I kill translate Turkish
52,090 parallel translation
I can forgive you for trying to kill me. But trying to corrupt my men, no.
Beni öldürmeye çalışmanı bağışlayabilirim ama adamlarımı ayartmaya çalışmanı, hayır.
Yeah, and if I do get my gift back, first thing I'm gonna do is use it to kill you.
Evet ve olur da yeteneğim geri gelirse onu kullanarak yapacağım ilk iş seni öldürmek olacak.
Come near me or my family again, I will kill you.
Bir daha bana ya da aileme yaklaşırsan, seni öldürürüm.
You screw with me and I'll kill you.
Benimle oyun oynarsan, seni öldürürüm.
I screw you, I won't be around for you to kill me.
Seninle oyun oynarsam, beni öldürmeden tüyerim.
You two get the passports, and I'll go with our friend here to the power plant and kill the lights.
Siz ikiniz gidip pasaportları alın ben de, dostumuzla elektrik santraline gidip elektriği keselim.
I wouldn't have let him kill you.
- Sana öldürmesine izin vermezdim.
This reaffirms our belief that Ms. Keating planned and executed the fire in order to kill Mr. Gibbins.
Bu rapor Bayan Keating'in yangını Bay Gibbins'i öldürmek için plânlayıp, devreye soktuğu yönündeki görüşümüzü destekler niteliktedir.
I ain't trying to kill you.
Seni öldürmeye çalışmıyorum.
I'm gonna kill you if you're alive in there!
Eğer hâlâ hayattaysan seni öldüreceğim.
- Please, Laurel, you're just making it worse! - I couldn't kill anyone!
Ben kimseyi öldüremem!
Admit Annalise ordered you to kill Wes, and you'll be out in seven years.
Annalise'nin Wes'i öldürmeni emrettiğini itiraf et ve 7 sene sonra özgürsün.
Stop what you're doing and tell kaniel outis i will kill the girl!
Ne yapıyorsan artık yapma ve Kaniel Outis'e kızı öldüreceğimi söyle!
I will kill the girl, i swear it!
Yemin ederim kızı öldürürüm!
Cross : Ramal, I don't want to kill you.
Ramal, seni öldürmek istemiyorum.
Wait, I thought the CIA was supposed to kill terrorists, not release them.
CIA'ın teröristleri kurtarmak yerine öldürmesi gerek sanıyordum. Poseidon, CIA'dan değil artık.
Cross : I don't want to kill you. Just your friends.
Seni değil, arkadaşlarını öldürmek istiyoruz.
If I don't smother that gun, he'll kill us all.
Eğer o silahı ele geçiremezsem hepimizi öldürürler.
Or... we could just watch "To Kill a Mockingbird" again.
Ya da "To Kill a Mockingbird" i tekrar izleyebiliriz.
Tell me how he'd, like, kill himself if I left, all this bullshit.
Onu terk edersem kendini öldürecekmiş, öyle saçmalıklar işte.
Poseidon says we find Kaniel Outis and kill him.
Poseidon, Kaniel Outis'i bulmamızı ve öldürmemizi söylüyor.
And I will kill you.
Seni öldürürüm.
I can't wait to kill him.
Onu öldürmek için sabırsızlanıyorum.
You got designs on killing her? I'll kill you.
Onu öldürmeyi tasarlıyorsan ben seni öldürürüm.
You say something like that again, I swear to god, I'll kill you.
Bir daha öyle bir şey söylersen yemin ederim seni öldürürüm.
I will play his game... And if he hurts our son, I'll kill him.
Onun oyunun oynayacağım ve eğer oğlumuza zarar verirse, onu öldüreceğim.
I won't let you kill our son.
Oğlumuzu öldürmene müsaade etmem.
The plan was to kill Slink, not a whole party.
Planımız Slink'i öldürmekti, herkesi değil.
Kill that giant for me, and I'll let you both go free.
Devi öldürürseniz ikinizin de gitmesine izin veririm.
I could kill them all with one click, but, no, you can't perform.
Tek tuşla hepsini öldürebilirim. Ama sen üzerine düşeni yapamıyorsun.
I'll kill every racer you have.
Bütün yarışçılarını öldüreceğim.
I thought we weren't supposed to kill grace.
Grace'i öldürmememiz gerekiyor sanıyordum.
I'm gonna kill you, master of mayhem.
Öldüreceğim seni, Kıyametin Efendisi.
I hear you wanna kill me.
Beni öldürmek istediğini duydum.
I would rather kill you 100 times than do anything else.
Başka bir şey yapmaktansa seni yüz defa öldürmeyi tercih ederim.
I wasn't trying to kill you.
Seni öldürmeye çalışmıyordum.
They'll kill me if I tell you.
Söylersem öldürürler beni.
I'll kill you!
Seni öldüreceğim.
I promise I will not kill these ladies.
Bu hanımları öldürmeyeceğime söz veriyorum.
If you kill them, I'll find out about it.
Onları öldürürsen bunu öğrenirim.
I hate to say it, But I think it might be time to kill the lights.
Böyle olsun istemezdim ama artık ışıkları kapatmamız gerekiyor.
In case I have to kill you, I just wanted to say thanks.
Seni öldürmek zorunda kalırsam diye teşekkür etmek istedim.
Glad I didn't have to kill you, brother. Me, too.
- Seni öldürmek zorunda kalmadığıma sevindim kardeşim.
He's gonna kill me and JP, after he gets the money, isn't he?
Parayı aldıktan sonra beni ve JP'i öldürecek, değil mi?
- I'm gonna fucking kill him.
- ÖIdüreceğim onu.
It's a better option than trying to kill Eddie King.
Eddie King'i öldürmeye çalışmaktan iyidir.
Okay, they're going to kill Jace.
Jace'i öldürecekler.
I don't understand why you would try to kill my brother.
Hayır, neden abimi öldürmeye çalıştığını anlamıyorum.
And Jace. That's how we get to him before they try and kill him.
Onlar öldürmeye çalışmadan önce Jace'i de böyle bulacağız.
So you're okay with her trying to kill Jace?
Jace'i öldürmeye çalışmasını dert etmiyor musun?
I'll kill him myself.
Jace eğer Valentine'ın pis işini yapıyorsa onu kendi ellerimle öldürürüm.