English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm invisible

I'm invisible translate Turkish

470 parallel translation
Sometimes I'll make you invisible, give me a rest.
Bazen seni görünmez yapacağım, ben dinleneceğim.
Wouldn't you be afraid if I were invisible like you?
Senin gibi görünmez olsam, sen de korkmaz mıydın?
I'll lay traps that even an invisible man can't pass.
Görünmez bir adamın bile kurtulamayacağı tuzaklar kuracağım.
First they have to prove there is an invisible man, then that you're it, and finally, that I'm one of the... gang.
Görünmez bir adam olduğunu kanıtlamaları lazım, öyle tutuklayabilirler. Ve sonunda, bir çetenin üyesi olurum...
Now I'm as invisible as you are!
Şimdi ben de senin gibi görünmezim!
I'm a natural worrier... especially when I'm ready to close a business deal... and one of my partners remains silent and invisible.
Ben hep endişeliyimdir. Hele de iş sözleşmesi arefesinde... Bir de müstakbel ortağım ortalıkta yoksa.
In that case, I shall imitate their gestapo and become invisible myself.
Bu durumda, gestapolarını taklit ederek, görünmez olmalıyım.
Am I supposed to memorize it, or is it to be written on my back in invisible ink?
Mesajı aklımda mı tutacağım yoksa görünmez mürekkeple sırtıma mı yazılacak?
I refer of course to the invisible man.
Tabiki görünmez adam olarak adlandıracağım.
Gentlemen, I have come to the conclusion that the invisible Mr. Owen is hiding somewhere on this island.
Beyler şu sonuca vardım görünmez adam Bay Owen adada saklanıyor.
I'm the Invisible Man.
Ben Görünmez Adam.
No, I'd put it where they'd never think to look, where it would become utterly invisible.
Hayır, bakmayı akıl edemeyecekleri bir yere koyarım tamamıyla görülemez olan bir yere.
It's because I'm invisible.
Çünkü ben görünmezim.
Good because I don't care for an invisible mother-in-law along on my honeymoon.
Güzel çünkü görünmeyen bir kayınvalidenin bile balayımı bozmasına izin veremem.
I'm invisible! I'm invisible!
Ben görünmezim, görünmezim.
I'm not an invisible man.
Görünmez adam değilim.
I'm invisible!
Ben görünmezim!
I think, and I'm not alone, that everyone knows that the main point of every guerrilla is that the enemy is invisible. Things happen, and they don't know how and where.
Bence, ve bu konuda yalnız da değilim, herkes biliyor ki her tip gerilla'nın ana amacı düşman görünmezdir, olaylar olur ve onlar, bunun nerede ve nasıl olduğunu bilmezler.
Oh, I am yours, Connie, eternally united to you... through an invisible cord of finely woven filth... that even God himself could never, ever break.
Oh, Ben seninim, Connie, daima sana bağlıyım... pisliğe dokunmuş ince ve görünmeyen bir kabloyla... Tanrının bile asla bozamayacağı bir kablo.
"I felt as if invisible threads from her hair " still twisted themselves around me.
Saçındaki görünmez tellerin etrafımı sarmış gibi hissettim.
I wish I was invisible.
- Keşke görünmez olsaydım.
I'm invisible
Ben görünmezim
I just needed to be invisible for a few days to get down in the dirt.
Birkaç günlüğüne görünmez olmam gerekiyordu. Böylece pisliğe batacaktım.
Are you sure, buddy? I'm invisible!
Eminmisin dostum ben görünmezim.
You remember my silent and invisible partner, Mr. Swift.
Sessiz ve gizli ortağım Bay Swift'i hatırlıyor musun?
I will be invisible.
Görünmez olacağım.
Yeah. I must be invisible in here.
Sanırım görünmezim.
You're 82M in the account numbers and I'm the invisible man.
Hesap numaralarında sen 82M'sin ve ben görünmez adamım.
I'm carrying a can of invisible hair spray.
Bir kutu görünmez saç spreyi taşıyorum.
- Piano. - I may be invisible but I'm not deaf!
Görülmezim ama sağır değilim!
That's better, I was beginning to think I was invisible.
Böyle daha iyi. Görünmez olduğumu düşünmeye başlamıştım.
Suddenly I ran into an invisible wall.
Aniden, görünmez bir duvara çarptım.
I'm the invisible man with you.
Görmezden geliyorsun.
- I'm invisible...
- Görünmezim...
- I'm invisible!
- Görünmez oldum!
- The other day you know, when we split up on Madison Avenue, after we both got invisible. 'I guess I was a little drunk, and I...
- Geçen gün, Madison Bulvarı'nda ayrıldığımızda ikimizde görünmez olduktan sonra sanırım içkiyi fazla kaçırdım.
What am I, invisible, man?
Görünmez adam mıyım ben?
You're 82M in the account numbers, and I'm the invisible man.
Sakin ol, Roger. Hesap numaralarında sen 82M'sin ve ben görünmez adamım.
When they're around, I have to be invisible.
Onlar etraftayken, görünmez olmalıyım.
How come I'm the only kid I know who has invisible friends like you guys?
Sizin gibi hayali arkadaşı olan tek çocuk nasıl ben oluyorum?
Tony! I'm invisible.
Bilinemeyen.
I'm the invisible man's wife.
Ben görünmez adamın karısıyım.
But I'm telling you the truth, my husband is invisible.
Ama size gerçeği söylüyorum, kocam görünmez.
I am the invisible man.
Ben görünmez adamım.
I'm the invisible man.
Ben görünmez adamım.
Yes, but I never thought about making an invisible suit visible.
Evet, ama bir görünmezlik elbisesi yapacağımı düşünmemiştim.
Guess I don't have to be invisible to be visible anymore.
Sanırım bir daha görünür olabilmek için görünmez olmama gerek yok.
If I were invisible, I could peep
Eğer görünmez olsaydım, onları dikizleyebilirdim
I'm sorry This is an input formula error Only the clothes are invisible
Bu giriş formülü hatası sadece elbiseleri görünmez oldu
Next, I'll let you see the invisible man
Şimdi görünmez adamamı görmenizi sağlıyacağım 845 01 : 30 : 30,900 - - 01 : 30 : 33,600 Ama bandajı açınca hiçbirşey göremeyeceksiniz
And I'll be with you as The Invisible Woman.
Ve bende Görünmez Kadın olarak seninle olacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]