If you translate Turkish
533,658 parallel translation
Okay, Master Kenobi, if you're down there, show me something.
Tamam, Usta Kenobi eğer aşağıdaysan bana bir işaret göster.
I'm sure if you follow the ridge you'll find a settlement.
Eminim ki sırtı takip edersen bir yerleşke bulursun.
If you define yourself by your power to take life, a desire to dominate, to possess, then you have nothing.
Eğer kendini can alma gücüyle hâkim olma arzusuyla ve sahip olmakla tanımlıyorsan o zaman hiçbir şeyin yoktur.
There is much it can show you, if you know where to look.
Eğer nereye bakacağınızı biliyorsanız, size gösterecek çok daha fazlası vardır.
I asked you if you had kings and you said no!
Elinde kings olup olmadığını soruyorsam, sen de hayır dersin!
If you ever put me in a position where I have to choose between what's best for you and what's best for her, I will choose Elizabeth every time.
Beni, onunla senin aranda senin için ya da onun için hangisinin en iyi olduğuna karar verme durumuna sokarsan her seferinde Elizabeth'i seçeceğim.
If you call this in, he's going to find me, hurt me.
Yardım çağırırsanız beni bulacak ve zarar verecek.
If your story checks out, I'll even help you find one.
Hikayen birbirini tutuyor, sana bir tane bulmana yardım edeceğim.
If you know something, you'll make it a lot easier on yourself by talking now.
Bir şey biliyorsan konuşmaya başlasan kendin için çok daha iyi olur.
If you'd like, one of our trained psychologists could...
İsterseniz, eğitimli bir psikiyatristimiz...
What if you make it sound so bad she won't want to go?
Bunu çok kötü bir şeymiş gibi göstersen ve gelmek istemese nasıl olur?
If you wanted someone weak and spineless you could walk all over, you should have asked Leonard.
İkna edebileceğin, zayıf ve iradesiz birini istiyorduysan Leonard'a sormalıydın.
If you want a ticket to Comic-Con, I suggest you figure out a way to earn the money yourself.
Comic-Con'a bilet almak istiyorsan parayı kendin kazanmak için bir yol bulmanı öneririm.
If you don't know how to make lasagna, Google does.
Lazanyanın nasıl yapıldığını bilmiyorsan, Google'a bakıver.
It can get chilly, but Raj figured out that if you pee in a bottle and put it in your sleeping bag, it helps keep you warm.
Biraz soğuk olabiliyor ama Raj, şişeye işeyip uyku tulumuna koyarsan ısınabileceğini keşfetti.
You know, if you want to make extra money, I-I could throw some work your way.
Fazladan paraya ihtiyacın varsa sana bir iki iş verebilirim.
Busy like I'll be with the baby if you go to San Diego?
San Diego'ya gidersen benim bebekle meşgul olacağım gibi mi?
I'm looking to make extra money and was wondering if you had any chores I could do.
Fazladan para kazanmak istiyorum. Sizin için yapabileceğim birkaç ev işi var mı diye merak ettim.
Hey, I was thinking, if you want to do a couples costume, we could paint ourselves green and be Hulk and She-Hulk.
Düşünüyordum da, eğer çift kostümü giymek istersen kendimizi yeşile boyayıp, Hulk ve Dişi Hulk olarak gidebiliriz.
Yeah, if you want us to look like losers.
Evet, ezik gibi görünmemizi istiyorsan var tabii.
Well, if you haven't noticed, I've been between them for the last ten years.
Fark etmediysen ben de son yıldır onların arasındayım.
If you want to drive, just drive.
Sürmek istiyorsan sür.
Why would you say you wanted to go if you didn't?
Madem öyle neden gitmek istediğini söyledin?
O-O-O-Okay, hold on, so if you don't want to go and I don't need to bring you, is everything good?
Pekâlâ, dur biraz. Yani sen gitmek istemiyorsan ve ben seni götürmek zorunda değilsem, her şey yolunda mı?
If you like meatloaf, I'm sure you'll like its cousin, bowl of meat.
Rulo köfteyi seviyorsanız, kuzeni sulu köfteyi de seveceğinize eminim.
Hey, if you're still looking to make money, I will pay you to burn that jacket.
