English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm older

I'm older translate Turkish

1,882 parallel translation
I know I'm only three minutes older, but that still makes me the big brother.
Sadece üç dakika büyüğüm, ama bu beni senin ağabeyin yapar.
The older I got, the longer I was human, yeah.
Evet, büyüdüğüm ve uzun zaman insan kaldığım için.
It's older stock, but I'm having it carbon-dated to be sure.
Eski bir kağıt ama emin olmak için karbon testi uygulayacağım.
I'm pretty sure you aren't any 20 years older than me, Dr. Brennan.
Benden 20 yaş büyük birileriyle olmadığınıza eminim, Dr. Brennan.
When my father saw me, he thought I'd be fatter but older actually kind of hurts.
Babam beni ilk gördüğünde şişmanladığımı söylemişti.
Since I'm gonna be a little older in a few days, I'd like you to start calling me by my proper name- - Randolph.
Birkaç gün içinde yaşlanmış olacağımdan bana gerçek adım olan Randolph'la hitâp etmeni istiyorum.
I get it. I'm older, practically an only kid. You just want to say " Hey, I have a brain,
Ben büyüğüm pratik olarak sadece çocuğum sadece benim de beynim var kendi kendime düşünebilirim demek istiyorsun.
but somehow i've gotten blindas i've gotten older.
Bir şekilde yaşım ilerledikçe seni görememeye başladım.
I thought, well, at least he's had a full life, but now that I am older, I don't get the same solace.
Hiç değilse hayatını dolu dolu yaşamış derdim. Ama artık yaşlandığım için aynı teselliyi bulamıyorum.
When you told me your secret girlfriend was older, I thought you meant college.
Gizli kız arkadaşının büyük olduğunu söylediğinde üniversiteli demek istediğini sanmıştım.
Don't act like I'm some creepy older guy.
İhtiyar bir ucubeymişim gibi davranma.
But then I got older and...
Ama sonra yaşlandım ve -
I'm like your older brother.
Ben senin abin sayılırım.
In 10 years from now, I'll probably sit right here, just a little older.
10 yıl sonra büyük ihtimalle daha yaşlanmış bir şekilde yine burada oturuyor olacağım.
I'm your teacher, you're my student, and I'm a lot older than you.
Ben öğretmenim, sen de öğrencimsin, üstüne üstlük senden oldukça yaşlıyım.
I'm a lot older getting started doing this because I was just a dad, honestly, helping out my son.
Bunu yapmaya başlamak için çok yaşlı olduğumu anlıyordum. Çünkü ben sadece bir babaydım ve dürüstçe oğluma yardımda bulunuyordum.
I think I may be over my thing with older men.
Yaşça büyük adamlarla ilgili sorunlarımı aşarım belki.
I like older men
Yaşlı erkeklerden hoşlanırım.
So, I'm older than you.
O yüzden senden büyüğüm.
When you grow older. I will pass all my learning to you.
Sen büyüdüğünde, tüm bildiklerimi sana aktaracağım.
Can't I fall in love with older people?
Kendimden daha büyük birine aşık olamaz mıyım?
Except I didn't have some kind, older, soft spoken black man... to share my struggle with.
Etrafımda benim savaşımı ve hikayemi paylaşacak, benden daha yaşlı ve iyi huylu ve bilge bir zenci olması dışında.
Yes. You see, I'm a year older.
Görüyorsun, senden 1 yaş büyüğüm.
Well, I don't know if that's fair. I mean, I'm older than you are.
Bu adaletli mi bilmem, ben senden daha yaşlıyım.
I dig older guys.
Başka ihtiyarlarım da var.
I'm sure when I'm older I'll understand.
Eminim büyüdüğüm zaman anlayacağım.
I'm older and don't think I want to understand.
Ben büyüdüm ve anlamak istediğimi sanmıyorum.
Somewhat older, I expect.
Biraz daha yaşlı, sanırım.
I wasn't any lady's lapdog, at that but time and older men molded me.
Hiçbir kadının kuklası olmamıştım ama zaman ve bir ihtiyar beni şekillendirdi.
I was not much older than you, when I got Charlie.
Seni büyütürken Charlie'den daha çok zorlanmıştım.
I was just 17, but I carried myself like I was 10 years older.
Sadece 17 yaşındaydım ama kendimi 10 yaş büyükmüşüm gibi satardım.
Everyone else thinks I'm older.
Herkes daha büyük olduğumu sanıyor.
I am older and a better fighter than you
Yaşça senden büyüğüm ve daha iyi bir savaşçıyım.
If I was older...
Eğer büyük olsaydım- -
I'm older.
Ben daha büyüğüm.
I used to part time at this older care place
Zamanımın bir kısmını yaşlılarla geçirdim.
Johnny, I'm ten years older. And I already have a man.
Johnny, aramızda on yaş fark var ve ben evliyim.
It's just that I'm two years older than you, and the only one I've come even close to kissing is Stevie.
Yalnızca, senden iki yaş büyüğüm ve öpmeye yaklaştığım tek kişi Stevie.
I'm a lot older than you, but I tend to think that there's an element of music that cannot be captured.
Sizden daha yaşlıyım ama müziğin özünün ele geçirilemeyeceğini düşünüyorum.
I wasn't any older than you there.
Senin kadardım.
I'm your older ster, and I won't allow it.
Ben senin ablanım, ve buna izin vermiyorum.
I have four older brothers, and I was an all-star shortstop in the boys'Little League three years in a row until they kicked me out.
.. ve 3 yıl onlarla savaştım Kız olduğumu bilmeden
I mean, I'm an older man now than I used to be, and sometimes things don't work like they used to.
Demek istediğim yaşlandım artık eskisinden daha yaşlıyım ve bazen bazı şeyler işlevlerini eskisi gibi göremiyorlar.
I lust hate to see you throw yourself into the arms of the first man who smiles at you just because you're getting older.
Sana gülümseyen ilk adamın kollarına atılmandan sıkıldım. Yaşlandığın için öyle yapıyorsun.
She's older and probably not used to eating at 1 0 : 00 at night, which is why I'm being diligent about this and making the stew the night before.
Muhtemelen artık yaşlı olduğundan saat 10 : 00'da yemeğe alışkın değildir. Bu yüzden bu kadar gayretle çalışıp bir gece önceden yaptım yemeği.
I'm older by eight hours.
Ben ondan sekiz saat büyüğüm.
I know I'm a lot older than you, and I know I'm all... fucked up.
Senden çok daha yaşlı olduğumu biliyorum. Ayrıca hayatımı berbat ettiğimi de biliyorum.
In junior high school, I was always more attracted to my older sister's friends.
Küçükken, hep ablamın arkadaşlarından hoşlanırdım.
They say, "I'm getting older, but I still like to party." Ha, ha.
Derler ki "yaşlanıyorum, ama partileri yine de severim."
An older man, I understand.
Anladığım kadarıyla adam daha yaşlı.
But nothing about an older sister, as far as I remember.
Ama hatırladığım kadarıyla bir ablasının olduğundan haberim yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]