English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I can't stay

I can't stay translate Turkish

3,070 parallel translation
Why can't I stay here?
Niye kalamıyorum?
Why can't I stay here? I could be the strapping young peasant trying to win the affection of the golden virgin, Sarah Collins.
Değerli bakire Sarah Collins'in sevgisini kazanmaya çalışan, güçlü kuvvetli genç bir köylü olabilirim..
I can't let you stay here anymore.
Artık burada kalmana izin veremem.
- Give me your... - I can't stay.
Paltonuzu alayım.
- Why can't I stay in the kitchen?
- Neden mutfakta kalamıyorum?
I can't stay at my condo.
Evimde kalamam.
- I can't stay long.
- Uzun kalamam.
I mean, we can't let Serena stay Gossip Girl.
Serena'nın Dedikoducu Kız olarak kalmasına müsaade edemeyiz.
I can't--I can't stay.
Gelsene - Yok yok
I was here with Ray, and I've been trying to stay angry at him, but God knows I can't stay angry at that boy.
Burada Ray ile beraberdim, ona hala kızgın görünmeye çalışıyordum, ama Allah biliyor ya daha fazla ona kızgın kalamam.
Why can't I stay with him?
Neden onunla kalamıyorum?
If they don't stay normal about it, when I'm working, I end up waking up late, and then I can't do anything that day. You know, I just watch TV, and it, like, ruins my days off.
Bütün gece çalıştıktan sonra yatıp ertesi gün öğlen uyanıyorum gün zaten çoktan bittiği için televizyon izleyip başka bir şey yapamıyorum ama onlar bunu anlamıyor.
I can't seem to stay away from institutions that contain any significant amount of legal tender.
Ben önemli miktarlardaki davası geciktirilmiş suçlarımdan uzak kalabileceğimi sanmıyorum.
I can't stay.
- Kalamayacağım.
I can't stay.
- Kalamayacağım, üzgünüm.
I can't stay is what I'm saying.
Kalamayacağım dedim. Görücü usulü buluşmam ben.
No, I can't stay.
Olmam gereken bir yer var.
I can't stay connected much longer.
Daha fazla bağlı tutamayacağım.
Okay, I just realized that this is a wedding, so I'm gonna stay and eat the salmon, because aunt Bonnie can't, and then I'm leaving to fire my publicist.
Bunun bir düğün olduğunu şimdi fark ettim. o yüzden kalıp biraz somon yiyeceğim... çünkü Bonnie Teyze yiyemez. Ve daha sonra halkla ilişkiler elemanımı kovmaya gideceğim.
I can't stay mad at you!
Sana nasıl kızabilirim?
I just wanted to make sure we said hi. I can't stay that long.
Sizi görmeden gitmek istemedim.
I can't stay that long.
Çok uzun kalamayacagim.
I can't stay that long...
O kadar kalamam...
Well I can't stay here any more, can I?
Artık burada kalamam öyle değil mi?
Oh, God, can't I just stay here?
- Tanrım, burada kalsam olmuyor mu?
I can't drink because I'm crazy or something... and I can't stay sober because of you.
İçemiyorum, içersem dağıtıyorum ve senin yüzünden ayık kalamıyorum.
# I can't stay alive without your love #
# Aşkın olmadan yaşayamam #
I'm sorry, honey, I can't let you stay out here.
Üzgünüm, canım. Burada uyumana izin veremem.
I can't stay.
Ben burada kalamam.
Why can't I just stay here and help you with things around the office?
Neden burada kalıp ofis işlerinde sana yardımcı olmuyorum?
- Yeah, I can't stay here.
- Evet. Burada kalamam.
I can't stay on land for longer than a day and a night.
Karada bir gün ve bir geceden daha fazla kalamam.
I can't stay with her?
Onunla kalamayacak mıyım?
I can't stay up any longer.
Daha fazla dayanamayacağım.
No, I can't stay.
Yok, kalmayacağım.
I know she can't stay here.
Burada kalamayacağını biliyorum.
And I'm telling you that you can't stay here.
Ve sana söylüyorum burada kalamazsın.
Look, I really can't stay long.
Bak, gerçekten fazla kalamam.
Look, I can't live here without you and I'm not letting you stay.
Burada sensiz yaşayamam ve kalmana da izin veremem.
And I can't stay at home.
Ben de evde kalamam.
I can't stay there anymore.
Artık orada kalamam.
I... I really can't stay.
Gerçekten kalamam.
I can't stay.
Kalamam ama.
But I can't stay either.
Ama burada kalamam da.
I look at Clint Eastwood or Chuck Norris and I think, there's no reason I can't stay tough like..
Clint Eastwood'la Chuck Norris'a bakınca onlar gibi çetin ceviz olmak için- -
Even if I can't change the world I must stay true to myself
Dünyayı değiştirmesem bile kendime karşı dürüst kalmalıyım.
I don't think I can stay here.
Burada kalabileceğimi sanmıyorum.
- Well, I can't stay here, Gibbs.
- Burada kalamam Gibbs. - Elbette kalırsın.
I can't stay on as an official.
Hükümet görevlisi olarak kalamam.
♪ I can't count the reasons I should stay ♪
Antares Kontrol : Taylan B. Hasar
I can't stay around watching you learn to suck cock all my life.
Tüm hayatımı kalarak senin sik salamayı ögrenmeni izleyerek geçiremem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]