Hâlâ para kazanmakla ilgileniyorsan o ceketi yakman için para veririm.
Clear your heads, get some rest if you can, we'll start fresh in the morning.
Kafanızı boşaltın ve mümkünse dinlenin, sabaha yenilenmiş olarak başlayacağız.
If you can't beat'em, join'em?
Bükemediğiniz eli öpüyorsunuz yani?
Even if you forget, I never will.
Sen unutsan bile ben asla unutmayacağım.
Your life has been about violence, and if you do this, Lindsey's will be, too.
Hayatın şiddetle geçti, bunu yaparsan Lindsey'nin hayatı da öyle olacak.
Okay, but if you get caught, just say, "oopsie-poopsie," like a simpleton.
Tamam, Ama yakalanırsan, Simpleton gibi "Hay aksi" de.
You know, I was just thinking about how much fun we had the other day, and wondered if you'd want to join me for another ride-along.
Biliyormusun, geçen gün nekadar eğlendimizi düşünüyordum da Acaba bana başka bir yolculukta eşlik etmek ister misin diye merak ediyorum.
And if you see that Tyler, take his knee out.
Ve eğer Tyler'ı görürsen, dizini sakatla.
So if you're in line there, you better run.
Eğer orada sıradaysan, kaçsan iyi edersin.
But if you have to, if you insist upon growing beyond the age of 18, you can get away with it if you just look and act like a baby. Okay?
Ama çok istiyorsanız, 18 yaşından sonra büyümekte ısrarcıysanız bebek gibi görünüp davranarak paçayı kurtarabilirsiniz, tamam mı?
Don't do this, by the way, because you're hurting your parents if you do.
Bu arada bunu yapmayın çünkü yaparsanız anne babanızı incitirsiniz.
If you figure it out, let me know. "
"Bunu öğrenirseniz bana da söyleyin."
Give me a cheer if you're a wonderful man.
Harika bir erkekseniz bağırın.
He said, " Well, Katherine, you could have a chance with this if you abandoned your beliefs and your culture, everything that you grew up with.
"Katherine, bununla bir şansın olabilir," tabii inançların ve kültüründen, birlikte büyüdüğün her şeyden vazgeçersen.
But if I had what I needed, why would the holocrons send me to you?
Fakat eğer ihtiyacım olana sahipsem holokronlar beni neden size gönderdi?
If not for you guys, I'd be back on Lothal, just waiting to be rescued like everyone else.
Eğer sizler olmasaydınız, ben Lothal'da olur diğer herkes gibi kurtarılmayı beklerdim.
In fact, sometimes I wonder if I have anything left to teach you.
Aslına bakarsan bazen, sana öğretebileceğim başka bir şey var mı diye merak ediyorum.
You wouldn't believe me if I told you.
Söylesem bile bana inanmazsın.
You want to know if I love them?
Onları sevip sevmediğimi bilmek istiyorsun?
If Kurt finds out you're responsible for killing Taylor Shaw's mother, he will never trust you.
Kurt, senin Taylor Shaw'ın annesinin ölümünden sorumlu olduğunu öğrenirse sana asla güvenmez.
And if he finds out you lied to him?
Ya senin yalan söylediğini öğrenirse?
If I knew anything, I'd tell you.
Bir şey bilsem söylerdim.
This is just something you usually do together, and if I'm screwing it up, I don't have to go.
Bu genelde beraber yaptığınız bir şey ve ben içine edeceksem gelmek zorunda değilim yani.
Hold on, I'm trying to decide if I'm mad at you.
Bekle biraz. Sana kızgın olup olmadığıma karar vermeye çalışıyorum.
Well, on TV if somebody gets hit on the head, you hit them a second time and that gets them back to normal.
Şey, TV de eğer biri kafasına darbe aldıysa, ona ikinci kez vurmalısın böylece bu onu eski haline döndürür.
But if I were you, I'd stay off the field.
Ama ben senin yerinde olsam sahadan uzak dururdum.
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you don't 701
if you like 1152
if you don't eat 20
if you're happy and you know it 31
if you don't mind 1583
if you don't mind me asking 146
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if you're hungry 89
if you don't 701
if you like 1152
if you don't eat 20