English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I can help him

I can help him translate Turkish

852 parallel translation
Don't you think he needs me? It takes a pretty special kind of woman... in a lot of ways. Don't you think I can help him?
Bana ihtiyacı olduğunu, ona yardımcı olabileceğimi düşünmüyor musunuz?
I can help him more than you or anyone else can.
Ona, senden veya bir başkasından daha çok yardım edebilirim.
I can help him remember.
Hatırlamasına yardım edebilirim.
I can help him.
Ona yardım edebilirim.
If I can see him, I can help him.
Eger onunla görüsebilirsem, belki ona yardmc olabilirim.
- I can help him with that, Father.
- Bu konuda ona yardım edebilirim, baba.
I want to do whatever I can to help him resolve this issue.
Bu yüzden bu olayı onun için çözmek istiyorum.
- Can I help you bring him down?
Onu buraya getirmende yardımcı olmamı ister misin?
I can persuade him to help you.
Sana yardım etmeye ikna edebilirim onu.
I'll help him if I can, of course.
Tabii ona elimden geldiğince yardımcı olacağım.
I just want to do whatever I can to help him so he can become a good actor
Ona yardım etmek için, onun iyi bir oyuncu olması için elimden geleni yapmak istiyorum.
Well, I can help her more by finding the man that did it and making him pay. Miles?
Aslında ben, yangını çıkaran adamı bulup,... ona bütün zararı ödeteceğim.
The spot I put him in, Where else can he go for help?
Onu soktuğum bu durumda başka nereden yardım isteyebilir ki?
When you put racing shoes on him, can I help you?
Yarış ayakkabılarını giydirirken sana yardım edebilir miyim?
Anything I can to help him.
Ona yardımcı olacak ne olursa.
Let him go. - I can't help you.
- Size yardımcı olamam.
I can even help you to win him back.
Sana onu geri kazanman için bile yardım ederim.
How can I help loving him?
Ona nasıl aşık olmam?
I can't help it, Tod. You know I can't stand seeing him play with a gun.
Elimde değil, onun tabancayla oynadığını görmeğe dayanamam.
Sometimes I can't help but feel that in him you see all the things I'm not.
Bazen yardım edemem ama herşeyi içimde hissederim Sen benim göremediğim şeyleri görürsün.
I can help you find him.
Onu bulmanız için yardım edebilirim.
Oh, this is ridiculous. I can't offer him any help under these conditions.
Bu koşullar altında ona yardım edemem.
If I can't help him, I must get back.
Eğer yardım edemeyeceksem geri dönmeliyim.
- Then why did you kill him? - l wish to help you all I can, Inspector. But I cannot answer that question.
- Size yardımcı olmak isterdim müfettiş ama bu soruya cevap veremem.
I have told him. I'm just sorry that I can't help.
Ayrıca ben de bir şey yapamam.
I want to help him, while I still can.
Hala daha yardım edebiliyorken sana yardım etmek istiyorum.
He calls out after me, but I can't help him.
O burada ve bana sesleniyor, ama ona yardım edemem.
I'll tell you how you can help him.
NasıI yardım edebileceğinizi söyleyeyim.
Though I can't help him much.
Ona çok yardımcı olamıyorum.
I can't help it because I love him.
Elimde değil, onu seviyorum.
- Help me take him to the other room. - I can't breathe!
Hastayım... kalbim.
If I keep him here, can't you help him?
Onu burada tutarsam, yardımcı olur musunuz?
I know I make him suffer, but I can't help it.
Ona acı çektirdiğimin farkındayım ama yapabileceğim bir şey yok.
When I see Fabio, I love him so much, I can't help sweating.
Öyle çok seviyorum ki, onu gördüğümde, terlememe engel olamıyorum.
And when I talk to him, I can't help it, the juices flow inside...
Ve onunla konuşurken, içimden sular akıyor, engelleyemiyorum...
If one can shame a coward... I felt one might help him to regain his self-respect.
Biri korkaklıkla suçlanırsa bana göre kendine olan güvenini, tekrar kazanabilir.
I can not help him now.
- Ona şu anda yardım edemem. - Hiç sanmıyorum.
I'll do everything I can to help him, colonel.
Ona yardım etmek için elimden geleni yapacağım, Albay.
Uh, I can't find him, and I was wondering whether you could help me?
Uh, onu bulamıyorum, ve acaba bana yardım edebilir miydiniz?
- How can I help you - [Crowd] Pilate, crucify him
- Pilate, onu çarmıha ger
I probably hurt him but I can't help it. I have to.
Muhtemelen onu incittiğim oluyordur ama elimde değil.
I can help find him, as it concerns me as well.
Onu bulmana yardım edebilirim, beni de ilgilendiriyor.
I think we can help him.
Bence ona yardımcı olabiliriz.
I can't help suspecting him... for many things... can only be done by him
Ondan şüphelenmem çok zor... Cemiyetimizin Bir çok işi.... sadece onun sayesinde yapılabildi
How can I help him? I don't know how.
Nasıl yardım edebileceğimi bilmiyorum.
I want to be all the help I can to you,... but I've been through my notes on Mr. Morlar and I can't find anything that would prompt someone to assault him the way you suggest.
Size elimden gelen yardımı yapmayı isterim Müfettiş ama Bay Morlar hakkındaki notlarıma bakıyorum da söylediğiniz gibi onu saldırmayı düşünecek birine dair hiçbir iz bulamıyorum.
I know very well that you're the only one who can help him.
İyi biliyorum ki siz ona yardım edebilecek tek kişisiniz.
Now I help Spiridon, as you can see. Oh, he's a tyrant, but I pity him.
Şimdi gördüğün gibi, Spiridon'a yardım ediyorum.
Instead I feel like helping him. I'm very maternal I can't help it
Annelik güdülerim çok kuvvetli, ne yapabilirim?
There's nothing I can do that's gonna help him.
Yapabileceğim bir şey yok Ona yardım edemem.
The point I'm labouring to make here is that when I see an old athlete reliving his glory days on TV, I can't help but feel sorry for him.
İzah etmeye çalıştığım nokta şu ki ne zaman eski bir sporcu TV'de ihtişamlı günlerini tekrar yaşasa ona acımadan yapamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]