English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Older brother

Older brother translate Turkish

1,103 parallel translation
I can trace my fear of confined spaces back to when his older brother, Billy, shoved me into a locker for wearing a girl's field hockey uniform.
Dar alan korkumun izini, onun büyük abisi Billy'nin, kız hokey üniforması giydiğim için beni dolaplara itip kakmasına kadar sürebilirim.
So is my father, my older brother.
Sadece ben de değil.
He's like an older brother to me.
Abim gibidir.
A million dollars for the young ones. Two for the older brother.
Küçükler için bir milyon dolar.
The older brother's already trained.
Ağabey zaten eğitilmiş.
He's always talking about how jealous he is of Goten-kun for having an older brother, so maybe he feels like he's got his own big brother now.
Trunks hep Goten'i abisi olduğu için kıskanıyor. O yalnız. Sanırım yanında onunla oynayacak birisi olmasından hoşlanıyor.
My older brother.
O abim.
I've got an older brother that I'll never see.
Benim de hiç görmediğim bir ağabeyim var.
She was very distraught because her older brother had told her that Moses hadn't really parted the Red Sea.
Çok şaşkındı, çünkü ağabeyi ona Musa'nın aslında Kızıldenizi ikiye ayırmadığını söylemişti.
That's Karen's older brother billy.
Karen'ın abisi BiIIy.
My older brother, who got one leg, and my younger brother, Tee Pee.
Büyük ağabeyimi, tek bacaklı olan, ve erkek kardeşimi, Tee Pee.
You're their older brother.
Onların ağabeyisin.
Your older brother?
Ağabeyin mi?
Oh, well, see? That's why you're the older brother.
İşte bu yüzden ağabeyimsin.
See, that's why you're the older brother.
İşte bu yüzden ağabeyimsin.
Do you have an older brother?
Bir abin var mı?
Gabrielle, this is my older brother, Toris.
Gabrielle, bu benim büyük erkek kardeşim, Toris.
My mother died when I was eight so it was just my older brother to take care of me. Like those people took care of you.
Annem ben sekiz yaşındayken öldü, bu yüzden bana sahip çıkması için sadece büyük erkek kardeşim vardı... sana sahip çıkan o insanlar gibi.
This is the story of my older brother's... strange criminal behavior and disappearance.
Bu büyük kardeşimin garip suçlu davranışları ve ortadan kaybolmasıyla ilgili bir hikayedir.
You killed my older brother.
Ağabeyimi öldürmüştün.
Chris's older brother.
Chris'in ağabeyi.
No, it's obvious, Gare, that you never had an older brother.
Hayır, açık olan şu ki, senin hiç abin olmadı Gary.
John Stamos'older brother Richard Stamos is singing "Loving You."
John Stamos'un ağabeyi Richard Stamos, "Seni Sevmek" şarkısını söyleyecek.
John Stamos'older brother is singing "Loving You" during halftime.
Devre arasında, John Stamos'ın ağabeyi, "Seni Sevmek" şarkısını söylerken.
And when John Stamos'older brother hits that high F, boom!
Ve John Stamos'un ağabeyi, kalın Fa'ya çıkınca, bum!
I didn't intend to come her and have this conversation... but I do know that you hate your older brother and he hates you...
Ama ağabeyinizden nefret ettiğinizi ve onun da sizden nefret ettiğini biliyorum. - Bundan size ne?
People my older brother's age, uh, they did.
Ağabeyim yaşındaki insanlar ediyormuş.
The memoir by the Dalai lama's older brother?
Dalai Lama'nın büyük kardeşinin anıları.
According to legend, when Curt was 13, he was discovered by his mother in the family loo... "servicing" his older brother... and promptly shipped off for 18 months of schock treatment.
Efsanesine rağmen, Curt 13 yaşındayken... tuvalette abisinin hizmetindeyken annesi tarafından yakalanınca 18 aylık bir şok tedavisine yollanmıştı.
The Four Father with him is his older brother.
Dört Babalardan büyük biraderi.
- Andie and Jack's older brother.
Andie ve Jack'in abisi.
- Andie and Jack's older brother.
Andie ve Jack'in ağabeyi.
Uh, whatever. We have hard evidence that Andie's mother was responsible for the death of her older brother in a car crash less than a year ago.
Bundan bir yıl önce, Andie'nin annesinin bir trafik kazasında büyük oğlunun ölmesiyle kendini kaybettiğini ıspatlayabiliriz.
" l was older than my older brother now and, there alone in my room, I cried for Jonathan for the first time, cried for the loss,
"Ağabeyimden daha büyüktüm şimdi buradaydım ve odamda yalnızken, ilk defa Jonathan için ağladım."
That was Tim, my older brother.
Sonra görüşürüz. Arayan ağabeyim Tim.
Michael's first taste of the game of basketball came in pickup games against his older brother Larry, which ignited his competitive fire.
Michael'ın basketbolle ilk tanışması... içindeki rekabet ateşini tutuşturan ağabeyi Larry ile... oynadıkları oyunlar sayesinde oldu.
And this is my father and my older brother.
Ve bunlar da babam ve ağabeyim.
Older brother...
Abim
You're his older brother.
Sen onun abisisin.
My older brother took them to school.
Ağabeyim okula giderken aldı.
I lost Ricky's older brother to ALD three years ago.
Ricky'nin ağabeyi üç yıl önce ALD'den öldü.
He had an older brother who died of it three years ago.
Dosyasına baktım. Üç yıl önce ağabeyi bu yüzden ölmüş.
She complimented his clothes, his looks, she even pretended to think I was the older brother.
Giysisine, görünümüne iltifat etti. Hatta benim onun ağabeyi olduğumu sanmış gibi yaptı.
Whatever would I do without my wise older brother to tell me what to do?
Bilge ağabeyim bana ne yapacağımı söylemeden ne yapabilirim?
It was my older brother Danny that we lost.
Kaybettiğimiz büyük ağabeyim Danny'di.
That the boy next door, Donnie Pfaster, the unremarkable younger brother of four older sisters, extraordinary only in his ordinariness, could grow up to be the devil in a button-down shirt.
Komşumuz olan çocuk, Donnie Pfaster,... dört ablası arasında göze batmayan bir erkek çocuk,... tek sıra dışı yanının çok sıradan olması olan bir çocuk ve bu çocuk, bir anda şeytani bir insan oluveriyor.
You said your brother was older than you...
Kardeşinin senden büyük olduğunu söylemiştin.
Yes, he had a brother robot named Rod, who was two space years older than him.
Evet, ondan iki uzay yılı büyük, Rodd adında robot kardeşi varmış.
Your brother must be a lot older.
Ağabeyin çok yaşlı olmalı.
So you and your big brother, Franz, who was three years older than you would go out at night to catch fireflies in the backyard.
Herneyse... Senden üç yaş büyük olan kardeşin Franz'la beraber, geceleri arka bahçede ateşböceği yakalamak üzere dışarı çıkardınız.
Meanwhile, your big brother, Franz, who was three years older than you, would be snaring one incandescent bug after another.
Bu sırada, senden üç yaş büyük kardeşin, Franz akkor böcekleri bir bir tuzağa düşürüyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]