English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I've noticed that

I've noticed that translate Turkish

593 parallel translation
Tae Gong Shil. I noticed that you've developed some new sense of desire since the last time I saw you.
Gittiğin süre içinde sende olmayan şehvet düşkünlüğü artmış.
I've noticed that whenever you go out, it never really ends with just a talk, you know?
Ne zaman dışarı çıksan, asla sadece konuşmakla kalmadığını fark ettim. Her neyse.
I've noticed that you lawyers talk most of your fights in court.
Avukatların tek kavgasının mahkemede olduğu dikkatimi çekti.
Not that I've noticed it's done that to you, except when he was waiting to be hanged.
Sizi etkilediğini gördüğümden değil. Asılmayı beklerken hariç.
But you must have noticed that for some time... the friendship I've felt for you has ripened into a deeper feeling.
Ama fark etmişsindir, sana duyduğum dostluk bir süredir daha derin bir duyguya dönüştü.
If you'll forgive me, sir, ever since you met that Bolshevik lady... I've noticed a distinct change in you, sir.
Bağışlayın ama efendim, o Bolşevik hanımla tanıştığınızdan beri... sizde bariz değişiklikler gördüm efendim.
'I noticed that Peter seemed preoccupied and a bit jumpy and irritable.
Peter'ın biraz dalgın, gergin ve asabi olduğunu farkettim.
I've noticed that the pear tree is starting to bear fruit.
Armut ağacının meyve vermeye başladığını görmüştüm.
I've noticed guys doing that sort of thing more and more.
İnsanlar gitgide daha fazla böyle şeyler yapıyor.
I've noticed that whenever we disagree with the military we're always right... except that they have to use the stuff and trust their lives to it and we don't.
Ne zaman ordu ile zıtlaşsak biz haklı çıkıyoruz tabii onlar bunları kullanıp hayatlarını emanet ederken bizim öyle bir sorunumuz yok.
You've noticed, I presume, that I'm wearin'my official black coat.
Bu arada resmî siyah ceketimi giydiğimi fark etmiş olmalısınız.
- I've noticed that, too.
- Ben de fark ettim.
- Right... i've noticed that small skinny men are all the rage now.
- Doğru ya! Bu aralar ufak tefek, sıska adamlar revaçta anlaşılan.
I've noticed that.
- Fark ettim.
Yes, I've noticed he has that effect.
Evet insanı o duruma düşürüyor.
I've noticed that too.
Dikkatimi çekmiyor sanma.
I've noticed that, sir.
Benim de dikkatimi çekti, efendim.
I've noticed that.
Bunu farkettim.
- I've noticed for some time that honor and glory go to the survivors, not the dead.
- Benim için hala... şan ve şeref duruyor, keşke canlı değil de ölü ele geçseydim.
- Well, I cannot resist. - That I've noticed.
Reddedemeyeceğim.
I've noticed that the more we doubt, the more we cling to a false lucidity, in the hope of rationalizing what feelings have made murky.
Farkettim ki, birbirimizden süphe ettikçe duyguların bulanıklaştırdıklarını daha mantıklı kılma umuduyla, daha da sahte bir berraklığa doğru sürükleniyorduk.
And I want you to know that I've noticed it!
Bunu fark ettiğimi bilmeni istiyorum.
It's just that I've noticed a certain..... animosity towards Mr Shannon among the..... ladies in his party, particularly in the case of... .. Miss Fellowes, and I think with a soothing meal inside her..... it might soothe her spirit.
Grubundaki hanımlar ile Bay Shannon arasında kesin olarak bir husumet olduğunu fark ettim özellikle Bayan Fellowes'in durumunda ve sanırım sakinleştirici bir yemek ruhunu yatıştırabilir.
I am, as you've probably noticed, rather fond of that.
Herhalde farkettiğiniz gibi, biraz fazla seviyorum hatta.
As to how they work, I've noticed that I inhale and exhale... and use the thin Martian atmosphere.
Nasıl çalışıyorlar... Ciğierime çekiyorum ve hava veriyorlar, farkettim. Ve ince Mars atmosferini kullanıyorum.
