English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / If it was

If it was translate Turkish

21,124 parallel translation
The last time I saw my grandma, the most exciting thing was watching the ash of her cigarette get longer and wondering if it was gonna fall in her pudding.
Ben büyükannemi son gördüğümde en eğlenceli şey sigarasının külünün uzayışını seyredip pudingine düşecek mi diye merak etmekti.
If it was, it's all over now.
- Öyleyse artık bitti.
If it was a snake, it would have bit ya.
Dibinde ya, görmedin mi?
If it was easy to come here, everybody would.
Buraya gelmek kolay olsaydı herkes gelirdi.
I got an extra bottle just so I could see if it was good, but I can't tell.
Güzel mi diye bakmak için fazladan bir şişe daha aldım ama anlamıyorum.
Uh, I wasn't sure if it was dressy.
Elbisenin uygun olduğundan emin değildim.
If it was, I wouldn't be here arguing with you right now.
Öyle olsa bunu tartışmak için burada olmayacaktım.
What if it was literal?
Ya gerçekten de öyleyse?
If it wasn't me, it was the Texan.
Ben değildim, demek ki Teksaslı.
If it wasn't me, it was the Texan.
Ben değildim, o zaman Teksaslı.
I just keep thinking how awful it would be if, out of all of us, he was the one who didn't get to see Fillory.
Sürekli eğer biz gideriz ama o Fillory i göremezse diye dertleniyorum
Because I was just... I'm just worried about... The legal letters you've sent me, and I just wanted to know if we could just talk about it face-to-face.
Çünkü ben sadece bana gönderdiğiniz yasal uyarılar hakkında endişeleniyorum.
Even if I were to tell them I was Wesen, they'd think it was a lie.
Onlara Wesen olduğumu söylesem bile yalan zannedecekler.
If you had just asked Meng Zhou a question, just one, you would've heard his voice and realized it was Sven Eklund.
Eğer Meng Zhou'ya bir soru, sadece bir soru sormuş olsaydınız sesini duyunca onun Sven Eklund olduğunu fark ederdiniz.
I wasn't sure I was going to do it when we went in. I had to see if they were ready.
Bu konuda benim de tereddütlerim vardı onların hazır olup olmadığını görmem gerekiyordu.
I was trying to get a video, but all I got was audio here, so I was wondering if maybe you could help me out with it.
Görüntü almaya çalıştım ama, sanırım sadece sesi alabildim. Belki bana bu konuda yardım edebilirsin.
There's a chance I'm gonna have to tango with a werewolf tonight, and it'd suck a lot less if I knew there was an antidote en route.
Bu gece bir kurt adamla dans etmek zorunda kalabilirim ve yolda bir antidot olduğunu bilirsem daha kolay olurdu.
If the Grounder army was still there when Lexa died, they would have attacked, and you know it.
Eğer Dünyalıların ordusu Lexa öldüğünde hala burada olsaydı saldırırlardı, biliyorsun.
So, if somebody was going to buy this and hang it up on their wall they might not be able to relax.
Yani, biri bunu alıp, duvarına asarsa rahatlayamayabilir.
If I was gonna cap the little nigga, don't you think I would've already done it?
O veledi gebertecek olsam, şimdiye gebertmez miydim sence?
When I was coming up, man, if you wanted some nice shit, you had to go and get it yourself.
Ben küçükken, eğer kaliteli mal almak istersek gidip, kendimiz almamız gerekiyordu.
The Hunter was wounded, and Agent Carroll and I agreed that it would be best if he and I...
Avcı yaralıydı, Ajan Carroll ve ben anlaşmıştık bizim için en iyisinin...
I don't care what it was intended for if it does the job.
İşini yaptığı sürece amacının ne olduğu umrumda değil.
I couldn't imagine living without you even if it meant being someone I never really was.
Hiç olmadığım biri olmam anlamına da gelse sensiz yaşamayı hayal edemiyorum.
You were supposed to be in a room with two queens... well, three if I was in it.
Aslında 2 kraliçeyle aynı odada olmalıydınız ben de olsaydım 3 olurdu aslında.
If it helps any, that was an order.
İçini rahatlatacaksa, bu bir emirdi.
No! But if I was, it was because I was put in the position of being jealous
Hayır, öyle olsa bile, kıskandım çünkü sen ve yaltaklanman...
Well, I think it's a safe bet that if one of these seven killed Bardot, it was their first murder.
Bahse varım eğer bu yediliden biri Bardot'u öldürdüyse onun ilk cinayetidir.
Hey, hold on a second. Looks like a new carburetor was put in recently. Oh, if you can get the serial numbers, then Booth should be able to track down where it was sold.
Hey, bekle hele son zamanlarda arabaya yeni bir karbürator takılmış eğer seri numarasını alabilirsen booth satıldığı yeri bulabilir evet mükemmel fikir angela bu fikri kendi başıma bulmamın imkanı yoktu
If I'd known I was getting one of those, I'd have crippled myself months ago. I... get it.
bunlardan birine sahip olcağımı bilseydim kendimi daha önceden kötürüm bırakırdım anladım ait olduğun yerde seni tekrar görmek güzel kurbanınz zengin olmasından bahsediyodun yalnızca araba tamircisindeki sekreterin tanıklığına bakarak bu sonuca varmakta emdişeliyim sahici?
