If you're not careful translate Turkish
242 parallel translation
There'll be a wait if you're not careful.
Dikkatli olmazsan yine bekleme olacak.
If you're not careful she'll get the upper hand of you, mark my words.
Dikkatli olmazsan ; sana üstünlük kuracaktır, sözlerimi unutma.
- We're gonna have an accident if you're not careful.
- Dikkatli olmazsan kaza yapacağız.
You'll have me in a thousand pieces if you're not careful.
Dikkat etmezsen Jane'in parçalara ayrılacak.
I'll send you back to Derbyshire if you're not careful.
Eğer dikkatli olmazsan, seni Derbyshire'a geri yollarım.
Look, you'll lose your hat if you're not careful.
Dinleyin, dikkat etmezseniz şapkanızı kaybedersiniz.
If you're not careful, you will get a murder charge lined up.
Dikkat etmezsen, cinayetle suçlanırsın.
Please, Mr. Sears, if you're not a little more careful in the future... there isn't going to be any, future, I mean.
Lütfen Bay Sears, gelecekte daha dikkatli olmazsanız bir geleceğiniz olmayacak.
You're going to ruin everything if you're not careful.
Dikkatli olmazsan her şeyi mahvedeceksin.
I'll tell Brenda if you're not careful.
Dikkatli ol yoksa Brenda'ya söylerim.
If you're not careful, you'll fall for her.
Dikkat etmezsen sende aşık olursun.
If you're not careful, my darling, you might have your wish.
Aşkım, eğer dikkatli olmazsan, dileğin gerçekleşebilir.
You may cut your own finger, if you're not careful
Dikkatli olmazsan kendi parmaklarını kesebilirsin.
If you're not careful - You'll lose your life for nothing
Dikkatli olmazsanız, hayatınızı bir hiç uğruna kaybedeceksiniz.
Look, if you're not careful, you'll get gored.
Eğer dikkatli olmazsan boynuzu yersin.
If you're not careful, you'll be leaving here in your wooden suit.
Böyle giderse buradan cenazen çıkacak.
This stuff will knock you right out if you're not careful.
Eğer dikkat etmezsen bu yiyecekler seni fena halde çarpar.
He'll take yer breath if you're not careful ".
Dikkat etmezsen ruhunu bile çalar, " dediler.
I'll have an accident if you're not careful.
Bir kaza geçeireceğim eğer dikkatli olmazsan.
You're gonna kill someone if you're not careful.
Dikkatli olmazsan birini öldürebilirsin.
If you're not careful, you're gonna kill someone.
Dikkatli olmazsan birini öldürebilirsin.
If you're not careful, Hawk's men will hear and be looking for you.
Dikkatli davranmazsanız, Hawk'ın adamları gürültüyü duyacak.
We'll make it to Budapest if you're not careful!
- Eğer dikkat etmezsen bunu Budapeşte'de yapıcaz.
Is it the kid's fault if you're not careful? Me?
Dikkatsiz olman çocuğun hatası mı?
If you're not careful, this could cave in and smash you flat as a pancake.
arabalar tarafından ezilme tehlikesine girmek istemiyorum.
If you're not careful, you'll be carried down and fried.
Dikkatsiz davranırsan aşağı düşerek kavrulabilirsin.
But you'll end up in diapers again if you're not careful.
Ancak dikkat etmezsen, yine boyundan büyük işlere bulaşırsın ona göre.
If you're not careful, it will become total hallucination.
Dikkatli olmazsan büsbütün halüsinasyona dönüşecek.
She'll have you paying taxes if you're not careful, man.
Nafakanı ödediğin için sana izin veriyor adamım, dikkatli ol.
I mean, if you're not careful, you could end up with eye strain.
Demek istediğim, eğer dikkatli olmazsan sonunda gözlerini incitebilirsin.
Look, if you're not careful, all the children will dance about outside your window singing "sourpuss" and "grumpy face", and you wouldn't want that, would you?
Eğer, dikkatli olmazsan, bütün çocuklar pencerenin etrafında "Mızmız" ve "Meymenetsiz" şarkılarını söylerler, bunu istemezsin, değil mi?
[Nasal voice] If you're not careful, it'll be in the oven.
Dikkat etmezsen, fırının içinde olacak.
If you're not careful, you could kill yourself.
Dikkatli olmazsan eğer, kendini öldürebilirsin.
If you're not careful, you could fall into one of their traps.
Eğer dikkatli olmazsan onların tuzaklarına düşebilirsin.
Preston, if you're not careful, you're going to spend 20 years in prison.
Preston, ciddiyim, eğer dikkatli olmazsan... 20 seneni hapishanede geçirirsin.
If you're not careful the health people will order the whole hotel closed before everyone gets typhoid fever.
Eğer gerekli tedbirleri almadıysanız sağlıkçılar, herkeste tifo hastalığı çıkmadan bütün otelin kapatılmasını emredeceklerdir.
If you're not careful you'll end with a terrible wrinkles Here and here And here, like your mom.
Eğer dikkatli olmazsan korkunç kırışıkların olacak. Burada ve burada.. ... ve burada, aynı annen gibi.
- If you're not careful, I'll hit you with it!
- Lafına dikkat etmezsen onu da bulamayacaksın!
Wayne, if you're not careful, you're gonna lose me.
Wayne, dikkat etmezsen, beni kaybedeceksin.
If you're not careful we'll break all your pencils in half.
Dikkatli olmazsan bütün kalemlerini kırarız.
But if you're not, be careful.
Haklı değilsen bile dikkatli ol.
If you're not careful... you'll end up like me.
Dikkat et, yoksa benim gibi bitersin.
If you're not careful, you'll end up just like him.
Eğer dikkatli olmazsan senin sonun da tıpkı onunki gibi olur.
If you're not careful...
Dikkat etmezsen...
Scooter, he's gonna knock you out of a job if you're not careful.
Scooter, dikkat etmezsen işini elinden alabilir.
I know it's not a fortune, but, uh... it's enough to take you about anywhere you wanna go... and help you get started if you're careful with it.
Bir servet olmadığını biliyorum, ama... seni istediğin herhangi bir yere götürmek... ve dikkatli kullanırsan yeni bir hayata başlamak için yeterli.
As a Foundationist, I was always taught that if you're not careful, you can lose yourself in the world.
Bir Temelci olarak bana dikkatli olmazsam birilerini kaybedebileceğim öğretildi.
Now, if you're not careful, Miss Birdie, the government is just gonna get a big chunk of this.
Şimdi, eğer dikkatli davranmazsanız, Bayan Birdie, devlet, vasiyetinizden büyük bir miktarı kesecek.
You'll be walking to school if you're not careful.
Dikkatli olun yoksa okula yürüyerek gidersiniz.
If you're not careful, the real one's gonna get very pissed off.
Eğer dikkat etmezsen, gerçeği çok sinirlenecek.
If you're not careful, Tim,
Tim, eğer dikkat etmezsen,
if you're happy and you know it 31
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're lying to me 20
if you're interested 214
if you're gonna kill me 28
if you're hungry 89
if you're 71
if you're reading this 32
if you're watching this 56
if you're not happy 19
if you're not ready 23
if you're lying to me 20
if you're interested 214
if you're gonna kill me 28