- Yes, I've noticed that.
- Evet, farkettim.
( Barbara ) I've noticed that.
Bunu fark etmiştim.
Look, a point I've noticed, scientifically, is that stripping is not sexy.
Şöyle bir durum var. Bilimsel olarak fark ettim ki. -... bu striptiz seksi değil.
I've noticed that my first impressions are usually correct.
İlk izlenimlerimin genellikle doğru olduğunu fark ettim.
I've noticed that whenever the poor man looks at a woman... he gets white as a sheet or red as a lobster.
Bu adamın bir kadına bakarken ya bembeyaz kesildiğini ya da ıstakoz gibi kızardığını fark ettim.
And as I came across Paris I noticed... that all the women had done the same thing... for their pleasure, or that of others
Ve Paris'in bu tarafına geldim. Şunu farkettim bütün kadınlar kendi zevkleri vs. için aynı şeyi yapıyor.
So often I've noticed that... it's the hair rebels who step into the breach when there's a crisis... whether it be a fire in the house... or to sacrifice a week's holiday... in order to give a party of slum children seven days in the country.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez. Bu kriz, okuldaki bir yangın ya da gecekondu mahallesinde, bir hafta sürecek bir yardım toplantısı yapmak için haftalık tatilleri feda etmek olabilir.
I've noticed that about your people, doctor. You find it easier to understand the death of one than the death of a million.
Bir kişinin ölümünü anlamak bir milyon kişinin ölümünü anlamaktan daha kolay geliyor.
I've noticed that some of your girls... are now using the men's trenches during air raid practice.
Fark ettim ki kızlarınızdan bazıları hava saldırısı eğitiminde erkeklerin siperlerini kullanıyorlar.
Uh, I was strolling down here just now and noticed that you were drawing something and I'd a...
Buralarda dolanıyordum ve senin bir şeyler çizdiğini fark ettim ve ben...
I've noticed that in prison... many inmates become skilled in shoe-making.
Hapishanede şunun farkına vardım ki pek çok tutuklu ayakkabı yapımında ustalaşmış.
Then I noticed, in all my pain and sickness what music it was that, like, cracked and boomed.
Sonra tüm acı ve mide bulantımla gürültülü ve hızlandırılmış gibi olan müziğin ne olduğunu farkettim.
You see, that jived with something that I noticed about the body the first time I saw it and that bothered me.
Görüyorsun, cesedle ilgili bir şeye takıldım bunu ilk defa gördüm ve canımı sıktı.
Say, I noticed that he likes country and western music.
Bakıyorum "country ve western" - kovboy türkülerini seviyor.
And I thought that maybe he noticed you planting those phone bugs... and he bought you off.
Belki de sizin telefona ne yaptığınızı fark etti ve sizi satın aldı.
Yes, I've noticed that.
Evet, fark ettim.
I've noticed that I haven't been on...
Evet. "En Tekin Olmayan on Yer" listesinde.
I was watching my shadow and at that moment I noticed...
Gölgemi izliyordum... Ve o sırada fark ettim ki, sen de beni izliyordun.
I noticed already that they both carry guns and they drive right past each other real close.
İkisinin de silah taşıdığını fark ettim.... ve birbirlerine çok yakın sürüyorlar.
I noticed that my lectures gained a new and attentive member :
Derslerime yeni ve pür dikkat bir üyenin katıldığını farkettim.
I have noticed that you never say king, and I do not know why.
Bana kral dememen dikkatimi çekti ve ben nedenini merak ediyorum.
I've noticed that you're interested in my novels and maybe they even excite you a little?
Benim romanlarımdan etkilendiğini ve... onlardan tahrik olduğunun farkındayım.
I would've expected that you'd noticed I am not a gentleman.
Bunun farkına varacağını umardım. Ben beyefendi değilim.
I've noticed you wear that color.
Bu rengi giydiğini fark ettim,
I don't know if you've noticed that...
Fark ettin mi bilmiyorum ama...
I've noticed that, in servicejobs people like yourself often do.
Farkettim ki, hizmet işlerinde sizin gibi insanların ihtiyacı oluyor buna.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]