I can't go back translate Turkish
1,497 parallel translation
I don't know if I can go back.
Geri dönebilir miyim bilmiyorum.
Yo dawg, uh, can't I just go back home right after the flight so I don't get grounded?
Hey, birader, uçuştan sonra ceza almamak için eve dönebilir miyim?
He must have realized it. realized that I can't go back and change things.
Kiritsugu da muhtemelen her şeyin yeniden tekrarlanamayacağının farkındaydı.
I can't go back to the tooth fairy guild.
Dis perisi topluluguna geri donemem.
I can't believe I have to bear this humiliation. I need to go back to the palace.
bu küçük düşürücü... saraya dönmem gerekiyor.
I can't go back there without sfogliatelle!
Oraya elimde kurabiye olmadan dönemem!
But I Can't Go Back To "Mode."
Ama Mode'a dönemem.
Oh, I can't go back there. I'm supposed to be...
Oh ben oraya geri gidemem, benim yapmam gereken...
I can't go back to the way it was.
Eskiye dönüş yapamam.
I can't go back there.
Ne yapıyor?
And now I can't go back there.
Artık oraya bir daha gidemem.
Okay, i understand that, but we can't go back.
Tamam, bunu anliyorum ama geri donemeyiz.
I can't believe I'm about to say this, but I have to go back to Stanford.
Bunu söylediğime inanamıyorum ama Standford'a geri dönmem gerek.
I can't control when I go, but I seem to come back to the present when I finish some chapter in the lives of the people that I'm tracking.
Gittiğim zamanı kontrol edemiyorum fakat geleceğe geri dönüşüm sürekli insanların hayatlarındaki bazı bölümleri bitirdiğim anda gerçekleşiyor.
I can't control when I go, but I seem to come back to the present when I finish some chapter In the lives of the people that I'm tracking.
Gittiğim zamanı kontrol edemiyorum, ama izlediğim insanların hayatlarındaki... bazı bölümleri bitirdiğimde şimdiki zamana geri dönüyorum.
I could let it go, but like the cat, it will come back, which i wouldn't call annoying, but There's no really great way of saying "half annoying," which it is a little bit.
Bırakabilirim, ama kedi gibi geri döner, buna can sıkıcı demem ama "yarı can sıkıcı" demenin iyi bir yolu yok, bu da biraz öyle. Gördün mü?
I can't go back.
Çünkü, geriye dönemem artık.
Because... I can't go back.
Çünkü, geriye dönemem artık.
I can't go back to the station now, can I?
Artık karargaha dönemem öyle değil mi?
I can't go back... being that other person because that other person is dead.
Diğer kişi olmaya geri dönemem çünkü o diğer kişi öldü.
I can't go back to my party because he's there.
Partime geri dönemiyorum çünkü o hâlâ orada.
Come on, I can't go back to your snoring.
Haydi, yeniden horlamana geri dönemem.
Marge, I can't go back to prison.
Marge, hapishaneye geri dönemem.
I can't go back there. It's OK.
- Oraya dönemem.
you can't expect me to go back to what i had without a commitment.
Senden bir söz almadan geri dönmemi bekleme.
I told you I can't go back to sleep
Sana söyledim. Artık uyuyamam.
Like hot chips to seagulls and now I can't go back to teaching.
Akbabalar gibi üzerime üşüştüler ve öğretmenliğe dönemiyorum.
I can't go back.
Geri dönemem.
Can't you stay for another week? Sorry, nephew, but I gotta go back to Louisiana. I gotta take care of some business.
Sorun ise o dünyaya nasıl ulaşacağımız.
I can't go back to Kabul.
Kabil'e dönemem.
I can't go back to that.
O hâle geri dönemem.
I can't go back.
Geri gitmek istemiyorum.
- I can't. I have to go back.
- Yapamam, geri dönmeliyim.
I can't go back a failure.
Başarısız olup geri dönemem.
I can't go back there alone.
- Arkada yalnız oturamam.
I can't go back on my word.
Ben sözümden dönmem.
Why can't I go back to your flat?
- Ne demek bu?
If I can't go there, then you come back here.
Eğer oraya gelemeyeceksem, sen buraya dönmelisin.
I can't go back
Geri dönemem.
That? Yeah, I can't go back to that shit.
O pis işlere tekrar bulaşamam.
('Spanish. ) Go back to Mexico - there you can get something for your $ 5. - You think I don't have more?
Bence sen Meksika'ya geri dön belki orada 5 dolara bir şeyler alabilirsin.
I can't go back there.
Oraya gidemem.
And I can't ever go back.
Geri dönmem mümkün değil.
I can't go back to the hill because of the gang war.
Çete savaşı yüzünden tepeye gidemiyorum.
Hey, I've been thinking and I've decided that we can't go back on our word.
Düşündüm ve bir karara vardım.
If you go in there and look him in the eye and don't take no for an answer, I think you can get your job back.
Eğer odasına girip, adamın gözlerine bakarsan ve "hayır" ı cevap olarak kabul etmezsen, işini geri alabilirsin.
But... if I don't go, we can take it back.
Ama eğer gitmezsem, geri verebiliriz.
And she says I can't go back on to Friend Section for six months.
Arkadaş Alanına girmeye iznim yokmuş artık. Altı ay boyunca.
I can't go back there.
Seninle yeniden oraya gidemem.
And I can't go back
Geri dönemem
Should I send someone to go pick him up? Let's get a warrant for the house, and don't go back until we can place that smoking gun in his hand. No.
Onu getirmesi için birini göndereyim mi?
i can't go back there 67
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't 15664
i can't take it anymore 303
i can't wait to see you 50
i can't talk right now 218
i can't hear you 865
i can't take it 249
i can't stand it 217
i can't believe it 1829
i can't tell you 532
i can't wait 554
i can't see 575
i can't breathe 689
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't do this anymore 331
i can't see shit 25
i can't see you anymore 48
i can't help it 628
i can't see 575
i can't breathe 689
i can't sleep 442
i can't stay mad at you 19
i can't remember 638
i can't do this anymore 331
i can't see shit 25
i can't see you anymore 48
i can't help it 628