If you're not translate Turkish
11,618 parallel translation
Yeah, we're still not even sure if you have one.
Evet, hala yapıp yapmadığınızdan emin olamadık.
If you're not a fool, it changes you.
Eğer aptal değilsen, bu seni değiştirir.
Paige, if you're going to tell me to imagine a calm, safe place, now is not the time.
- Paige, eğer bana sakin ve güvenli bir yer hayal etmemi söyleyeceksen, hiç zamanı değil.
If you're not gonna take this seriously then just be quiet.
Bunu ciddiye almıyorsan sadece sus ve konuşma.
You could lose a large part of your family here if you're not careful.
Eğer dikkatli olmazsan ailenin büyük bir kısmını kaybedebilirsin. Evet.
- Bea, if you're talking about this case, it's not about choice. It's about the First Amendment.
- Bea, eğer bu davadan bahsediyorsan, mesele seçim değil.
If you're looking for Tuck, he's not here.
Tuck'ı arıyorsanız burada değil.
If you're not in the picture, - everybody is gonna think you're dead!
- Fotoğrafta olmazsan herkes öldüğünü düşünecek.
If you're not gonna provide us with a lavish lifestyle, the least you can do is fix mom!
Bize lüks bir yaşam sunmayacaksan en azından annemi düzelt!
But if you're not my Danny, then that means that my Danny's still out there with Milo, dragging our world deeper and deeper into shit.
Ama sen benim Danny'm değilsen o halde benim Danny'm hâlâ orada Milo'yla evrenimizi daha da berbat bir duruma sürüklüyorlar.
Brendan, if you're not...
- Eğer... Brendan, eğer...
If you're not sorry, I can't help you.
Eğer pişman değilsen sana yardımcı olamam.
[Kratz] At least around here, maybe not in Milwaukee, maybe not in Brookfield, maybe not in Madison, but around these parts, if you're gonna suggest that a cop is crooked, you're gonna suggest that a cop committed crimes, then you better have something other than "Your elbow was on the table."
Belki Milwaukee'de değil, belki Brookfield'de veya Madison'da değil ama buralarda bir polisin dümen çevirdiğini ima ediyorsanız bir polisin suç işlediğini ima ediyorsanız o zaman bu iddialarınızın altını dolduracaksınız.
Now if you had arrived at 6 : 30 or 7 : 00, it would be a little hard to explain why you're not on the log signing in, wouldn't it?
Şimdi, eğer 6 : 30 ila 7 : 00 arası oraya vardıysanız listede neden imzanızın olmadığını açıklamak biraz zorlaşıyor, değil mi?
If Steve is found not guilty, you're gonna have some very angry people in the community.
Eğer Steve suçlu bulunmazsa toplum içinden size diş bileyen insanlar çıkacaktır.
It's not stealing if you're on a break.
Eğer moladaysan bu çalmak sayıImaz.
If I wanted to kill you, I'd let you continue this suicidal journey on your own... because something tells me you're not gonna give up.
Seni öldürmek isteseydim, bu intihar misyonunu yalnız sürdürmene izin verirdim çünkü içimden bir ses pes etmeyeceğini söylüyor.
Okay, if you're not yelling it, you're not selling it.
Bağırmazsan inandırıcı olmaz.
Hey, if you're not doing anything... get a coffee. It was nice to see you again.
Seni tekrar görmek güzeldi.
Look, if you're not going to start making sense, I'm just going to have to put this thing back on.
Mantıklı konuşmayacaksan bunu geri takmak zorunda kalacağım.
If you're not gonna move, you're gonna become part of this operation!
Kımıldamazsanız bu operasyona müdahil olacaksınız.
Hi. If you're gonna be using my free Wi-Fi, at least you can do me a favor and not write shit like,
Eğer bedavaya internetimi kullanacaksan en azından bana bir iyilik yap ve...
"If you're looking for the one, that's not me. " If you're looking for the one " " to have a little fun with, I'm that one. "
"Eğer öyle birini arıyorsam, bu ben değilim ama eğer eğlenmek isteyen birini arıyorsan, işte tam buradayım."
I'm not gonna beg and cry or try and talk you out of it, if that's what you're waiting for.
Eğer bunu bekliyorsan vaz geçmen için sana yalvarıp, ağlayacak değilim.
Because if you're talking about the ones from the red light district, photography is not permitted there.
Çünkü genelev mahallesinden biriyle konuşurken fotoğraf çekmenize izin vermezler.
Actually I'm not sure if you're mine or that nice lieutenant colonel who's'round the bowls club.
Aslında benim kızım mısın yoksa bowling kulübündeki hoş yarbayın mısın emin değilim.
What you're doing is not easy, but if anyone can make it work, it's you.
