hapishane ünün, kısacık hackerin seni kurtarmasıyla zedelenmez.
It's nothing. I'm fine.
Bir şey yok.
I got it, I got it. I'm fine.
Kalktım, tamam iyiyim.
No. I'm fine.
Hayır, ben iyiyim.
It's a five-star resort. I'm sure we'll be fine.
Beş yıldızlı bir tatil merkezi, bir sorun olmayacağına eminim.
Fine, I told Sheldon that her apartment's been finished, but then you just said it's not, so now I'm all confused.
İyi, Sheldon'a dairesinin bittiğini söyledim. Ama sen demin bitmedi dedin, o yüzden kafam karmakarışık.
Excuse me. I'm doing just fine.
Kusura bakma ama gayet iyi idare ediyorum.
Think about what I've done. Fine.
Ne yaptıklarımı düşünecekmişim.
No, I'm totally fine.
Hayır, gayet iyiyim.
No, I'm fine.
Hayır, iyiyim.
Fine, I will.
- İyi, arayacağım.
I'm fine.
Ben hallederim.
No, I'm fine.
Hayır, böyle iyiyim.
Yeah, I'm fine, it's just the... water from the shower.
Evet, iyiyim. Duş suyundan sadece.
I'm fine.
İyiyim ben.
I'm fine.
Buna da şükür.
Nah. I'm fine.
Yok ya, iyiyim böyle.
You holding up? I'm fine.
Bekliyor musun Ben iyiyim.
I'm fine with everything if my parents like it.
Asıl ben ailemin hoşuna giden her şeye varım.
It's fine. I'll do it myself. Hey.
- Kalsın, kendim alırım.
Fine, I got it.
Peki, anladım.
I'm fine. What happened?
- Ne oldu?
I'm fine.
- İyiyim ben.
I'm fine now.
İyiyim şimdi.
Grandma, are you okay? I'm fine. I'm fine.
İyiyim, iyiyim.
I'm fine with things as they are, though.
- Bu şekilde olması sorun değil benim için.
But I'm fine with a pre-arranged meeting with you too.
Önceden sözleşmiş olsak da olur.
So aside from her pissing me off, I'm totally fine.
Cinleri tepeme çıkarmasının dışında gayet iyiyim.
I'm fine.
Gerçekten.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]