English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm his daughter

I'm his daughter translate Turkish

484 parallel translation
I'm curious about a daughter of the Farrellys who marries a German who has bullet scars and broken bones in his hands.
Ben Farrelley'in kurşun yaraları olan ve ellerinde kırık kemikleri olan bir adamla evlenen kızını merak ediyorum.
Go to Tubal of Timnath and say I will take his daughter to wife.
Timnatlı Tubal'e git de kızını alacağımı söyle.
I know, I'm looking for his daughter.
Biliyorum. Kızını arıyorum ben.
I shall have El Libre, his daughter, his distinguished conspirator... our ship, our guns, the pirates, and Captain Vallo, without paying a sou.
El Libre'i, kızını, seçkin işbirlikçisini, gemimizi, silahlarımızı, korsanları, ve Kaptan Vallo'yu beş para ödemeden ele geçireceğiz.
- Well, I'm his daughter.
- Ben onun kızıyım.
The son of Clarence have I pent up close... his daughter meanly have I matched in marriage... the sons of Edward sleep in Abraham's bosom... and Anne my wife hath bid this world good night.
Clarence'ın oğlunu hapsettim, kızını fukaranın biriyle evlendirdim. Edward'ın oğulları İbrahim'in koynunda yatıyor *, karım Anne ise bu dünyaya "İyi geceler." dedi.
When I heard his daughter was to be the Merkit's bride, I struck, waylaying them.
Kumlek'in kızının Merkitler'e gelin olacağını duyunca da saldırdım.
And never did I regret more deeply... that I am his daughter and not his son.
Ve ben de oğlu değil de kızı olduğum için... hiç bu kadar pişman olmamıştım.
I think he's beating his daughter.
Sanırım kocası kızını dövüyor.
And I, his daughter accused him of such an unnatural, unspeakable act!
Ve ben, onun kızı doğaya aykırı, ağza alınmaz bir harekette bulunmakla suçladım onu!
I'll tell him I like his daughter and that I wanted to explain to her...
Diyeceğim ki : Kızınızı çok seviyorum. Defalarca anlattım ama anlamadı...
If I'm not his daughter, who am I?
Onun kızı değilsem, kimim ben?
If I'm not Big Jim's daughter, why did I ask you to do in his killer?
Koca Jim'in kızı değilsem, neden katilinin icabına bakmanı istedim?
No matterwhat he has done, I'm still his daughter
Öyleyse beni de öldür! Ne yapmış olursa olsun, ben hâlâ onun kızıyım.
Before we started the inquiry I thought I knew everything about your sister... but during this inquiry about a man - a stranger to me and also practically to his own daughter...
Araştırmaya başlamadan önce kardeşin hakkında her şeyi bildiğimi sanıyordum. Ama bu araştırma süresince karşımıza çıkan bir adam her şeyi değiştirdi. Benim için yabancı olan biri, aynı zamanda kendi kızı için de öyle olan biri.
I'm not his daughter.
- Ben de, onun kızı değilim.
In 30 minutes, tell Kosterman I'm bringing his daughter home.
Ben gittikten 30 dakika sonra Kosterman'ı arayın ve kızını getireceğimi haber verin.
I got a little money from Kosterman and his daughter.
Kosterman ve kızından biraz para aldım.
And when I was transferred to Clermont-Ferrand, where I met up with Jean Zay, I'd seen his daughter and he hadn't.
Clermont-Ferrand'a götürüldüğümde orada Jean Zay ile tanıştım. Kızını da orada görmüştüm ama o görmemişti.
And never did I regret more deeply that I am his daughter and not his son.
Ve ben de oğlu değil de kızı olduğum için... hiç bu kadar pişman olmamıştım.
- I was talking to your daughter. She told me that most of his files were at the office and not at your house. So?
Her neyse, o telefon konuşmasını yapmakta ısrar ettikten sonra, bir şekilde onu yatağına götürmeyi başardım, ve burayı eve gitmek üzere saat 03 : 00'te terk ettim.
I'm not his daughter
Onun kızı değilim!
I'm not his daughter.
Ben onun kızı değilim!
Once I'm done here, I've got to go to the Mengaya's to toast his daughter's new baby.
