I miss translate Turkish
36,156 parallel translation
I have given you many chances, I can't trust you bhai this time if I miss, you can come home and ask my dad "
Sana çok şans tanıdım. Sana güvenemem. Bhai, bu sefer başaramazsam, eve gelip babamdan isteyebilirsin.
I said, "I miss my brother."
"Ağabeyimi özlüyorum" dedim.
I miss my family too. But you can't go nuts, okay?
Ben de ailemi özlüyorum ama kafayı yiyemezsin, tamam mı?
What did I miss while I was gone?
Ben yokken neler oldu?
Yeah. I miss being myself.
Evet kendim gibi olmayı özlüyorum.
I miss her.
Onu özlüyorum.
Because sometimes I miss the human sense of humour.
Zira bazen insan mizahını kaçırabiliyorum.
I miss being her.
O olmayı özlüyorum.
I miss being Taylor Shaw.
Taylor Shaw olmayı özledim.
God, I miss you.
Seni özledim baba.
- Hey. So, what did I miss?
Neler kaçırdım?
I'm sorry, James. - No, I get it, I miss her too,
- Hayır, anlıyorum, onu ben de özlüyorum.
I miss this.
Bunu özlemişim.
And to be totally honest, I miss my Honda Accord.
Dürüst olmam gerekirse, Honda Accord'umu çok özlüyorum.
I'm glad to hear you say that, because I miss my sweater-wearing, Honda-loving nerd bomber dad.
Bunu söylediğine sevindim. Çünkü kazak giyen, Honda seven, inek babamı özledim.
I miss my family.
Ailemi özlüyorum.
I miss you so much.
Seni çok özledim.
Yeah, I miss you, too.
- Evet, ben de seni çok özledim.
And I miss Dad.
Bir de babamı özlüyorum.
How did I miss it? How?
Bunu nasıl gözden kaçırdım?
I miss my family.
Ailemi özledim..
I do think I'm gonna miss you, though.
Ama seni özleyeceğimi düşünüyorum.
I didn't miss one day.
Tek bir gün bile ders kaçırmadım.
I'm just really gonna miss him.
Onu gerçekten özleyeceğim.
I do not know I so miss..
Şimdi bir delik açtım Üzgünüm.
I wouldn't miss this for all the rush hour fares in Bigtown.
Şu koca şehirde en yoğun saatleri kaçırsam bile bu anı kaçıramazdım.
- Whoo! Man, I miss my 4Runner.
Dostum 4Runner'ımı özledim.
It's... It's just, an occasion like this calls for a bottle to match, and, uh, I have just the one in the cellar, so... forgive me, miss.
Sadece böyle özel bir güne özel bir şarap yakışır mahzende bu güne uygun bir şarap vardı.
Can you sit in on the interview and just... Make sure I don't miss anything?
Yanımda durup bir şey gözden kaçırmadığımdan emin olur musun?
I miss you.
Seni özlüyorum.
Meanwhile, Ram is really suffering and Miss Quill is horrible and I'm having no luck hacking into...
Bu arada Ram'in sorunları var ve Bayan Quill korkunç. Ve bende şu sistemi kıramıyorum...
When you make your aggressive move, and you will... then you'll regret ever thinking you could inspect Miss Quill.
Saldırgan hamleni yaptığında ki yapacaksın Bayan Quill'i teftiş etmeyi düşündüğüne bile pişman olacaksın.
But how can I possibly miss you more than Mum does?
Ama seni nasıl annemden daha çok özleyebilirim ki?
Look, man, I'd help you out, but I met the lovely Miss Jimenez in the teacher's lounge, and I offered to help grade some of her students'Spanish homework.
Bak, sana yardım ederdim ama öğretmenler odasında sevimli Bayan Jimenez'le tanıştım ve bazı öğrencilerinin İspanyolca ödevlerini kontrol edebileceğimi söyledim.
And regardless of what you have heard, Miss Jimenez and I are not exclusive.
Ve ne duyduysanız duyun Bayan Jimenez'le aramızda özel bir şey yok.
I will miss CatCo every day.
CatCo'yu her gün özleyeceğim.
I'm going to miss you, Winn.
Seni özleyeceğim, Winn.
I... I would never imply that you would miss me.
Beni özlediğinizi ima etmedim elbette.
In another life, you and I could have been great friends, Miss Quill.
Başka bir hayatta, ikimiz çok iyi arkadaş olabilirdik, Bayan Quill.
Sometimes I really miss Ms. Grant.
Bazen Bayan Grant'i çok özlüyorum.
I know... you won't miss next time.
- Biliyorum, bu kez ıskalamazsın.
I didn't miss this time.
- Iskalamadım zaten.
- Right. It's the structure I'm gonna miss.
Doğru, bu düzeni özleyeceğim.
I mean, didn't they miss you? Yeah, I have a family.
Evet, bir ailem var.
You I'm gonna miss.
Seni özleyeceğim.
Miss Quill, I believe. Yes.
Bayan Quill, sanırım.
Don't listen to an old gossip like me but I particularly wanted to meet you, Miss Quill?
Benim gibi eski dedikoducuları dinlemeyin ama özellikle sizinle tanışmak istedim, Bayan Quill.
I miss my daughter.
Ben kızımı özledim.
I don't think I like how you order Miss Quill around. - What?
Senin Bayan Quill'e emir vermenden hoşlandığımı sanmıyorum.
Miss Quill is my business and I'll thank you to stay out of it.
Bayan Quill benim işim ve bunun dışında kalırsan memnun olurum.
I'm gonna miss having someone else around who cares about astronomy.
Etrafta benim dışımda astronomiyle ilgilenen biri olmasını özleyeceğim.
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16