That's the last day that Emil was seen alive. Yeah, the only problem is it came from a hot-spot meaning, it came from somebody else's phone. Well, if we can track down the person who owns that hot-spot, we'll know who Emil was with that night.
son gün fakat problem şu ki sinyal başka birinin telefonunda geliyor o zaman bu sinyali takip edersek emil in o gece kimle holduğunu buluruz
If Emil was planning to shutter Men Now, I imagine it would have driven Paul and Karen Walters even crazier than they already are. Are you implying Men Now has no legitimate issues?
eğer emil şimdi erkekler i kapatmayı düşünyosa bu paul ve karen i olduklarından da çılgın hale sokmuştur şimdi erkekler in savunduklarının meşru olmadığını mı ima ediyorsunuz sen meşru olduklarını mı ima ediyosunuz?
But we still haven't identified the object that hit him or the location where he was killed. If Emil was truly breaking his ties to Men Now, I'm guessing it had something to do with Paul Walters.
yeri bulamadaık eğer emil şimdi erkekleri dağıtacaksa paul waltersla arasında bir şeyler olucaktı bu cinsiyetçi bir varsayım katil karısı karen olabilir bu iltifat demek sanırım kadınlar caddede kedi gibi yüyürken pohpohlanmı gibi hissetmeli öyle olduğunu biliyorum bu sizin de son zamanlarda başına gelen bir şey mi, Dr. Fuentes?
No, you know what, his jaw is so swollen, he couldn't talk if he wanted to. Okay, so, we know that Karen and Emil were together a few hours before he was killed, but the question is, if they weren't having an affair, what the hell were they doing? Well, it's got to be something illegal, or she would talk.
çenesi o kadar şiş ki istese bile konuşamaz tamamdır karen ve emil in ölmeden bir kaç saat önce beraber olduğunu bilyoruz fakat soru şu ki eğer ilişkileri yoksa onlar ne yapıyorlardı illegal bir şeyler olmalı yoksa söylerdi tabi karen bizim aradığımız katil değilse
It was terrible, the way he kept bashing Emil in the face, and then he forced me to help him get rid of the body. I didn't want to do it, but I was afraid that if I didn't, that he would- - he would kill me, too.
korkunçtu emil in suratına suratına vuran oydu sonra da beni ona yardım edip cesetten kurtulaya zorladı yapmak istemedim fakat eğer yapmassam beni de öldüreceğinden korktum yalan söylüyor söylediklerinin ve olanlarının tam tersi oldu hadi gidelim o bana vurdu biliyosun tamam siz
If he bit the senator's head off, it was with a spitless mouth.
Eğer senatörün kafasını ısırdıysa, hiç tükürüğü yok demektir.
It flashed on me in bursts of clarity that it wasn't her fault if she was she and I just me.
Uçurumda patladı, o benim ve ben de onun olsaydım bu onun hatası olmayacaktı.
If they were getting a real education and if there was real financial support for them, I'd be all for it.
Gerçek bir eğitim almış olsalardı ve gerçek bir finansal destekleri olsaydı bunu ben de candan desteklerdim.
Perhaps it would help me to, how you say, catch up with the rest of the class if I was able to look at their assignments.
Belki bana yardımcı olursunuz, nasıl derler, sınıfın geri kalanına yetişebilmem açısından Eğer ödevlerine bakma şansım olursa.
If you're right, and I have my doubts that you are whomever it was perhaps doubted your allegiance to Venice.
Haklıysan, her kim Venedik'e müttefik olcağından şüphe duyuyorsa ondan kuşkulanırdım.
If I was to put your name forward it would be too obvious.
Seni önerirsem niyetim belli olur.
He would feel it was his duty if he is the Inugami.
Eğer bir Inugami'yle görevi olduğunu hissedecektir.
But if it brings in revenue, I guess it's was worth it.
Ama eğer gelir getirirse, sanırım buna değecek.
I would have seen it if there was an animal in here.
Burada bir hayvan olsaydı onu görmüş olurdum.
Like it was your duty and whatnot, and if you didn't then you get arrested.
Sanki görevin falanmış gibi. Yapmadıysan tutuklanırsın.
I mean, if I was 30 and he was 46, it wouldn't be weird.
Yani ben 30 o da 46 yaşında olsa kimse garipsemezdi.
If I'd have known it was this bad...
Bu kadar vahim durumda olduğunu bilsem...
If they find out I was involved, it'll be my ass.
Bu işe karıştığımı öğrenirlerse benim götüm güme gidecek.
- If there was one we've not found it.
- Şayet alındıysa henüz bulamadık.
If I rode you, it was'cause you were the only one in this family that had any smarts or talent.
Bu ailedeki tek yetenekli ve akıllı kişi olduğun için üstüne geliyorum.
If Quintana was involved, that confirms it.
Quintana da işin içindeyse haklı çıktık demektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]