İşim biter bitmez şu bizim rahibe olan kızın şerefine... kadeh kaldırmaya gitmem gerek.
I'm his daughter.
Kızıyım.
I'm not his daughter very much.
Pek de onun kızı gibi değilim.
I'm his daughter.
Ben kızıyım!
- Should I tell his daughter?
- Kızına açıklama yapayım mı?
The father of Lucy said in his testament : " I give all liberty to my daughter,... as sole heir to my property ;... but the conditions should be respected, and are as follows :
Lucy'in babası vasiyetinde şöyle Belirtti : "Tüm Mal varlığımdaki Özğürlüğü" "tek mirasçım Kızıma veriyorum..."
A summons to the Emperor is not something to be refused, but I wouldn't let my daughter go alone, knowing his reputation.
İmparator'un daveti reddedilemez ama Tiberius'un namını bildiğimden, kızımı tek başına yollayamazdım.
I'm gonna get myself provisioned and get in his track... and I'm gonna stay there till I get my daughter back.
Ben erzağımı alıp peşine düşeceğim ve kızımı alana kadar da oradan ayrılmayacağım.
I saved his daughter's life.
Kızının hayatını kurtardım.
I'm his daughter
Yani ben onun kızıyım
I'm his daughter
Onun kızıyım
You do, I'm his daughter.
- Geldiniz. Ben kızıyım.
I pretended I was his daughter.
Onun kızıymışım gibi rol yaptım.
I'm his daughter.
Ben onun kızıyım.
But as I said before, I was there changing my daughter, and my father stood over my shoulder, put his head over my shoulder and he said, "What have you got there, son?"
Kızımın altını değiştiriyordum. Babam arkamda, beni seyrediyor. Dedi ki, "Ne var elinde, oğlum?" Bebeğim işte, dedim.
He's my father, I'm his daughter.
O babam, ben de kızıyım.
I've programmed KlTT with everything we have on Charlie Granger and his daughter.
Charlie Granger ve kızıyla ilgili bildiğimiz herşeyi KITT'in programına aktardım.
I'm gonna be inside with his daughter.
Ben onun kızıyla içeride olacağım.
I'm his daughter's godfather.
Ben kızının vaftiz babasıyım.
Now, Miss Carroll, I understand that his lordship's daughter lives here, is that right?
Matmazel Carroll, anladığım kadarıyla Lord hazretlerinin kızı burada yaşıyormuş.
Look, I'm his daughter, I have a right to know what you talked about.
Bakın, ben onun kızıyım, ve konuşulanları bilmek hakkım.
- You're his daughter? - Yes, I am.
- Siz Doktor Mendez'in kızı mısınız?
His victims were a policeman's wife, a nurse at the university of my daughter.. .. and a saleswoman I had a date with..
Kurbanları ; bir polisin eşi, kızımın üniversitesindeki bir hemşire..... ve flört ettiğim bir satış elemanıydı.
Your name is Wayne so I was in bed with his married daughter.
Soyadın Wayne yani müşterinin evli kızıyla yattım.
And he told me he had a right because he was my daddy and I was his daughter and he fed me and let me live in his house and he could do whatever he wanted.
Buna hakkı olduğunu söyledi çünkü o benim babam, ben de onun kızıymışım ayrıca karnımı doyurup, evinde barınmamı sağlamış bu yüzden de ne isterse yapabilirmiş.
I see someone in front of me who got his partner in trouble... and sent her off to some butcher... while he moved on to an innocent, young girl like my daughter.
Ben sadece önümde duran zavallı bir insan görüyorum, sevgilisi sıkıntı içinde...... ve onu bir kasaba yolluyor! .. kendiside o sırada masum küçük kızları, benim kızım gibilerini baştan çıkarıyor.
To prove my faith in Jason, I shall bind his fate to mine... and to our country, by giving him my daughter in marriage
Joson'a olan güvenimi kanıtlamak için onun kaderini benimkine bağlayacağım, ve ülkemize... kızımla evlendireceğim onu.
And I got this feeling that it's going to keep nagging me until I just do the right thing and break it off with the daughter.
İçimden bir his doğru olanı yapıp kızdan ayrılmadığım sürece de başımın etini yemeye devam edeceğini söylüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]