Yaptığın iş kolay değil ama üstesinden gelecek biri varsa, o da sensin.
I can't say I'm not disappointed, Jet, but if you're out, you're out.
Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur Jet ama madem dışardaysan, dışardasındır.
Because if you're not... I will kill you.
Çünkü eğer değilsen... seni öldürürüm.
And you're not too difficult to look at, if you know what I mean.
Ve bakmak için çok da zor değilsin, bilmem anlatabildim mi?
And so you keep having sex... Over and over and over and over again, because you're scared if you say no, you might not experience enough.
Ve böylece seks yapmaya tekrar, tekrar ve tekrar devam ediyorsunuz, çünkü hayır derseniz yeterince tecrübeli olamamaktan korkuyorsunuz.
But then your balls start to itch and you're not sure if you caught something or if it's your psychosomatic paranoia kicking in again.
Ama sonra hayalarınız kaşınmaya başlıyor ve bir şey geçtiğinden ya da yine bunun sadece sizin psikomatik paranoyanız olup olmadığından emin olamıyorsunuz.
I swear on my children's lives if you're not here, I'm gonna rip out your brand-new Adam's apple and I'm gonna use it as a fucking sex toy!
Çocuklarımın hayatı üzerine yemin ederim ki gelmezsen, yeni çıkmış ademelmanı söküp çıkarır ve lanet bir seks oyuncağı olarak kullanırım.
- You know, if we're not helping each other, I mean, what are we here for, you know?
Birbirimize yardım etmiyorsak yani, ne için buradayız, değil mi?
It's like if you're not completely spent, then you must not have tried hard enough.
Tüm gücünü tüketmediğin takdirde eline bir şey geçmeyecek gibi davranıyorsun.
'Cause we do not have to do this if you're not into it.
Çünkü istemiyorsan bunu yapmak zorunda değiliz.
Do you realize that I am the only black promoter in the business and that if you pull out, - they will fry me? - We're not pulling out.
Piyasadaki tek siyahi reklamcı olduğumun ve eğer vazgeçerseniz beni mahvedeceklerinin farkında mısınız?
If you're going to be like then I do not want to be your friend.
Eğer böyle davranmaya devam edeceksen senin arkadaşın olmak istemiyorum.
'Cause if you're not, got plenty of other girls here.
Çünkü eğer yoksa buralarda başka bir ton kız var.
Look, Mrs... if you're not a police woman then we don't have to answer anything.
- Bakın, bayan... eğer polis değilseniz hiç birşeyi cevaplamak zorunda değiliz.
If you're not one of us you can die like one of them!
- Eğer bizden biri değilsen onlardan biri gibi öleceksin!
Well, if you can't remember anything, then how do you know you're not a crazy homeless guy'?
Eğer bir şey hatırlamıyorsan, çılgın berduşun teki olmadığını nereden biliyorsun?
"... so you can better understand my approach. "I would love to meet you and just say hello if you're not too busy." Is this a fucking joke?
"Çok meşgul değilseniz yaklaşımımı daha iyi anlamanız için görüşüp bir selam vermek isterim." Şaka mı lan bu?
If you're not carrying an M4, you're a tourist.
Eğer M4 taşımıyorsan, turistsin.
If you're not here, then who the hell are you?
Şu anda burada değilseniz, bir hiçsiniz demektir.
You're nothing if not full of surprises.
İşin gücün insanları şaşırtmak.
If you're not manning a camera or a boom, get out right now.
Elinizde bir kamera veya mikrofon yoksa hemen dışarı çıkın.
If you're not core-one control room, get going.
Kontrol odasında değilseniz dışarı çıkın.
You're gonna carry this with you at all times, you're not gonna tell anybody you have it, and you're only gonna use it if it's life or death.
Bunu sürekli yanında taşıyacaksın. Bundan kimseye bahsetmeyeceksin. Önemli durumlarda kullanacaksın tamam mı?
If we don't go now, you're not gonna see him again. You understand?
Acele etmezsek onu artık göremezsin tamam mı?
If you're not gonna eat this, I'm gonna eat this.
Yemiyorsan alayım mı?
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're not busy 22
if you're not interested 24
if you're not doing anything 22
if you're not too busy 32
if you're not sure 20
if you're not careful 52
if you're not there 23
if you're happy and you know it 31
if you're not ready 23
if you're not busy 22
if you're not interested 24
if you're not doing anything 22
if you're not too busy 32
if you're not sure 20
if you're not careful 52
if you're not there 23
if you're happy and you know it 31
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28
if you're lucky 177
if you're lying 50
if you're happy 43
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're interested 214
if you're lying to me 20
if you're gonna kill me 28
if you're lucky 177
if you're lying 50
if you're happy 43